"BİRLİK VE BERABERLİK ZAMANI OLDUĞUNU UNUTMAYALIM"

Gelecek Partisi Babaeski İlçe Başkanı Şükran Özlem Tosunlu ile dobra dobra konuştuk;

 

 

• “Türkiye, dünya tarihinde yer eden büyük bir deprem felaketi yaşadı. Türk insanı da, adına yaraşır bir şekilde, bu felaketin yaralarını sarmak üzere elinden geleni yapıyor. “
• “Deprem felaketi nedeniyle halen İskenderun ‘ da koordinasyon konusunda görevli olarak bulunan Kırklareli Valimiz ve beraberindeki personelinin, zor şartlara rağmen başarılı şekilde hizmet verdiklerini, bölgedeki yakınlarımız ve dostlarımızdan duyuyoruz. Ayrıca, kendileri ile de irtibat ve iletişim halindeyiz”
• “Deprem sonrasında enkaz altında kalan yakınları olduğunu bildiren, adres veren arkadaşlarımızın bu ihbarlarını başka dostlarımıza ilettik. Bizzat yeri bularak, enkaz altından o depremzede vatandaşlarımız çıkarıldı. Aynı gün haberlerde de izledik. Bir iletişim ağı ile insan hayatının kurtarılmasına katkı sağlamak o kadar büyük bir manevi haz verdi ki; anlatamam.”

Şenol Goncagül

Özel Haber

 

Gelecek Partisi Babaeski İlçe Başkanı Şükran Özlem Tosunlu ile 10 ilde yaşanan ve ülkemizin büyük kesimini etkileyen deprem felaketleri hakkında sohbetlerde bulunduk. İşte, o sohbetten öne çıkan bazı konu başlıkları şu şekilde oldu:

 

BİRLİK VE BERABERLİK ZAMANI AMA ..!

• “Afet bölgelerinde yaşayan arkadaşlardan ve orada görev yapan görevli arkadaşlardan öğreniyoruz; mesela, bir grup emlakçı, bir grup hayırsever, siyasetçi, bölgeye yardıma gidiyorlarmış. Sahadaki işin uzmanlarına yardımı bir yana bırakın, zararları bile oluyormuş. İşi olmayanların, oralara giderek, kalabalık yapmaları, görevliler ve afetzedeler için zaten kıt olan yiyecek, barınma ve benzer ihtiyaçlar için yük olmaları, olsa olsa, yardım çalışmalarına engel olur. Lütfen bunu yapmayalım.”

 

YARDIM YAPALIM AMA REKLAMINI YAPMAYALIM!

 

• “Çevremizde; zaten vatandaş tarafından bağışlanan ve görevlilerce toplanan yardım malzemeleri ve kamyonların önünde pozlar vererek, siyaseten veya ticari olarak bunu reklam malzemesi yapanları görüyor ve üzülüyoruz. Bunun reklamı mı olurmuş “Yardım malzemelerini, kendi kendilerine yetki vererek” toplayan bazı kişilerin de, vatandaştan gelen sağlam ve az kullanılmış ikinci el malzemeleri kabul etmediklerini, illa ki sıfır ve kutusunda olarak kabul ettiklerini duyuyoruz. Bu, hem afet bölgesinde o yardımları bekleyen insanlara günahtır. Hem de, imkanı çerçevesinde bir şeyler yapmaya çalışan vatandaşın şevkini kırmaktır. Hem zaten, artık sadece acil gereksinimi hissedilen yardım malzemelerine odaklanılmalı ve o yönde yardımlar toplanmalıdır. “
• ÖNEMLİ OLAN YARDIMLARIN YERİNE ULAŞABİLMELERİ

 

Bölgemizden deprem bölgelerine yardım malzemeleri götüren araç sahipleri ve şoförlerle konuştuğumuzda; yardım malzemelerinin yüklü olduğu kamyonların gerekli yerlere ulaştırıldığı, ancak; “siz yükünüzü bırakıp, dönün. Yoğunluk var.” Şeklinde cevaplar aldıkları söyleniyor. İhtiyaç sahibi insanlara o yardımların daha seri ulaşabilmesi için, koordinasyonun giderek düzeleceğini ve hızlanacağını ümit ediyorum. İlk günlerde yaşanan kaosun ve düzensizliğin, yerini giderek planlı yardıma bıraktığını görüyoruz. Bölgemizden de, yapılan yardımlar bizleri gururlandırıyor. Deprem bölgesi ile sürekli irtibat halindeyiz. Elimizden geldiğince desteklerde bulunmaya çalışıyoruz ve bu yardım anlayışının gelişebilmesi için de, insanlara telkinlerde bulunuyoruz. Bu büyük bir afet. Bunun siyaseti filan da olmaz ve olmamalı. Göçük altında kalanların partisi ve görüşüne göre afet yaşamıyoruz. Şimdi el birliği ile yaraları sarma zamanıdır.

 

• BÜYÜK MARMARA DEPREMİ ÇOK DAHA BÜYÜK BİR YIKIMA YOL AÇABİLİR”

 

“Bir kere daha gördük ki; Türkiye bir deprem ülkesi. Daha sırada, zamanı bilinmeyen ama olacağı mutlaka tahmin edilen Büyük Marmara Depremi sırada. Her deprem sonrasında gerekli tedbirlerin alınacağı yolunda açıklamaları dinliyoruz ama değişen bir şey olmuyor. Böyle acı dersleri almak zorunda kalmamak için de, bu defa daha tutarlı ve ciddi olalım. Özellikle inşaatlar konusunda taviz vermeyelim. Bunun çok acı örneklerini yaşadık. Yaşıyoruz, Yerel yönetimlerin de, gerekli tedbirleri mutlaka almalarını bekliyoruz. Bizim yaşadığımız yerlerin deprem riskine göre düşük orandaki yerler olduğunu biliyoruz ama, buna güvenerek de, zayıf binaların yapılması halinde, bölgemize yansıyabilecek en düşük derecedeki deprem veya artçıların bile can ve mal kaybına sebep olabileceğini unutmayalım. Mesela; Babaeski ‘ de yaşayan insanlar için deprem durumunda önceden alınan tedbirler var mıdır? Babaeski, depreme ne derece hazırlıklıdır? Bu ve benzeri konularda artık belediyenin vatandaşlarımızı uyarması ve (var ise) alınan tedbirleri anlatması lazımdır. Yerel basın ve sosyal medyadan, bu konularda yapılan bilgilendirme ve bilinçlendirmelere rastlamıyoruz! Var da biz görmemişsek, demek ki, gereğince yapılan çalışmalar yok demektir! Bu işin şakası yok!”

 

• AMACIMIZ ÜZÜM YEMEK OLMALI

 

“Özellikle sosyal medyada büyük oranda bilgi kirliliği var. Hangi bilginin ne derece doğru olduğunu anlayabilmek zor. Sahtekarlık ve dolandırıcılık girişimleri olabiliyor. Vatandaşlarımızın sağ duyulu olmalarını, teyit edilmemiş bilgi ve paylaşımları yayarak, negatif algı oluşturulmasına katkıda bulunmayalım. Bunları halkımızla paylaşmak istedim. Böyle bir durumda, negatif algılarla, siyasi veya ticari rantlar elde etmeye çalışmak, olsa olsa düzenbazlıktır. Talihsizliktir. Gelin, önceliğimiz, depremden zarar gören insanlara en kısa zamanda yardım elimizi uzatalım. Bunun vicdani sorumluluğunu da unutmayalım. Böylesine zor bir durumda bile insanları dolandırmaya çalışanların olması, bizi derinden etkiliyor ve üzüyor. Yazıklar olsun diyorum”

 

GELECEK PARTİSİ OLARAK KONTEYNER KENT KURUYORUZ

 

“Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun  eşi Sare Davutoğlu Hanımefendi ve beraberindeki parti yöneticileri ile Hatay’ın Defne ilçesinde 10 dönümlük arazi uzerine konteyner kentti yapıldı ve afetzede vatandaşlarimiz yerleştirildi. Ayrıca as evide hizmete girdi.

Konteynır kentin başında (Alevi Birliği eski başkanı) partimizin kurucu başkanlarından Doğan Demir başkan var

Sare hanımda Hatay'da hastanede görev hapan bir hekim olarak, ayrıca bölgeye karşı son derece hassas ve ilgili bir insan. El birliği ile elimizden gelen ne varsa, yapmaya devam ediyoruz.”

 

 

HAYAT KURTARMAK VE  İNSANLARA YARDIMCI OLABİLMEKTEN YÜCE DUYGU OLAMAZ

 

Deprem felaketinin yaşandığı ilk andan itibaren, deprem bölgelerinde yaşayan ve irtibatımızın olduğu insanlarla iletişime geçerek, enkaz altında kalan ama bir türlü gerekli yerlere ulaşamadıkları için, kurtarılmalarını sağlayamadıkları yakınları için seferber olduk. Bölgedeki AFAD ve yetkililere ulaşarak, nokta atışı bildirimleri paylaştık. Yine aynı bölgelerde yaşayan diğer insanlara, bu adresleri göndererek, enkaz altından insanların çıkarılmalarına yardımcı olduk. Soğuktan etkilenenler için çadır ve battaniye, gıda yardımı ve ihtiyaç malzemeleri ulaştırılabilmesi için ilgili birimlerle iletişime geçerek, bir nebze olsun nefes almalarını sağladık. Bu, ne büyük bir vicdani hazdır, bilir misiniz?! Bir can kurtarabilmek, çaba sarf edebilmek. Hayatlarını idame ettirebilmek için katkıda bulunabilmek. Türk halkı, tüm bireyleri ile de, bu ve benzeri yardımları yaparak, afete uğrayan kardeşlerini yalnız bırakmamak üzere elinden geleni yaptı, Yapmaya da devam ediyor. Böylesi bir devletin vatandaşı olmaktan dolayı da, onur ve gurur duyuyoruz. Ne mutlu bize…” dedi.