Selamlar,
Çalışma hayatıma Tıbbi Mümessil (yani eski ve havalı tabiriyle Reprezant) olarak başlamama istinaden Tüm Doktorların Tıp Bayramını kutlamayı bir borç bilirim.Çalışma hayatımın sonraki dönemlerinde de hekimlerle koordineli olarak çalıştığım için onların değerini çok iyi bilmemiz gerektiği üstüne basa basa söylüyorum.
Bu yazıyıda Sevgili Oğluma ithafen yazıyorum.
Son iki yıldır Hot wheels çılgınlığı ile başlayan ve babasının kanında benzin dolaşan petrol kafalı bir otomobil hastası olmasının farkındalığını vararak otomobillere ilgi duymaya başladı.Hatta Türk yada yabancı plakalı sıradışı araçlar gördüğünde anında fotoğraf atar ve sorar “Nasıl baba diye”!
Benim de Porsche 911 hastası olduğunu bilir.Hatta geçen yemekteyiz baba T-Shirt ün süpermiş alsana bana da diye direk daldı konuya.Vakti zamanında anca 2 adet lisanslı T-Shirt ünü alabildiğimiz markanın otomobiline ilk bindiğim tarih 18.03.2003’tür.
Sağdan direksiyonlu bir Porsche Boxter’dı.
Çanakkale Şehitlerini anma gününe denk geldiğinden hiç unutmam o günü,o anı,arabayı çalıştırdığımda gelen kedi gurultusunu andıran boxer motordan gelen sesi...Sonra çok bindim Porsche’ye ama hiç birinin tarihlerini hatırlamıyorum. Panamera Turbo S kullandım geçen Mayıs’ta ama net tarih yok aklımda.
Ya Hyundai Accent Era yazmışsın başlığa başladın Porsche anlatmaya :-) diyebilirsiniz. Gelelim asıl mevzuya.
Bugün size bir Behzat Ç. Klasiği olan ve kolluk kuvvetlerinin ülkemizde bir zamanlar yoğun olarak kullanıldığı hala her yerde rastlayabileceğiniz Efsane bir Güney Kore Kaplanından bahsedeceğim.Avrupa ve Kuzey Amerika’da Accent, Güney Kore’de Verna, Meksika’da ise Dodge Attitude ismiyle anıldı.2009 yılında sınıfının en çok satılan otomobili olmuştur.Hem benzinli hem dizel motorla birlikte otomatik şanzıman seçeneği de mevcuttur.
Avrupa Euro NCAP testinden 4 yıldız, Amerika NHTSA NCAP Safercar' dan ise 5 yıldız alarak güvenliği ve sağlamlığını başarıyla kanıtlamış. ABS + EBD destekli fren sistemiyle 100 km/h süratten 0 km/h durma mesafesi 39m'dir. Altta vereceğim tablodaki değerleri Türkiye’de en çok satılan binek otomobil marka ve modeli günümüz şartlarında bile elde edemiyor zaten.
Satışta olduğu yıllarda Accent Era' da 2 benzinli ve 1 dizel motor seçeneği bulunmaktaydı.Benzinli motor versiyonları
1.4lt 16v 97PS DOHC ve 1.6lt 16v 112PS CVVT DOHC.
CVVT Teknolojisi alt devirlerde yakıt ekonomisi üst devirlerde ise performans sağlamaktadır.
CVVT : Continuously Variable Valve Timing
Sürekli değişken valf(subap)zamanlaması sistemidir.
Diğer markalardan örneğin Honda’nın VVTi gibi isimlerle adlandırdığı Hyundai’de CVVT diye adlandırdığı sistem. Supapların açık kalma süresi gaz tepkilerine göre değişmesini esas alan sistemdir. Sonuçta elde edilen fayda sağ ayağınıza hakim olursanız az yakarsınız, olamazsanız performans alırsınız.
Dizel Motorlu olan versiyonu işte efsanenin başlangıcı 1.5lt CRDİ 16v 110 PS
Bizim Porsche’miz bu.
Kore Kaplanı işte bu noktada ortaya çıkıyor.
VGT değişken zamanlı turbonun kısaltılmış adı.Hatta çalışma prensibi sebebiyle hafif ıslık sesi veren bu turbo ilk zamanlarda müşteriler tarafından arıza olarak algılandı ve Hyundai, yetkili servislere bu nedenle başvuran müşterilerden bıktığından mütevellit bir yazılımla bu ıslık sesini azalttı.Hafif performans düşüklüğü oluştu ama zaten fazlasıyla seri olan bu aracı kullananlar pekte hissetmedi açıkçası.
Uzun yıllar şirket araçlarımız olduğu için otomobil ihtiyacımız olmamıştı.Ama vakit geldi araba almamız gerekti.İlk aracımız 2001 Model Suzuki Swift 1.3 GLX oldu.68 beygirlik bir araca taktığım açık tip hava filtresi ve abart egzoz ile bilinçaltımdaki Nissan Skyline R34 sevgisini ona işledim.Doğan görünümlü şahin versiyonun Japon tarzı.840 kg olan bu araca hiç LPG takmadım.Kliması olmadığından dolayı değiştirmek icab etti ve iki yıl sonra Accent Era kısmet oldu. Herkes bu araba gidiyor ama durmuyor diyordu.E hızlı gidersen durma mesafesi uzar.Takip mesafesini kendi hızının yarısı kadar değerde metresel olarak bırakırsan arkadan kimseye vurmazsın.1993’tü sanırım ATV kanalında trafikteki kayıpları azaltma adına yaptığı programda halkı bilgilendirme adına karlı,buzlu,yağışlı havalarda nasıl araç kullanılması gerektiğini ve doğru bilinen yanlışları anlatırdı eski otomobil yarışçısı Demir Bükey. Aynı zamanda Demir Bükey Akademi’in kurucusunun seksen sekiz seksen dokuz örneğini hiç unutmam.Tam iki saniyeye tekabül eder.
O sene sanırım bugün oğlumun olduğu yaştaydım. Zaman geçiyor işte muhabbet Teoman’ın şarkısındaki dramaya dönmeden devam edeyim.
Neyse arabayı alır almaz yeni lastik alırken yol tutuşu artırmak adına yaptığım Ali Cengiz oyunu ile 5 mm aracı alçalttım.Üzerinde takılı olan fren balatalarını orijinalleri ile değiştirdim.Gayet iyi sonuç verdi.
Bizden önce kısa bir süre şirket aracı olarak bir hanım tarafından kullanılan bu araca antifiriz yerine su koyarak kullanıldığından ben antifiriz koyunca kalorifer peteği anamı ağlattı,hem ne ağlatmak.Onun dışında zamana bağlı değişmesi gereken parçalar dışında hiç üzmedi bizi.Daha önceki yazılarımda bahsettiğim üzere,Edirne’den bas marşa Fizan’a gidersin Libya’daki hani bildiğimiz Fiyzan ama gerçekte kimsenin nerede olduğunu bilmediği o meşhur yer.
Hararet göstergesi olmadığından ve performanslı kullanmayı sevdiğimden OBD cihazı aldım ki yolda giderken sürüş verilerini görebileyim diye.Direksiyondaki amblem Hyundai’nin Premium Markası olan Genesis amblemidir.
Aracımız yaklaşık 128 beygir civarındadır. Alttaki veriler OBD cihazı ile GPS tarafından alınan verilerdir.Hemde kışlık lastiklerle yapılmış test sonucudur.
Yazlık lastiklerle 0-100 km 8.7 sn yi gördüm.
Bu verileri sizlerle paylaştıktan sonra Hyundai Accent Era ile ilgili başka söylenecek pek birşey yok maalesef.Cem Yılmaz'ın dediği gibi alırım anahtarını ;-).
Azami sürati 220 km.
Ama şunu belirtmeliyim OBD cihazını arkadaşımın VW Golf’ünde denedim.Bizim kadranda gördüğümüz hız değerleri 8-12 birim fazla gösteriyor.Emin olmak için farklı lastik ebatlarında ki başka marka arabalarla da denedim sonuç değişmedi.140 ile giderken aslında 132 ile falan gidiyorsunuz.
Standart donanımdaki Accent Era’ların yol tutuşu bir Audi,VW gibi olamaz ama bir noktaya kadar iyileştirme yapılabilir.Sonuçta aracın sınıfını ve amacını düşünürsek gayet tabii ki de bu normaldir.
Bu yılki 18.03.2024 tarihi de benim için önemli bir anlam taşımaktadır.
Çanakkale Savaşı deniz harekâtları, I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'nin Birleşik Filo ile savunmada kalan Osmanlı İmparatorluğu kara topçusu arasında 19 Şubat 1915'ten 18 Mart 1915'e kadar Çanakkale Boğazı'nda yaşanan savaşlar dizisidir.Şehitlerimizin Mekânları cennet olsun.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün savaş sanatındaki dehası sevk idaresinin doğru analizinin sonucu bugün buradayız.Hayatını ülkesini kurtarmaya adayan Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK kurtuluş savaşıyla son noktayı koydu.Bugün hala onun sayesinde burada olduğumuzu unutanlar var maalesef.Onlara söyleyecek söz bulamıyorum.
Eline saglik