Evlenecekler, işe eleman alacaklar hep doğru insanı ararlar. Ancak doğru insanı bulmak hiç de kolay değildir. Zira herkesin kendi doğruları olduğu için ‘doğru’ denen şey de bir tane değildir. Dünyada kaç insan varsa o kadar da ‘doğru’ vardır. Ayrıca bu doğrular devamlı değişip duruyorlar. Yirmili yaşlardaki ‘doğru’ kriterimizle otuzlu veya kırklı yaşlardaki kriterlerimiz aynı olmuyor.Öyle ya da böyle; hayatımız boyunca doğru insanı bulmak için uğraşıp dururuz. Sonuç mu? Tabi ki de hayal kırıklığı…İşin garibi doğru insanı ararken kendimizi ‘doğru insan’ olarak kabul ediyoruz peşinen. Yani biz mükemmeliz ve doğal olarak da hakkımız olan mükemmelin peşine düşüyoruz. Bu arada, ‘acaba ben de doğru insan mıyım?’ diye kendimize hiç sormuyoruz maalesef.İyisi mi dostlarım; herkesi olduğu gibi kabul edelim, herkese saygı gösterelim ve içimizden geliyorsa da kararında sevelim…**Neden Farklı Olmaya Çalışırız?Genellikle olduğumuzdan farklı olmaya çalışma gibi bir eğilimimiz var. Aklıma Michael Jackson geliyor. Popun kralı olmuş dünyaca ünlü star, yirminci yüzyılın son çeyreğine damga vurmuş büyük bir şarkıcıydı.Ne var ki renginden ve yüz hatlarından memnun değildi. Bunun için yüzden fazla estetik ameliyat geçirdi. Artık sadece popun değil estetiğin de kralı olan Jackson, son yıllarında tanınmayacak hale gelmişti.Oysa yaratılışımız gereği zaten farklı değil miyiz dostlarım?.. Evet, farklıyız. Dünyadaki tüm insanlardan da farklıyız hem de. O halde farklı olmak gibi çocuksuluklara hiç gerek yok. Kendimiz olalım yeter.**Dostlarınızı Tanıyor musunuz?Can Yücel: “Hadi simit satanı anlıyorum, kestane satanı da; peki dost satmak ne oluyor? O da mı ekmek parası?..” diyor.İnsanlar birbirlerini rahatlıkla satabiliyor, vicdanları hiç örselenmeden bir güzel harcayabiliyorlar. Öyle bir yüzyılda yaşıyoruz ki pek dostumuz yok maalesef. Olanların da ne kadar dost oldukları şüpheli.Sorsanız, herkes dostunuzdur fakat sözle dost olunmaz. Her şeyden önce;
- Sizin olmadığınız bir yerde sizi müdafaa ediyor mu?
- İyi gününüzde olduğu gibi kötü gününüzde de yanınızda olabiliyor mu?
- Sırrınızı saklıyor mu?
- Yüzünüze doğruları korkusuzca söylüyor mu?
- Ailenizi veya bir emanetinizi gönül rahatlığıyla kendisine teslim edebiliyor musunuz?..