Eskiden bu ülke çok gelişmişti.(!)

OKU/YORUM

Birileri Geride kalan 2000 önceki yılları çok övenlere bizde katılalım ve o yıllarda yaşadıklarımızı anlatalım ve övenlere tercüman olalım dedik!

İnternet sayfamda bunu paylaştığımda ilgi görünce (18.02.2021 tarihinde) Yeşilyurt Gazetesindeki KÖŞEMDE de bunu paylaşmıştım. “Eskiden Ülkenin durumu daha iyi idi” diyenlere bizde(!) destek olalım dedik, bugün tekrar paylaştık.

          ***

30 yaşından küçükler bunu bilmez. Hatta bazıları hatırlamaz. Demokratik bir ülke idi. Aylarca hükümet kurulamıyordu!

Demirel gider, Ecevit gelirdi. Ecevit gider, Demirel gelirdi. Altı ayda bir hükümet değişirdi. İkili, üçlü hatta dörtlü koalisyonlar kurulurdu.

İki yılda bir seçim olurdu. On yılda bir askeri darbe olurdu.

“Ne güzel günlerdi!”

Hukuk bağımsızdı, adalet vardı. Yüksek yargı üyeleri emekli olunca CHP'ye üye olurdu. Veya bir bankanın mütevelli heyeti üyesi olurlardı.

“Ne güzel günlerdi!”

Üniversiteler bağımsızdı, özgürdü. Rektörler genellikle CHP üyesi idiler.

Üniversitelere başörtülü kızlar alınmıyordu. Okuldan atılıyordu.

                       “Ne güzel günlerdi!”

Ekonomi çok güzeldi. Çok zengindik.

Halkta para çoktu, onun için yağ bulunmuyordu.

Kuyrukta Yağ alırdık.  Tüp gaz, sigara, çay pirinç gibi birçok ihtiyaç maddeyi kuyrukta bekleyip alırdık.

Bir gecede %4000 faiz alır veya öderdik. Kur bir anda devalüe edilerek katlanırdı.

“Ne güzel günlerdi!”

Yollarda araba ile gittiğini bilirdin. Her şey doğaldı. Yollar topraktı. Çukurlar vardı arabanın içinde zıplardık, mide, bağırsak, böbrek çalışırdı.

Dağların etrafından, üstünden dolaşmak, dönemeç almak büyük bir emek, hüner ve şoförlük isterdi. Bol Oksijen alırdık.

“Ne güzel günlerdi!”

Hastaneye o kadar çok hasta gitmezdi, gitti mi eve gelmezdi. Misafir ederlerdi.

İlaç o kadar değerli idi ki, kuyrukta ilaç alırdık.

Hasta Ölünce cenazeyi bırakıp eve gelirdik.

“Ne güzel günlerdi!”

Çok güzel heykeller dikilirdi. Bazı Okullarımız pirket ve kerpiçtendi. Toprak kokardı. Heykeller ise tunçtandı.

Öğretmenler hafta sonu limon, simit satardı.

“Ne güzel günlerdi!”

Trenler çok yavaş, Tıkır-tıkır giderdi. İstanbul'a bir gecede giderdik, İstanbul’dan Konya'ya, Van'a üç günde giderdik. Seyrede-seyrede giderdik. Tabiatı tanırdık.

Otobüslerde ayaklar şişerdi. Yol bitmezdi. Vücudumuzu test ederdik. Uykunun kralını uyurduk. Rüya bile görürdük.

“Ne güzel günlerdi!”

*Bu Tayyip Erdoğan tüm bunları değiştirdi tadımızı bozdu!*

NOT: ‘Geçmişi biraz abartarak anlatalım ve biraz gülelim!’ dedik.

Rahmi Sağlık