Geri Dönüşü Yok

DOBRA DOBRA

 

Mürtezan Bulut

20 Ocak’ta TBMM’de kabul edilen 18 Maddelik Anayasa Değişikliği maddeleri cumhurbaşkanı tarafından incelenip tasdik veya reddedilmesi için 2 Şubat’ta saraya gitti. Cumhurbaşkanı 15 gün içersinde ya tasdik edecek ya da değişiklikleri geri gönderecek. Görünen o ki tasdik edecek ve en geç 16 Nisan’da değişiklik yapılacak Referandum için, sandık başına gideceğiz.

Peki biz Türkiye Cumhuriyeti (TC) Vatandaşları olarak ne yapmamız gerekiyor? Anayasa Değişikliği’ne “EVET” dersek bizim TC Vatandaşlığımız gidecek, yâni kalkmış olacak, peki bizler hangi devletin vatandaşları olarak anılacağız, adımız ne olacak? Bu istek Kürtler için hazırlanan uğrunda Akil Adamlarla il il dolaşarak Analar ağlamasın diye oluşturulmaya çalıştırılan Çözüm Süreci denilen süreç içinde kararname ile yerine getirilmiş, resmi dairelerin tabelalarından TC kaldırılmış idi. Şimdi bu resmi durum Referandum ile bize tasdik ettirilmek isteniyor razı mı olacağız? Okullarda okunan Andımızda; “Türküm, Doğruyum, Çalışkanım” ifadeleri çözüm süreci içinde sırf Kürtlere bir jest olsun diye kaldırılmış idi. Şimdi bu olayı da Referandum’da “EVET” diyerek resmileştirmiş olacağız. Razı mısınız? Razı iseniz “EVET” deyin. 15 senedir tek başına koalisyonsuz iktidar olan kadrolar neyin ihtiyacı olarak tek adamlığı istiyorlar? Bir gecede torba Torba Kanunlar Torba Kanun ile geçiyorken, arkalarında gizli destekçisi MHP varken hükümet etmek kolay iken nereden hangi ihtiyaçtan Başkanlık Sistemi isteniyor? Vatandaşlar yönetim zaafiyetinden değil hayat pahalılığından işsizlikten şikâyetçi iken, yapılacak rejim değişikliği doların fiyatını mı düşürecek, benzinin mi? Okullarda müfredat değiştirilerek Atatürk unutturulması neyin nesi? Nereden çıktı bu değişiklik isteği? İmam-Hatip Okulları Meslek Lisesi olarak 1974’te Ecevit-Erbakan Koalisyonunca kabul edilmişti, amaç camilere din görevlisi yetiştirilip, camilerin cemaatlerden kurtarılması idi. Şimdi cami sayısının kat be kat fazla mezun varken ihtiyaç yok iken bütün okulları imam hatip yapmak için referanduma, “EVET”e ihtiyaç yok ki, kim size mani oluyor? Fethullah Gülen ve Cemaati ile gül gibi geçinirken hata yaptığınızı geç anlayıp geç tedbir almanıza hükümet mi mani idi? Siyasi partiler mi? 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne karşı duran Gazi Meclis ve ardından gelişen Milli Birlik Ruhu var iken, hiç bir ihtiyaç yok iken halkımızın Cumhuriyetçi ve Atatürkçü Kesimi’ni Referandum ile karşınıza almak, doğru mu? Eğer EVET ile Anayasa Değişikliği kabul edilirse, Cumhurbaşkanı hem Başkan, hem Başbakan, hem Kanun Koyucu hem Anayasa mahkemesi hem ordunun başı olacak, sizce bir tek kişiye bu kadar selâhiyet verilir mi? Herkes OHAL Uygulaması’ndan dolayı korkuyor, bir tek milletvekillerinin dokunulmazlığı var. AKP ile MHP Parti Başkanları’ndan korkarken korkmayan vekillere yâni CHP’li vekiller umudumuz oldu. Yeter mi? Yetmez. Bizlerde sosyal medyayı kullanarak gerçeği halkımıza anlatarak demokrasiye yardımcı olmalıyız. Demirel’in 7.’ye Başbakan olduğu 1992’de komünizmden yeni kurtulmuş Orta Asya Türki Cumhuriyetleri’ne yapmış olduğu ziyaretten döndüğünde yaptığı konuşma hâlâ hatırımdadır. Keşke bu soydaşlarımızın demokrasi anlayışları benim sağduyulu vatandaşlarım kadar olsa demişti. Demirel’in bu sözlerine ben de katılıyorum. Referandum’a katılacak vatandaşlarım geçim derdinde iken, iktidarın televizyonları gazeteleri var iken mali imkânlar zorlanırken bütün vatandaşlar ufak maddi yardımlar ile kendilerine bağlanmış iken ben yine de vatandaşlarımın sağduyu ile sandığa gidip “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ’NE HAYIR” diyeceğine güveniyor ve inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olacak ve hep beraber sulh içinde yaşayacağız. Bütün bunlara rağmen “EVET” çıkarsa yapılan değişiklikleri ileriki senelerde bile değiştiremeyeceğiz. Geri dönüşü olmayan yola girmiş olacağız. Lütfen bu gerçekleri başkalarına da anlatınız.