Tüm Emekliler Sendikası'ndan enflasyon tepkisi

 

 

 

Tüm Emekliler Sendikası Kırklareli Şubesi adına Hüseyin Budak, açıklamada bulundu.

Hüseyin Budak, açıklamasında, “İktidarın enflasyon hesabı alırken %22.58 verirken % 4” dedi.

 

Yapılan enflasyon hesabını eleştiren Budak, açıklamasında, şunları kaydetti: “Ucuza alıp, çok pahalıya satan fırsatçı esnafa-tüccara, bir malın fiyatı sorulduğunda ‘alırken mi, satarken mi’ dermiş.17 yıllık AKP iktidarının durumu tam da budur. İktidarın Halktan alacakları ve halkın sırtına yükleyeceği vergi, ceza ve zamlar için ayrı enflasyon hesabı, memura,  emekliye, çalışana yani halka vereceği ücretler için ayrı enflasyon hesabı yapıyor. Tıpkı fırsatçı esnafın halkı kazıkladığı gibi, iktidar da,  aynısını yıllardır bizlere yapıyor. İktidar, her alanda olduğu gibi, enflasyon ve piyasa alanında da dengeleri bozdu. Olanı değil, kendilerince olması gerekenleri açıklıyor.  Artık ülkemizde üç tür enflasyon olayı yaşanıyor. Birincisi kamunun, yani, devletleşen AKP-Saray iktidarının, gerçeklerden kopuk enflasyon hesabı. İktidar,  kendince fantezilerine uygun bir enflasyon rakamı belirliyor. Gerçek hayattan kopuk bu tespit, her alanda olduğu gibi enflasyonda da tutmuyor. Ama iktidar, rakam tutmuş gibi kendi alacaklarına bu rakamı uyguluyor Bu yıl devlet alacaklarına, %22,58 rakamı belirlediler ve bunu uyguluyorlar. Tam bir soygun düzeni. İkincisi; İktidarın, TÜİK’e, AKP memurları aracılığı ile ilan ettirdiği TÜFE enflasyonu. TÜFE rakamlarının hepsi, iktidarın emirlerine göre ayarlanıyor. O kadar ki memlekette iğneden ipliğe her mal ve hizmetin fiyatı yükselirken, bu kurum aldığı emir gereği ahlaksız ve vicdansız şekilde uyduruk rakamlar açıklıyor. 2019 yılsonu enflasyonunu %11,84 olarak açıkladı. AKP, devlet adına,  halka, çalışana, emekliye bu rakamlara göre ücret veriyor. Bu yıl, çalışanlara, memura, emekliye uygun görülen zam rakamı ise  %4. Dalga geçer gibi. Bozdur bozdur harca. Yani kaşıkla veriyorlar, kepçeyle alıyorlar. Tam bir emekli ve emek düşmanlığı yapılıyor. Üçüncüsü Halkın sokağın gerçek enflasyonu. Bu enflasyon en az %30-35. Hatta bazı kalemlerde  %100 civarında. İşte bu enflasyon, milyonlarca insanımıza hayatı çekilmez hale getiriyor. Milyonlarca insanımızı açlık ve yoksulluğa mahkûm ediyor. İktidar bu gerçeği gizlemek için bir yandan kapıkulu haline getirdiği yandaş basın-medya aracılığı ile halkı aldatıyor, gerçekleri gizliyor, bir yandan baskı ve tehditlerle gerçekleri açıklayanları sindiriyor, bir yandan da gündem değişiklikleriyle halkın dikkatini ve tepkisi başka alanlara çekiyor. Kanal İstanbul, Libya, Suriye, yerli otomobil vs. Her gün, yeni bir savaş kışkırtıcılığı söylemi var. Şimdi AKP-Saray iktidarına soruyoruz. Madem, enflasyon %11.84 ise, iğneden ipliğe bütün giderlerinizi devlet karşılarken, kendinize binlerce lira zam yaparken, çalışanlara, emeklilere, memurlara,  hangi ahlak ve vicdan ölçüsüyle % 4 zam yapıyorsunuz? Devlet adına alacağınız vergi, harç, ceza ve resmi işlemlerde neden %22,58 oranı uyguluyorsunuz. Köprüye, otoyola, akaryakıta, doğalgaza, elektriğe neden bu uyduruk rakamınızın çok çok üzerinde zam yapıyorsunuz. Halkın karşısında, sermayenin karşısında taraf olmanızın sebebi nedir. Alırken %22,58 oranı, verirken %4 oranı Bu açıkça hak gaspı değil midir? Toplumla alay etmenin ötesinde, resmen hakaret değil midir? Yandaş propagandalarla uyuttuğunuz, tehditle susturduğunuz, fantezilerle oyaladığınız bu halk, yaşadığı açlık ve yoksulluk gerçeği karşısında kendine gelecek ve size demokratik tepkisini gösterecektir. Ülkenin kaynaklarını yandaşlarınıza, emperyalist sermayeye peşkeş çekiyorsunuz. Talana ve ranta dayalı saçma sapan projelere kaynak bulunuyor, ama toplumun isteklerine gelince ‘kaynaklarımız kısıtlı, bütçe yetersiz vb. palavralarınız artık işe yaramıyor. İnandırıcılınız yok. İktidar çürüyor ve gidiyor. İktidar şimdi de hem gündemi değiştirmek, hem de ABD verilen sözler ve başta Katar olmak üzere Araplara ve yandaşlara satılan memleket topraklarının rantı için, tamamen ABD projesi olan ve sadece İstanbul değil bütün memleketimiz için bir yıkım ve cinayet olan Kanal İstanbul projesini gündeme getirdi. Güvenlik, doğal dengenin bozulması, ekonomik yıkım, trafik, tarım ve su havzalarının sonu, deprem vb. neresinden bakarsanız akıl ve mantık dışı olan bu proje, çıkış noktası ABD, varış noktası Katar olan Türkiye’ye ihanet projesidir. İktidarın muktedirlerinin amacı, ülkemiz ve halk değil, iktidarlarını ve yurt dışındaki gizli servetlerini korumaktır. Laik Cumhuriyet yurttaşları olarak, ülkemizin, emperyalistler ve işbirlikçilerinin talanına fırsat vermeyeceğiz. Bağımsız-Demokratik Türkiye mücadelemizi sürdüreceğiz. Bütün emekli arkadaşlarımızı sendikamız tüm emekliler sendikamıza üye olmaya davet ediyoruz. Birliğimiz gücümüzdür. Şimdi örgütlenme zamanı”