Ocak 2021’deki ilk yazımda doların 2021 sonunda çöküş sürecine gireceğini iddia eden Amerikalı bazı ekonomistlerin yorumlarına yer vermiştim. Dolar, Euro ve Altın’ın çıldırdığı bugünlerde aynı yorumlara yeniden yer vermek istedim;
Dünyanın en büyük Hedge (Riskten Korunma/Serbest Yatırım) Fonu'nu kuran, Bridgewater Associates isimli Amerikalı Yatırım Yönetim Firması'nın kurucusu Ray Dalio, doların 2 yıl içinde ciddi bir kriz ile karşı karşıya kalabileceğini ve %30'a kadar değer kaybedebileceğini belirtti.
Öte yandan; bir diğer Amerikalı para uzmanı, Yale Üniversitesi Kıdemli Öğretim Üyesi, Morgan Stanley Yatırım Bankası eski Asya BaşkanıStephen Samuel Roach da doların kötü gidişatına dair CNBC Televizyonu'na yaptığı açıklamayla herkesi şaşırttı. Roach ," A.B.D. Doları, 2021 sonunda çökecek ve Amerikan ekonomisi %50'den fazla olasılıkla (double-dip recession) 2 kat aşağı eğilimli durgunluk dönemiyle yüz yüze gelebilir" dedi.
Doların seyrine ilişkin Bloomberg'deki analizinde ekonomist Stephen Roach, Haziran ayında yaptığı tahmini hatırlatarak, 2021 sonu itibarıyla doların küresel piyasalardaki düşüşünün yüzde 35 seviyesinde olacağı öngörüsünü yineliyor…
Tarih boyunca altın rezervlerini güçlü tutanların her zaman galip geldiği gerçeği bir yana; Dünya genelinde Japon Yeni, Çin Yuanı, AB Eurosu, Amerikan Doları, İngiliz Sterlini arasındaki yarış sürüyor. Amerikan doları hali hazırda bu hafta ABD’de yatırımcısına kazandırmasına rağmen, son yılların en dip düşüşünü yaşamayı sürdürüyor. Pandemi sürecinde Birleşik Devletler’de yüksek enflasyon ile birlikte FED- ABD Merkez Bankası’nın faiz yükseltme beklentisi çoktan oluşmuş durumda. ABD ekonomisinin iyiye gitmediğine dair birçok ekonomistin yorumlarıyla birlikte;2022’den itibaren, doların dünya genelinde diğer para birimleri karşısında değer kaybedeceğine dair beklentiler yüksek seviyede.
Aslında dünya, bir taraftan Çin’in dünya genelinde her geçen gün etkisini arttırdığı ekonomik ve siyasal hareketlerine hazırlanmaya çalışırken; diğer taraftan da Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı eyaletlerinin bağımsızlık ilan edeceği ve ABD’nin bölüneceği tezini ciddi şekilde bekliyor. Çünkü, ABD’de hiçbir şey iyiye gitmiyor. Xi Jinping’in 2049 yılında biteceğini resmi olarak açıkladığı İpek yolu projesiyleÇin Halk Cumhuriyeti gümbür gümbür geliyor. Önümüzdeki yıllarda Amerika ve doların etkisi gittikçe azalacak ve her ikisinin de dünya liderliği son bulacak. Altın rezervlerini arttıran ve dijital para birimlerine hükmedebilen güç ve devletler önümüzdeki yılların yönlendiricisi olacak…
Peki; Türkiye’de neler oluyor; neden Dolar, Euro, Altın birden çıldırdı? Pandemi ile yeni dünya düzenini değiştirmeye çalışan lobiler ve Türkiye’nin bölünmesini arzu eden dış güçler ile onlarla bağlantılı içerdeki işbirlikçileri, ellerindeki kuvvetli sermayelerle Türk Lirası’nı ve iktidarı bitirmek istiyor; sonrasında ise, halkı sokağa dökmek, Ülkede iç karışıklık çıkartmak ikinci hedefleri. Hatta mümkünse Türkiye’yi bölüp parçalamak, bu mümkün olmazsa kontrol edebilecekleri bir yönetimi başa getirmek asıl varmak istedikleri nokta…
Bununla birlikte; bir taraftan iktidar çevrelerinin halktan koparak lükse kaçan yaşamları ve iktidar nimetlerinden yakın çevrelerini menfaatlendirdikleri gözlemlenebilirken diğer taraftan “Her şeyi en iyi ben bilirim, ben yaptımsa doğrudur; ben yanlış yapmam.” havasındaki gidişi de yaptıkları onca iyi şeyi örterek Ülkede kötüye gidişatı hızlandırmakta. Alternatifsizlik psikolojisini yaygınlaştırarak artık bir yere varılamayacağını iktidarın görmesi gerektiği ve kendilerine çeki düzen vermezlerseiktidarı kaybedecekleri de kuvvetle muhtemel.
Nisan 2022’den itibaren Türk ekonomisinde birçok verinin kuvvetleneceği ve yaşadığımız problemli sürecin hafifleyeceği umulurken; ABD’nin bazı eyaletlerinin bağımsızlık ilan edeceği ve doların dünya genelinde nüfusunu ciddi şekilde kaybedeceği; Çin Halk Cumhuriyeti ve İpek yolu Projesi ile birlikte hareket edebilen ülke ve çevrelerin ise kuvvetlenerek yola devam edeceği de tahminler arasında… Bu bağlamda Türkiye’ye ve Türkiye’de yatırım yapanlar ve yapacaklar ise, kesinlikle kazananlar arasında olacak. Böyle olmasaydı; birçok alanda Türkiye karşıtı politika ve faaliyetleriyle gözlemlediğimiz Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’de yatırım yapacağını resmen duyurur muydu? Özellikle Nisan 2022’den sonra İpek Yolu Projesi’nin ekonomik koridorunun geçtiği güzel Ülkemize yatırım yaparak kazanmak isteyeceklerin sayısının arttığını hep birlikte göreceğiz, inşallah. Yeter ki, hiçbir bahane moralimizi, üretkenliğimizi, birlik ve beraberliğimizi, kendimize ve Ülkemize olan inancımızı bozmasın. Unutmayalım ki, bu gemide hepimiz yaşıyoruz ve moralimizi bozarsak, bu gemi batarsa hepimiz batarız. O yüzden; moral bozmak yok ve üretip çalışmaya devam etmeliyiz, elimizden geldiğince en iyiyi yapmaya çalışarak bu günleri de atlatacağımızdan şüpheniz olmasın.