"Referandum'dan "HAYIR" çıkacağına inanıyorum"

 

* Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyesi Canan Kaftancıoğlu; “21 Ocak 2017 tarihi itibari ile bir Referandum Süreci’ne gidiyoruz. Referandumlar diktatörler ve demegoklar için bir araçtır. Referandumlar hiçbir zaman demokrasinin gelişmesinde kullanılan yöntemler değildir. Bunları biliyor olmamız referandum yapılacağı gerçeğini değiştirmiyor. Hepimizin HAYIR vermesinin çok doğru ve mantıklı gerekçeleri var. Bunları bilmek kıymetli, bu gerekçeleri birlikte ortaklaştırmak çok önemli. Canan Kaftancıoğlu olarak, öyle ya da böyle Bu Referandum’da HAYIR çıkacağına inanıyorum.” dedi.

HABER MERKEZİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyesi Canan Kaftancıoğlu CHP Kırklareli İl Başkanlığı binasında basın açıklaması yaptı.

21 Ocak 2017 Cumartesi günü saat 13.00’da düzenlenen basın açıklamasında ilk olarak konuşan CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, Başkalık Sistemi’nin artık Referandum’a kaldığını, sandıktan “HAYIR” çıkması için kapı kapı dolaşacaklarını söyledi.

Ardından CHP Parti Meclis Üyesi Canan Kaftancıoğlu Başkanlık Sistemi’ne dair bir açıklama yaptı. 21 Ocak 2017 tarihi itibari ile bir referandum sürecine girildiğini belirten, Kaftancıoğlu şunları kaydetti;

“21 Ocak 2017 tarihi itibari ile bir Referandum Süreci’ne gidiyoruz. Referandumlar diktatörler ve demegoklar için bir araçtır. Referandumlar hiçbir zaman demokrasinin gelişmesinde kullanılan yöntemler değildir. Bunları biliyor olmamız referandum yapılacağı gerçeğini değiştirmiyor. Cumhuriyet tarihi içinde ilk defa bir referandumda herkes hayır diyecek. Çünkü hepimiz neden hayır diyeceğimizi çok iyi biliyoruz. Ne diyeceğini bilmese bile olayın gerekçeleri anlatıldığında dinleye ve ikna olan vatandaşlar HAYIR oyu vereceklerdir. Çünkü hayır hepimizi için özgürlük, savaşarak kazanılan bir rejimin korunması, laikliğin yeniden kazanılması, iş, aş ve yemek demektir. Evet demek; milletin iradesinin meclisten alınıp tek bir adamın eline teslim edilmesi demektir. Zaten 2014 Yılı’ndan itibaren Fiili bir Başkanlık vardı. Yasa, hak, hukuk yok sayılarak milletin iradesi teslim alındı. Öyleyse bu Referandum ve bu Anayasa Değişikliği neden yapılıyor? Bu sorunun cevabını önemsediğim için sizinle de paylaşmak istiyorum. Başkanlı sistemi şuanda uygulanıyor. Ama dertleri geçmiş suçlarından, geçmiş günahlarından arınmalarının başka yolu olmadığı için bu referandumu yapılmasını istiyorlar. Bunu biliyoruz; zalimler her zaman korkarlar. Zalimlerin korkuları artıkça şiddetlerinin dozu da artar. Bu değişmez bir tarihsel gerçektir. Zalim gelecekte bu topraklarda bizler gibi demokrasiye inanan, hukukun üstülüğü mücadelesi veren, Laik, Devrimci, Demokrat kesimin er ya da geç kendisinden hesap sorulacağını biliyor. Bu hesabın önüne geçebilmek için bu gün insanlar ölürken, insanlar evine ekmek götürme derdinde iken, eve giderken başıma bir şey gelecek mi? Kaygısı taşırken, Olağan Üstü Hal koşullarında böyle bir Referandum’a gidilmesinin altında yatan başka hiç bir şey yoktur. Millet İradesi dedikleri sadece kendilerini Yasama, Yürütme, Yargı’yı kendi elinde toplamak, her şeyden önemlisi asla yargılanamaz ve dokunulmaz olabilmeleri için yapmaya çalıştıkları bir sistem. Hepimizin Hayır vermesinin çok doğru ve mantıklı gerekçeleri var. Bunları bilmek kıymetli, bu gerekçeleri birlikte ortaklaştırmak çok önemli, fakat Referandum’da hepimizin yapması gereken ve yapacağına sonuna kadar inandığım, Canan Kaftancıoğlu olarak, öyle ya da böyle Bu referandum’da HAYIR çıkacağına inanıyorum. İnsanlar artık yaldızın dökülen kısmından gerçekleri görmeye başladılar. Bizler zaten görüyorduk. Bugün bu insanları bir yerlere getirenlerde, acaba soru işaretini zihinlerinin bir yerlerine yerleştirdiler. CHP’nin Referandum Süreci’ndeki mücadelesi, hem sürükleyici, hem de toplumda bu mücadelenin yaygınlaşmasında çok önemli yeri olacaktır. Biz bu mücadeleyi yaparken CHP-AKP Mücadelesi değil, bu bir varlık-yoklu, bu bir memleket meselesi diyerek, hayır vermesi konusunda ikna olabilecek kesimlere, herkesin kendi HAYIR gerekçesini anlayarak neden hayır vermeleri gerektiğini izah edeceğiz. Örneğin Ahmet beyin hayır gerekçesinin ekonomik nedenler olduğunu hissedip, ona ekonomik nedenler üzerine hayır’ı anlatacağız. Ayşe teyzeye askere gidecek olan oğlunun askerde başına gelebilme ihtimali olan konular üzerinden hayır’ı anlatacağız. HAYIR, verecek herkesin ayrı ayrı bir hayır gerekçesi olacaktır. Bizler bıkmadan usanmadan bu hayır gerekçelerini bu işi bir siyasi parti propagandasının da ötesinde, bir vatan millet meselesi gibi inanarak bu şekilde karşı tarafa aktaracağız.” (Kadir Sinici)