KURT MASALI

Ortak Akıl

Özkan Başaran- 23-08-2023

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir kurt yaşarmış diyarın birinde.

Bir gün karnı acıkmış avlanmaya çıkmış.

Bir eşek görmüş yaylanın dibinde.

Saldırmış.

Eşek kurtulamamış.

Kurda bir haftalık yem olmuş.

Çünkü kurt bir tek eşek etiyle doyarmış.

Gel zaman git zaman kurt yılı onu bunu avlayarak geçirmiş.

Ama hiçbir av eşeğin yerini tutmamış.

Ertesi yıl yine aynı yere gidip bir eşek daha yakalarım diye gitmiş.

Ama eşek meşek yok.

Bir dahaki yıl da yine oraya gidip bir eşek aramış.

Yetmemiş kurt yedi yıl eşeği yedi yere gitmiş.

Ama bir eşek bulamamış.

İşte ondan derler ki; “KURT EŞEĞİ YEDİĞİ YERİ YEDİ SENE ARARMIŞ”

Kaybetmeye görün bir kere.

Çok ararsınız kaybettiğiniz makamı.

Neler geldi.

Neler geçti.

Bir daha istediler aynı yeri.

Ama koltuk bir kere gitti mi dönmez geri.

Bunu bileceksiniz.

Kurt kuzuyu kırk sene sonra yemiş, “ERKEN YEDİM” Demiş.

Bizim kurt boş durmaz.

Kuzuyu bulduğu zaman yemeden bırakmaz.

“Ama biraz daha semizleseydi de on sene daha bekleseydim” der.

Çıkaracağı çivisi olanlar için söylenmiş bir laf bu..

Kanırta kanırta çıkarsın çiviyi diye..

Bilirsiniz bilirim..

Ama yine yeri gelmişken söylerim.

Kurt kuzuyu yiyecek ya

Dereye su içmeye gidelim demiş.

Kurt “kuzu kardeş seni yiyeceğim” diye seslenmiş.

Neden kurt kardeş demiş…

“Suyumu bulandırıyorsun” demiş.

“Kurt kardeş ben derenin aşağısından içiyorum” demiş.

“Sen yukardasın senin bulandırdığın su benim ağzıma geliyor” demiş.

“Ya yiyeceğim seni işte anlasana suyumu bulandırma” demiş.

Ya peki KIRMIZI ŞAPKALI KIZ…

Kurt Babaannesi kılığına girip kırmızı şapkalı kızı yemeye geldiğini çocuklukta hepimiz okuduk.

Verilen sözler tutulur mu?

İş ciddiye bindiği zaman sözü veren kırmızı şapkalı kıza elma şekerini yedirir mi?

Kırmızı şapkalı kız mı elma şekerini yer, yoksa babaanne kılığına girmiş kurt mu kırmızı şapkalı kızı yer?

Bunu da zamana bırakalım..

“Ya bu kurt  masalları nereden çıktı” demeyin..

Şöyle arkanıza yaslanın ve zekanızı zorlayıp şöyle bir düşünün..

Benim partilim kendine düşeni alır içinden..

Kim kurt, kim kuzu anlar izinden.

Kurt deyince durun bir..

Sadece bildiğiniz kurt mu var sizin?

Bir gün yüz yıllık çınar devrilirse…

Hepimiz bakacağız kim yıktı bu yüz yıllık çınarı?

Ortada kimseler görülmeyecek..

Ama yıkılan bir çınar var.

Nasıl yıkıldı bu yüz yıllık çınar?

Gözü keskin dikkatli birileri diyecek ki; “Bir dakika durun yaklaşın bakın..

Çınar ağacının dışında aramayın devirenleri.

İçine bir bakın..

Bir daha bağıracak gelin buraya gelin bakın..

“İçinde küçük küçük binlerce kurtlar var gelin bakın diyecek..

Meğerse yavaş yavaş içinden yemişler kurtlar çınarı.

Yılların sert soğuklarına dayanan çınar hafif bir yelde devrilirse bir gün..

Kıssadan hisse diye yazdım zaman varken iyice bir düşünün.

“Partime ben ne vereyim diyenlerden çok, partimden ben ne alayım” diyenler bitecek mi?

Bitmedi ve bitmeyecek…

Doymadılar ve doymayacaklar..

Yeni fidanların yeşermesine geçit vermeyecekler.

Milyonlarca insan tüfeksiz asker hep olacak.

Bir avuç kişi yetkili makamlarda sefa sürecek.

Böyle geldi böyle gidecek.

Bu da hiç değişmedi ve de hiç değişmeyecek.

Ve böyle giderse; günün birinde gölgesinde yaşayacağımız o koca çınar da devrilecek.

İşte o zaman gücünü makamdan alanlar sokaklarda duramayacak.

Bırakın o çıkarcı takımlar yıkacakları çınarın altında kalsınlar.

Gücünü makama verenler de milletin gönlünde ve hafızasında ebediyete kadar yaşasınlar..

Durun hiç üzülmeyin..

Öyle bir şey olursa ne olur?

Yeni bir dünya kurulur, hepimiz de o dünyada yerimizi alırız.

Bir ölürüz, bin doğarız.

Çağdaş uygarlık yolunda çoğalırız..

“Söz ,yetki, karar İktidar halka” diye haykırırız.