ÖYLECE SUSUP, GÖRMEZDEN Mİ GELMELİYİZ ?!

Sayın Valim’e açık mektup;

 

             Şenol Goncagül

 Suriye sınırında uzman asker olarak çalışan pırlanta gibi bir delikanlı. Lüleburgaz ‘ a atanmış ama geçici görevle de Suriye sınırına  gönderilmiş . Yaptığı işi de “iyi maaş getirdiği giçin değil de” vatanına en iyi hizmeti yapabildiği için seviyor!

Allah gani gani razı olsun…

Babası bir zavallı! Ailesine sahip çıkamamış! Aile aslen Eskişehirli. Yaklaşık 3.5 sene evvel, Eskişehir de ailenin babasına boşanma davası açılmış. (Halen devam ediyor)

Ailenin, 19 yaşında, 1.90 boyunda, basketbol sevdalısı bir oğulları daha var. Geçen sene, Edirne de Trakya Üniversitesi Spor Akademisi ‘ ni kazanmış. Bir görseniz; sarışın, mavi gözlü, pırlanta gibi bir evlat…

Annleri; eşinden boşanmak üzere 3.5 sene evvel açtığı davayı hala sonuçlandıramamış. Üstane üstlük, açılan dava nedeniyle de, hemen ilk anda alması gereken “tedbir nafakasını” alamamış! Öyle de bir avukat var işin içinde! (Aynı avukat, kazanamadığı ve bir adım ilerleyemediği o dava için sürekli ek paralar istemeye devam ediyor)

Devam eden dava ve alınamayan nafakaya rağmen, üniversite için burs alıp, yurt kazanması da mümkün olamayan Spor Akademisi öğrencisi delikanlı, B planına yönelmek zorunda bırakılıyor. Buna göre de; Edirne ‘ de bir apart daire tutulacak. Eşyalı olur ise aylığı 1600 Tl. (Ev hanımı olan anne, devam eden mahkeme nedeniyle, hak kaybına uğramamak için çalışamıyor)

Eldeki tek gelir, büyük çocuğun uzman askerlikten aldığı maaş. Arada bir de, hayırsız babadan geriye kalan ve anne tarafından çekilen banka kredileri var.

Dinledim. İçim acıdı. Kahroldum…

AK PARTİli bir kardeşimden durumu anlatıp, yardım istedim. Allah razı olsun, son derece ilgili yaklaştı. Ancak, hani şu aynı evde yaşıyor göründüğü büyük oğlunun aldığı maaş nedeniyle de, herhangi bir yardım veya destek alamadı!

Üstelik; Edirne ‘ de bulunması için “o iş bizde” dedikleri yurt veya kalacak konusunda da bir geri dönüş olmayıp, okul zamanı gelince, delikanlı ilgili parti görevlisini arayınca “Pandemi nedeniyle bu sene beklenen yurt imkanı olamadı. Seneye inşallah!” cevabını aldı anne…

Madem öyle bir durum vardı da, okulun açılmasını mı beklediniz?! Şimdi, aslında önceden iki öğrenci tutulabilecek apart için, aylık tek başına 1600 Tl ödenecek. Yardım yerine, bir de böyle bir aksilik geliyor başına ailenin…

Sayın Valim;

Bu, pırlanta gibi gençler, bizim rahat uyuyabilmemiz için sınır boylarında nöbet tutuyorlar. Bunu da, vatan, memleket aşkı için yapıyorlar. Şehit düştüklerinde, arkalarından törenler yapıyor, nutuklar atıyoruz.

Vatanını, milletini korumak üzere sınır boylarında canlarını ortaya koyan bu insanların, kendi ailelerini korumakta bu kadar zorluk çekmelerini içime sindiremiyorum!

Yok mudur buna bir hal çaresi?!

O kadar da mütevazi ve uysal insanlar ki, birinden bir şey istemeye bile gitmek istemiyorlar…

Her türlü imkana sahip olan düzenbazların, bütün gün devletin kapılarını aşındırmaktan utanmadıkları bir dönemde, bu insanların, bunları yaşamaları reva mıdır?!

Boşanma davasına gelince;

Kadın, yıllardır bir sürü işkence yaşamış. Artık dayanamayacağı hale gelince de, son çare boşanma davası açmış. Kendisine halen tek kuruş tedbir nafakası bağlanmamış. Bu ayın 14 ün de de, yeni bir celse daha var…

Eskişehir de devam ediyor dava. Gözünü seveyim Hakim Bey! Senelerdir kadın açtığı davanın sonucunu bir türlü alamamış! Mağdur kere mağdur olmuş. İki oğlu ile ayakta kalmaya çalışmış. Hala daha duruşmalar üçer ay üçer ay geri atılıyor!

Ne yani?! Bu saatten sonra aşka gelip, yeniden mi başlayacaklar? Neyin inadıdır bu ?!

3.5 seneden beridir açtığı davada nokta ilerleme sağlayamayan ama yeniden para istemeye utanmayan avukat! Hiç mi için sızlamaz senin?! Duruşma sonuçlarını bile arayıp haber vermeyen veya arandığında da, parayı öne süren utanmaz adam! Hiç mi utanmak, arlanmak yoktur sende?!

 

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz ki biz?!

Dileğim şudur ki; konu ile ilgili detaylı bir araştırma yapılsın. İrdelensin… Bu insanları yapayalnız, bir başlarına ortada bırakmayalım… Bunun büyük vebali olur. Yansımaları olur…

Yeniden görüşmek üzere…