Merhabalar,
Bu yazımda sizlere kullandığınız araçlarlarla ilgili (otomobil,MPV,SUV vb. .) genelde doğru bilinen bilgilerin neden yanlış olduğunu ve ne yapmamız gerektiğini anlatmaya çalışacağım.
Otomobil alırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini otomobillerin bakım onarımı ile ilgili önemli ve gerekli bilgileri ve bilinmeyen püf noktalarından da bahsedeceğim.
Öncelikle Dünya'nın neresinde yaşarsanız yaşayın kesinlikle o bölgenin iklimi ve coğrafi yapısına göre araç seçmeniz gerekmektedir. Örneğin; çok soğuk iklim şartlarına sahip bir yerde dizel araç kullanımı zordur.Çünkü araçta ekstra bir donanım yoksa mazot donar.Sonra kettle taşır hale gelirsiniz.Yaşadığımız şu zaman dilimine gelene kadar motorlu taşıtlar ile ilgili edinilmiş tecrübelere göre coğrafik lokasyona göre satılan araçların özellikleri ve verimlilik analizi uzmanlar tarafından zaten titizlikle yapılmıştır.Bu verilere internetten kolaylıkla ulaşabilirsiniz .
Şimdi sıfır veya ikinci el bir araç almaya karar verdiniz.Nasıl bir yöntem izlemeliyiz anlatmaya çalışayım.
Haydi şöyle bir beyin fırtınası yapalım.
Önce aracı hangi amaç için alacağımıza karar vermeniz gerekmektedir.Bu noktada çok fazla parametre var.Gereklilik nedeni ve ergonomi bu noktada çok önem kazanır.Örneğin; Araç güvenliği,yakıt tüketimi,şehir içi günlük kullanıma uygunluğu,uzun yol performansı,hem şehir içi hem şehir dışı kullanılabilirliği,konforu,sürüş dinamikleri,yol tutuşu,motor gücü,şanzımanı,arazi başarısı,yerden yüksekliği,asfalt yeteneği,mucurda tutunması,arkadan itişli ,önden çekişli olması ya da 4x4 olması,çekiş kontrolleri, kilitli diferansiyel sistemi,görünüşü,sürüş asistanları,otonom sürüş seviyesi gibi özellikleri içeren tercihler kümesi farklı kombinasyonlarla uzar gider.Sonra marka ve model seçmeniz gerekir,bu noktada en önemli unsur kesinlikle ikamet ettiğiniz yerde bulunan eğer yoksa en yakın yerde mevcut olan bir araç markasını seçmelisiniz.Ülkemiz sınırları içinde nerede ikamet ediyorsanız edin orada bulunan yetkili servisi olan otomobil markaları belki size hitap etmeyebilir.Genelde Türkiye'nin her yerinde kesinlikle İtalyan ve Fransız menşeli bilindik ve halkımız tarafından çok tutulan araç markaları bulunur,sonrada Japon ve Güney Kore menşeli araç firmaları bulunabilir.Üç büyük şehirde genelde bildiğiniz üzere bütün markaların bayilikleri ve yetkili servisleri mevcuttur.
C ve B segmentindeki Türkiye'de yıllardır en çok satan otomobil modelleri İtalyan ve Fransız menşeli bu iki markanın modelleridir.
Maalesef halkımız ikinci el kaliteli ve güvenli temiz araç almak yerine sıfır olsun çamurdan olsun zihniyeti ile araba alır. Maalesef bu düşünce tarzı yüzünden her yıl ülkemizde trafik kazalarında yüzlerce insan hayatını kaybediyor.Ne alaka diyeceksiniz! Çok alaka!!!
Özellikle Bayram tatillerinde devletin o kadar önlem almasına rağmen ve günümüz çağı teknolojisi ve bilincine yakışmayan sayıda kaza meydana gelir.Kaza bu adı üzerinde ama önemli bir nokta var. Hatta Türkiye’de en çok satan İtalyan markasının popüler modelinin sedan versiyonu ilk yıllarında Euro NCAP test sonuçlarını açıklayamadı.Çünkü teste katılmadı.Yapılan baskılardan sonra Euro NCAP testine katılan markanın popüler modelinin Hatchback versiyonunun puanı 3’tür. Hava yastıkları açılmayan popüler markanın aracı ile kaza yapanların açtığı davaların sayısı azımsanmayacak kadar çok malesef.
Daha sonraki yıllarda Fransız menşeli ikinci en çok satan B segmentine ait otomobil anlamlı başarı gösterdi.Euro NCAP'ten 5 puan aldı.İtalyan menşeli en çok satan otomobilin sedan modeli bu olaylardan sonra yapılan iyileştirme çalışmaları ile 3 puandan 4 puana yükseldi.
Maalesef otomobil fiyatlarının ülkemizde afaki olması yılgın araba alma oranını artırıyor çünkü halkın yüzde 80'nin sosyoekonomik durumu sıfır araba alma seviyesinde değil.Ama mevzuattaki boşluklar,fırsatçılar ve Türk Halkının "Bir şey olmaz ya!" zihniyeti bizi bugün bu hale getirdi.Düzenli bakımı yapılmamış muayenesi ve sigortası olmayan araçlarla uzun yola gitme cehaletini gösteren vatandaşlar kendi hayatlarını tehlikeye atmak bir yana karşı tarafında hayatını yıllardır tehlikeye atıyor.Buna kesinlikle hakları yok.Sizlerin cehaletinin sonuçlarını biz çekmek zorunda değiliz!
Günümüzde araba kesinlikle bir ihtiyaç,lüx değil.Bugün Türkiye'de satılan en ucuz sıfır araba fiyatına Bulgaristan'dan 2021 model Chevrolet Camaro alabiliyorsunuz.Burada 7 milyon TL.Yani günlük kullanım için çok güvenli maksimum 5-6 yaşında bir araba Avrupa'da ve Amerika'da bizim fiyat birimimize göre 100 bin TL. O zaman akla şu soru geliyor; halkın can güvenliğini önemsenmiyor mu?
Kuş serisi ile ya da 25-35 yaşında arabalarla mecburen uzun yol yapıyorlar.Bunların bakımlı ve muayenesi olanları da mevcut ama malesef metal yorgunluğu mevcut.Yeni model bir arabayla bir kazaya karıştığında sonuç felaket.
Püf nokta 1: Araçlarınızın üzerinde 4 haneli lastik doğum tarihi bulunur.Birçoğunuz artık bu kavramı biliyor.İnternette satılan lastiklerde de yazıyor genelde.Örneğin Scorpion King Comfort 7 185 65 R14 86H 0421.Lastik üretim tarihi 2021 in 4 üncü haftası gibi. 86H yük endeksi ve hız kodudur.
Ya ben arabayı 2017'de aldım, lastiklerde birşey yok diş var,km yapmadım.Yanlış!
Çünkü aktif kullanılan üzerine yük binen bir lastiğin ömrü 4 yıldır.Lastik diş Derinliği 3 mm altında olmasa bile kullanılmaz çünkü lastik zaten çatlamaya başlar.
JATMA (Japan Automobile Tyre Manufacturers Association = Japon Otomobil Lastiği Üreticileri Derneği)’nin açıklamasına göre:
"Binek ve hafif ticari araçlara yönelik kullanılmış veya kullanılmamış (yedek-stepne dahil) lastikler üretim tarihinden sonra on (10) yaşını doldurmuş ise, gözle görünür herhangi bir hasara veya şekil bozukluğuna sahip olmasa dahi ya da diş dibi derinliği kullanım için yeterli gözükse dahi yenileri ile değiştirilmelidir."
Lastikler satın alınırken JATMA' nın tavsiye ettiği şekilde 10 yıl ömür ve uygun saklama koşulları göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer lastik 2 yıl önce üretilmiş ve doğru şekilde saklanmış ise, doğru kullanım ile 8 yıllık daha ömrü var demektir.
Bu bile politik bir açıklamadır siz siz olun 4 yılı geçmeyin benden söylemesi.
Beyin fırtınasına devam edelim.
İkinci el araçta almak istemiyorsunuz. O zaman zaten lüks segment alabilecek sosyoekonomik durumdasınız demektir.İstisnalar kaideyi bozmaz.Bu bağlamda da o markalar arasında arıza yapma istatistik puanı düşük olan kaliteli markayı tercih etmelisiniz. Yok o da mı uymadı o zaman premium marka alabilir bütçeniz var.O markalarda bir elin parmakları toplamını geçmez.Ama siz diğer elin parmaklarından seçeceğim, ben de olan araç kimsede olmasın marjinal olayım derseniz o zaman işin rengi değişiyor.Sonra şöyle deniyor "Sanayi de usta yok". Genelde aracın garantisi bittikten sonra servise gitmek zor geliyor ve maliyetli olduğu için tercih edilmiyor,yolda yakacağınız yakıt masrafı da cabası.
Diyelim ki araç ikamet ettiğiniz yerde arıza yaptı.Bakın yolda kaldınız demiyorum.Yolda kalma hikayesine girmek bile istemiyorum bekle yol yardımı gelsin gelmezse,kasko yaptırdığınız sigorta firmasını ararsınız,çekici gönderirler.
Bu arada premium araç kullanıp kasko yaptırmayanlarda var o konu başka yazı konusu….Nasıl olsa premium aracınızı en yakın servise götürecek.Siz en yakın servisin hizmetini beğenmiyorsunuz çünkü daha önce bakım için gittiniz memnun kalmadınız.Aracı başka iyi bir servise göndereceksiniz aradaki mesafe bedelinide siz ödeyeceksiniz. Aracınızı bir sefer çeker.Arabanın garantisi var nasıl olsa,tamir yapılana kadar süre de otomobil vermek zorundalar(Aslında böyle bir zorunluluk yok aracı alırken yapılan garanti uzantıları ve eklerinde benzer şeyler mevcut).Hadi verdiler, sizin araç segmentine denk araç bulamadılar diyelim,bir alt segment araç geldi.E noldu çekici aracı götürdü, premium marka araç firması size ikame araç gönderdi.Konforunuz ve sürüş zevkiniz uçtu gitti.Bir gün geçti,ama siz zaten premium araca bindiğiniz için eşinizin de arabası var,yok bekarsanız bilmem orasını belki pazar günü gezme aracınız da vardır ama o araç zaten çok değerli ve günlük kullanıma uygun değil.Ya da kasko şirketi ikame araç verdi ama verdiği araç akıllara zarar..Neyse uzadı muhabbet,kısa keseyim.Arızayıda bulamadılar ve siz hararetle beklemektesiniz.Tonla para verdiğiniz araç yok ortada..dıııııt…..Neden mi çünkü aldığınız arabanızın yetkili servisinde çalışan işi bilen eğitimli personel oranı çok düşükte ondan.Bakınız deneyimli demiyorum. Deneyim de görecelidir.
A premium markasında çalışan personel B,C,D markalarında daha önce yıllarca çalışmış olsa bile, genel arıza konuları benzerlik gösterebilir ama kesinlikle spesifik özellikler için eğitim şarttır,net.Tecrübe ile sabittir.Neler gördük neler. Nerede mi gördüm o bende kalsın dostlar.Her markanın genelde arıza geri bildirim sistemi vardır.Alman Premium araç markalarında bu uygulama çok çok önce başladı ve sonra diğer markalarda zaman içinde bu sistematik arıza çözümleme yöntemine geçtiler.AR-GE çalışmaları içinde ayrı bir bölümde çalışma yapılır.Bu sayede araçların ileride üretilecek modellerinde arıza oranını azaltmak için zaman içinde geliştirdikleri bir geri besleme sistemidir. Zaman içinde öğrendiğim net bir gerçek var. Araçlarda elektronik aksam ne kadar fazla ise arıza yapma oranı o kadar yüksektir. Olmaz ya o zaman dilimine kadar görülmeyen ilk defa size denk gelen bir arıza ile karşılaştılar ve size de net bir bilgi veremiyorlar hemen genel merkezi ararlar.Yetkili mühendis o yetkilis servise bizzat gider.Arıza tespiti yapamazsa,hangi ülkenin arabası ise ya da hangi büyük gruba ait ise durum raporu bildirir.Örneğin diyelim Volvo'n var, sahibi Çin'de bir firma.Uzaktan çözemezlerse Çin'den bir uzman mühendis gelir.Çözene kadar dönemez geri.
Premium araba aldın,senin yaşadığın yerde tek sende var ama nedensiz bir şekilde arıza yaptı.Kimse görmesin diye aracı akşam çekiciye yüklettin.Ama sen zaten apartmanda oturmadığın için yanda müstakil evlerde oturan komşuların ertesi gün sorar.Komşu hayırdır akşam bir gürültü vardı çekici falan?E…İşte o surattaki ifadeyi gördüm ben kelimelerle anlatamam. Beğendiğiniz araç yılın otomobili bile seçilmiş olsa ki bu alanda çok fazla kategori var, almayınız.
Neden almamalısınız çünkü yeni bir model bilinmeyen denklemlerle dolu paradokslar içerir.Her ne kadar firma bilyon tane test yaptıysa bile sonuçta insan yapımı.Son teknoloji yapay zeka ve robotlar kullanılıyor olabilir.Bug 'a girer,hata verir.Bug yeni neslin sapıttı dondu,hata kodu verdi anlamına gelen asıl anlamı ingilizcede böcek olan kelime.
Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına.Benim nacizane fikirlerime değer veren eş,dost,akraba vb…kişiler bana Otomobil,SUV'lar ile ilgili ne alalım,ne tavsiye edersin gibi sorular sorduklarında şu cevabı veririm.İmkanın varsa Alman aracı al daha az imkanın varsa Japon aracı al derim.Bütçen Japonuda aşıyorsa Güney Kore' li diyordum ki onlarda imkanları zorlar duruma geldiler çünkü çağa ayak uydurup kalite standartlarını yükseltiler.Son zamanlarda Çin menşeli otomobil markaları bile kendi çıtalarını inanılmaz yükseltti.Bazı premium araçlarını gördüm şaşırtıcı derece iyi ama kendilerini kanıtlamaları için epey zamana ihtiyaçları var.Çünkü Amerika ve Avrupa pazarına girerler ama Kurtlar Vadisinde keçi otlatmaya benzer halleri.Sosyoekonomik seviyene göre alabileceğin arabanın marşına basınca çalışacak. Fizana gitsen bile acaba yolda kalır mıyım hissi vermeyecek.İddia ediyorum benim Güney Kore' lim Edirne'den Fizana gider,geri gelir sonra da sadece yağını değiştiririm.Diyeceksin ki niye Güney Koreli Cem Yılmaz'ın da dediği gibi tamamen duygusal birde parçası markette bile var ????.Gönül ister Porsche isterde Hayaller Paris gerçekler Esencılıs.
Şimdi gelelim şampiyonlar ligine.
Yıllardır Dünya'da zirveyi koruyan Dünya'nın en çok satan otomobil modeli Toyota Corolla’ dır.
Aşağıdaki tabloda 2023 yılında Dünya pazarında en çok satan araçların marka ve modellerini görebilirsiniz.Diğer püf noktalara daha sonra değineceğim.
Hoşçakalın emniyet kemerinizi şehir içinde bile takın,yaya geçidinden geçen motosikletlere dikkat edin.Onları Allah bildiği gibi yapsın.Bu yılki
Ek MTV’lerimiz vatana millete hayırlı olsun…