Şenol Goncagül Kahve kahve, köy köy, esnaf esnaf ziyaretler, artık eski geçerliliğini kaybetti gibi! Ancak; “insanların kendilerine dokunan ve bizzat karşısında gördükleri siyasiler nedeniyle, sempatilerini bir tık daha yüksek tuttukları “ da hala geçerli. Ciddi bir geçiş dönemindeyiz. Yani; A Partisine meyilli olan bir seçmenin, sırf geçerken kendisine uğradığı için, B partisi ne oy verdiğini görebilmek de olası iş değil! Hem; o yapılan ziyaretlerin laf ola beri gele kabilinden, 3 dakikayı geçmeyen ve “dostlar alışverişte görsün” kabilinden öte gidemediği de malumunuz! “Merhaba. Hayırlı işler: Bizler filan partiden geliyoruz. Ziyaretinize geldik…” diyerek, o ziyaretleri de anında sosyal medyadan yapıştıran bir adaya veya teşkilata, ziyaret edilen esnaf veya seçmenin “boya kaporta yerinde. Yürür de de sorun yok gibi: Oyumuzu bu arkadaşa verelim…” mi demesini bekliyoruz ?! Sanmıyorum. İşin bir de, ata sözünde de bahsedildiği gibi “Körler ve sağırlar, birbirlerini ağırlar” türünden yapılanlarını görüyoruz! Siyasi parti aday ve teşkilatlarının, o ziyaretleri yaparlarken ve propaganda amaçlı olarak, bilgilendirirken ve ulaşmaya çalışırken, “kendi partilerine oy veren kitleleri tercih etmelerine” ne ne diyeceğiz ?! O kesim zaten sizin destekçilerinizden oluşuyor. Hiç ulaşmasanız bile büyük oranda oy ları sizindir. Asıl olan; rakip tarafın oy kitlelerine ulaşabilmek. Sizin hedef kitleniz, en kötü ihtimal ile tv ve internet üzerinden siyasi paylaşımları alabiliyor. Ancak, rakip kitlelerin, öyle bir beklentisi veya tercihi de olmayabilir. Dolayısı ile önemli olan; öncelikli olarak rakip seçmen kitlesi üzerine oynayabilmektir. (Bunu yaparken de; elinizdeki kitleyi kaybetmemek üzere, ilgi ve iletişiminizi ihmal etmemelisiniz) Yerel siyaset alanında, siyasi faaliyetler yapmak üzere sahaya çıkan yetkili isim veya teşkilatların; zaten genel merkezin ve ulusalcı siyasi paylaşımların, bu yerel çalışmalarda da malzeme yapılmasının hiçbir artısı veya getirisi de olmuyor, hatırlatmak istiyorum! Madem ki yerel siyasetçisiniz; o halde kendi ilinizde ve seçim bölgesinde yapılmasını istediğiniz, yapılanlardan eleştirdiğiniz konuları gündeme getirmelisiniz. Öteki türlüsü ise olsa olsa genel merkezden rol çalmak üzerine olacaktır… Sosyal medya üzerinden üç cümlelik paylaşımlarla; “şuraya gittik. Buraya geldik…” kabilinden paylaşımlarla, yasak savmaktan öte geçemeyen faaliyetlerin çok ta ederi olmayabilir! Hem, içleri boş paylaşımlar olur. Hem de, yerel basınınız pas geçerek, yasak savdığınız bu faaliyetlerin, mesela köy ve bazı alanlarda halen internet kullanımının beklenen aşamaya gelmemesi nedeniyle hedef kitleye ulaşamadığını da hesaplamak lazımdır. Hele hele; bayrak ve flama asmalar, sokakları posterlerle donatmak veya kirletmek, sesli sokak propagandaları gibi faaliyetler de, olsa olsa insanların size karşı negatif tavır almaları sonucunu getirir. Sahi, aklıma gelmişken; ortada tarihi bile ilan edilmiş bir seçim var. İktidar partisi, karşı masayı henüz adaylarını açıklamamakla suçluyorlar. Karşı masa bileşenleri ise seçim tarihinin resmileşmesi ile birlikte açıklanacağını söylüyorlar. İktidar partisi, bu açıdan bir tık ileride sayılır. Ancak, seçime gitmek adına her şeyleri tamam olan bu kesimin de, mesela hala yerel basın ziyaret ve çalışmaları YOK hükmünde! Seçime birkaç gün kala, esnaf ziyareti yaptıkları gibi, kapıdan bir merhaba deyip, geçecekler sanıyorum! Ben şahsen, gazeteci olarak bile bana ulaşan bir siyasi göremedim diyebiliyorum! Aynı zamanda, birer seçmen de olduğumuzu hatırlatarak “Sorun değil! Biz de sandığa gittiğimizde sizin gösterdiğiniz ilgi ve alakanın karşılığını, sizlere oy olarak iade ederiz” diyorum. Öyle bir de seçime gidiyoruz ki; kazananın çok şey kazanırken, kaybedenin ise devasa şeyler kaybedeceği bir seçim olacak bu. Yüzde 0.4 oranındaki siyasi partilerin bile masada kurtarıcı olarak bulundurulduğu unutulmamalı! Demek ki, en küçük getiri veya kayıp, bir seçimin kaderini oluşturabilir! Siz; yerel basınınızı ve sosyal medyanızı bir kenara bırakarak, o vahim kayıpları göze aldığınız zaman da, cok düşük oylarla kaybedilmiş bir milletvekilliği ve hatta bizzat seçimin yaşanması durumunda, bunun vebalini nasıl ödeyebileceksiniz?! Aklıma gelmişken, yüksek sesle düşünmeye çalıştım!Varın sizler de dersler çıkarın diyorum…
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 30 Ocak 2023 - 10:31
KÖRLERLE SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR
Şenol Goncagül Kahve kahve, köy köy, esnaf esnaf ziyaretler, artık eski geçerliliğini kaybetti gibi! Ancak; “insanların kendilerine dokunan ve bizzat karşısında gördükleri siyasil
Köşe Yazıları
30 Ocak 2023 - 10:31
İlginizi Çekebilir