Şenol Goncagül
Türkiye, öyle bir süreçten geçiyor ki; yetişebilene aşk olsun!
Sokak sokak dolaşarak, adaylarını ve partilerini tanıtan ve anlatmaya çalışanlar…
El ilanları ve afişlerle, seçmene bir şekilde ulaşarak, en azından tanınırlık sağlamaya çalışmak…
Yerel ve soyal medya ile hedef kitlelere ulaşarak, meramını anlatmaya çalışmak…
“Tek bir oy” un bile önem taşıdığı ve telafisinin mümkün olamayacağı kıymetli dakikalar bunlar.
“keşke..” li pişmanlıkların fayda etmeyeceği ve geri dönüşünün mümkün olamayacağı sayılı saatler. Hatta saniyeler.
Su gibi, akıp, geçiyor…
*
Kimsenin kimseye tavır ve surat yapamayacağı, yapmaması gereken zamanlar bunlar!
EGO ların bir kenara bırakıldığı, “bir kazanılım da bak biz size sorarız!” lı ifade ve hesapların da !en azından yüksek sesle söylenmemesi gereken” dönemler..!
Bu seçimler bitecek elbette ki… Ama, iş bitecek mi pekii ?!
Sanmıyorum…
16 mayıs sabahı bir de bakmışız ki; cumhurbaşkanlığını kazanan ittifak ile parlamentoyu kazanan ittifak farklı?!
Böyle bir ortamda da, ülke yönetiminin sağlıklı olamayacağı, kimsenin, verdiği vaadlerini zamanında ve yeterli şekilde yerine getiremeyeceği ve puan kazanamayacağı belli olacağından, cumhurbaşkanı veya parlamentonun alacağı karar ile yeniden ve en kısa zamanda seçime gidilecek.
Haaa! Öyle, vekillerin özlük hakları için daha erken filan söylemlerine de kafayı takmayın sakın!
Taşlar, bu sezimde yerli yerine oturmaz ise avantajlı olanın avantajını kaybedebileceği, boşa yaşanmış bir seçim olarak akıllarda kalacaktır.
Havanda su dövmek olacak anlayacağınız…
*
“Siz iktidara geldiğinizde de, kimseye bir şey soramayacağınız gibi, hatta o hesap sormayı düşündüklerinizden oy istemeye bile gideceksiniz!
Çünkü, ego yaparak, oyunu almadığınız veya istemediğiniz o kişiler yüzünden, seçimi heba ettiğinizin farkına varacaksınız!
Olay bu kadar da basit!
*
Özellikle; siyaset yapıyor ve bundan bir istikbal bekliyorsanız, (sinirinizden geberseniz bile) kimseye bunu belli etmemek durumundasınız!
Siyaset sanatına göre; o beğenmediğiniz oyu ve kişiyi kazanmak zorundasınız.
Yapamıyor musunuz?
EGO nuz mu engel oluyor buna ?!
Siyasete sadece oy vermek üzere sandığa giderek yapabileceksiniz!
Bu kadar da basit işte…
*
Bir de şuna dikkati çekmek istiyorum, naçizane;
Ömrünüz boyunca yaptığınız veya yapacağınız tüm hatalar, verilen sözler ve söylemler, bir şekilde yapay zeka tarafından kaydediliyor!
20 sene önceki bir olay, patt diye bugün karşınıza çıkabiliyor!
Neden mi bugün?
Çünkü, bugün gerektiği için..!
Böylesine bir çarpık ve çirkin devir var malumunuz.
Özellikle de, sosyal medyada, kaynağı ve gerçekliği belli olmayan ama “kediye ciğer muhabbeti” gibi gelen bir sürü paylaşımlar yapılıyor!
Şimdilerde de; “gerçeğe tıpa tıp yakın” şekilde üretilen video ve resimlerin ortalıkta patladığı günler yaşıyoruz.
“Yapay zeka” nın, doğal zekayı bile hayretlere düşürdüğü bir dönem bu.
Kendinizi anlatana kadar da, atı alan Üsküdar’ı geçip, geri bile dönebiliyor!
Şimdi seçimler geçecek ya; hani bazıları da, egoları ve kibirleri yüzünden, beğenmedikleri adaylarla ilgili ters çalışacaklar ve seçimlerde başarısız olunur ise biz demiştik filan diyecekler ya, bunlar hep seçim döneminde ihmal ettiğiniz yerel basına yansıyacak!
Kaybetmeleri halinde de, suçu ters çalışan veya çalıştıklarına inandıkları kişi ve partililere yüklemek isteyen adaylar da, yine bunun savunması için yerel medyada boy gösterecekler…
Ortalık panayır yerine dönecek, anlayacağınız…
Demem o ki; yaptığınız şeyleri, verdiğiniz ama yapamadığınız sözleri unutmayın! “Unutursanız, hatırlatacak birileri mutlaka çıkacaktır!”
Hem daha önümüzde de, pimi çekilmiş bir bomba gibi gelmekte olan ve en önemli belirleyiciliği de, genel seçimlerin sonuçlarına ve partilerin buradaki başarı oranlarına göre olabilecek bir yerel seçim fırtınası var!
Siz siz olun; kimseye ego yapmayın! Kibirli davranmayın!
Hele hele; şu kıymetini anlayamadığınız yerel basını da, yabana atmayın!
Bu seçim işleri sadece bir maraton diyelim!
Kazanan milletimiz olsun…