Ortak Akıl
Yerel seçimlerden sonra CHP Genel merkezi partinin aleyhine çalışanların delilleriyle tespit edilip, ihraç edileceğini duyurdu.
29 Nisan’a kadar süre tanındı.
Yerel seçimlerde partisinin aleyhine çalışanlar için nasıl delil edinilecek?
Ya şahitler bulunacak.
Ya sosyal medya paylaşımlarından parti üyelerinin rakip adaya açık açık oy istediği kanıtlanacak.
Ya da rakip parti adayının konvoylarında açık açık çalıştığının video veya fotoğraf kayıtları olacak.
Bu dediklerimin her birini yapan parti üyeleri olabilir.
Kanıtlayıp ilçe yönetimi isimlerini Genel Merkeze gönderebilir.
Bazı parti üyeleri ihraç edilebilir.
Peki, bu çözüm mü?
Ebetteki çözüm bu değil.
Hele Belediye kaybedilen yerlerde hiç çözüm değil.
Çünkü zar zor parti üyesi bulamayacağınız bir ortam oluşmuş.
Belediye kaybedildiği için insanlar zaten pek üye olmak istemeyecekledir.
Bir de olanları partiden atarsanız; kaosu kendi ellerinizle inşa edersiniz.
Öfkeyi örgütlersiniz.
Kelebek etkisiyle insanların partiden gönül bağı kopar.
Peki, partisine ihanet edenleri ne yapalım?
KAZANALIM…
Nasıl kazanalım?
Bu çok zor değil..
Örnek olsun diye söylüyorum.
Uzağa gitmeye gerek yok.
Bir önceki dönem Alpullu ve Büyük Mandıra seçimini kaybetmiştik.
Hiç kimse disipline verilip partiden atılmadı.
Bu dönem Alpullu’yu CHP kazandı.
Büyük Mandıra’yı çok küçük bir oy ile kaybettik.
Neredeyse kazanacaktık.
Aradaki oy farkı yirmi bile değil.
Belde Başkanı Alaattin Doğan partiye oy verenleri yavaş yavaş kazandı.
Alpullu’da rakipler aynı mecliste yer alarak örnek bir davranış sergilediler.
Peki, CHP’ye oy vermeyenler tespit edilemez miydi?
Oraları çok küçük yerler.
Çok kolay tespit edilirdi.
Ve partiden atılabilirlerdi.
Peki, o zaman bu seçimleri alabilir miydik?
Alamazdık.
Çünkü partiden atılanlar kızacaktı ve yine partisine oy vermeyecekti.
Demek ki, partiye oy vermeyenleri “ihanet etti” diyerek ihraç etmek kazandırmıyor.
Tam aksine kaybettiriyor.
O halde şimdi yaraları sarıp toparlanma zamanı.
Parti yetkili organları acilen genişletilmiş divan toplantıları yapmalı.
Neden seçim kaybedildiği sorgulanmalı.
Hele kale bilinen yerlerde seçim kaybediliyorsa, defalarca sorgulanmalı.
Peki, çare ne?
Çare bayrağı devretmek.
Şimdi daha dinamik, daha enerjik ve daha istekli bir yapının önünü açma zamanı.
“Önce ben değil, ÖNCE CHP” diyenlerden oluşan yönetimler görev başı yapmalı.
Kucaklayıcı olmalı.
Ötekileştirmeden yaraları sarmalı.
Ama her kesimi sarıp sarmalamalı.
Kale deyip kaybettiğimiz yerlerde bu insan kaynağı var.
Yeter ki yeni oluşacak yönetimler, kimseyi ötekileştirip kutuplaştırmadan eşit bir şekilde paylaşalabilsin.