Ortak Akıl
Uzun bir seçim maratonu sona erdi.
Türkiye’de CHP birinci parti oldu.
Çok sevindik.
Kırklareli’nde CHP çöktü.
Çok üzüldük.
Şimdi seçim kayıplarını masaya yatırma zamanı.
Acilen genişletilmiş divan toplantıları yapılmalı.
Kayıplar masaya yatırılmalı.
Sorgulanmalı.
Derhal ödül ve ceza mekanizması çalıştırılmalı.
Kazananlar ödüllendirilmeli.
Seçim kaybedilen yerlerin sorumluları için de ceza mekanizması çalıştırılmalı.
Neden Türkiye’de CHP kazanırken Kırklareli’nde kaybetti?
Gerçekleri herkes biliyor.
Mademki biliniyor, o halde gereği yapılmalı.
Genel merkez Kırklareli’ni ne zaman masaya yatıracak?
Henüz bir gelişme yok.
Örgütlerde de çıt yok.
Ne olacak ört bas mı edilecek?
Öyle görünüyor.
Yoksa soğutulup üstü mü örtülecek?
O da olabilir.
Ne güzel yılların kaleleri yıkılsın suçu başka yerlerde ara..
“O HAİN, BU HAİN” diyerek işin içinden çıkmaya çalışanlar hala koltuklarında
oturacak mı?
İnsanlar partisinin rakibine oy verince “ihanet etmiş” oluyorlarmış
Bu gerekçeye dayanarak koltuklarınızda oturacaksınız.
“Utanmasını bilmeyen ayıp yok ki”
Hiç olmaz ise durun bir düşünün..
Sen olsan ne yapardın?
Ben olsam derhal istifa ederdim.
Örgütten gelen istifa seslerine bu kadar kayıtsız kalmak ne demek?
“Parti benim tapulu malım” demekten başka aklıma bir şey gelmiyor.
Partiyi kendi tapulu malı gibi görenler olabilir.
Bu kadar hezimete rağmen koltuklarında ısrarla oturabilirler.
O zaman görev genel merkeze düşüyor.
Ödül ve ceza mekanizması CHP’nin eski geleneğidir.
CEZA mekanizmasının çalışması gerekiyor.
Bunları ben söylemiyorum.
Örgütümüzden yükselen ortak sesi haykırıyorum.
Israrla” bu söylediklerimizi lütfen yaz” diyen benim örgütüm.
Benim CHP’li bir gazeteci olarak görevim örgütümün sesi olmak.
Ben parti görevimi yapıyorum.
Kimseye kinim yok.
Kimseye de kızgınlığım küskünlüğüm yok.
“ÖNCE CHP” Diyorum.
Ve örgütümün ortak sesini sizlere yansıtıyorum.
Kimse gönül koymasın.