Kırklareli’nin Yenice Köyü’nde yaşayan vatandaşlar, köy sınırları içerisinde faaliyet göstermesi planlanan taş ocağına karşı açtıkları davada doğayı ve yaşam alanlarını korumak için bir araya geldi. Keşif günü gerçekleştirilen incelemelerde köy halkını yalnız bırakmayan Kırklareli Kent Konseyi, Kırklareli Doğayı Koruma Derneği (DOKU) ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu, doğa savunucularına destek verdi.
Bilimsel Raporlarla Desteklenen Mücadele
Açılan davada, taş ocağının çevresel etkileri konusunda önemli bilimsel değerlendirmeler sunuldu. Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı ve Prof. Dr. Doğanay Tolunay tarafından hazırlanan raporlar, proje alanı ve çevresinde yapılan detaylı incelemelerin sonucunda heyete sunuldu. Uzmanlar, taş ocağının bölgedeki yeraltı suyu dengesi, ekosistem yapısı ve tarımsal üretim üzerinde kalıcı olumsuz etkiler oluşturacağı uyarısında bulundu.
Yeraltı Suyuna ve Toprak Verimliliğine Tehdit
Bilim insanlarının raporlarında, taş ocağı yarmalarının kaya çatlak sistemlerini kestiği, bu nedenle yeraltına sızan suyun yön değiştirdiği, buharlaştığı ve kaybolduğu belirtildi. Bu durumun, bölgedeki su kaynaklarının azalmasına ve toprak verimliliğinin düşmesine neden olacağı vurgulandı. Ayrıca, taş ocağı yakınlarında bulunan ağaçlarda verim kaybı ve kurumaların gözlemlenebileceği ifade edildi.
Göksal Çidem: “Istrancalar Köstebek Yuvasına Döndü”
Kırklareli Doğayı Koruma Derneği (DOKU) Başkanı Göksal Çidem, yaptığı açıklamada vahşi madenciliğin bölgeyi adeta bir köstebek yuvasına çevirdiğini söyledi. Çidem, “Istrancalar’da ormanlar, sular, tarım alanları ve tarihi miras büyük tehdit altında. Bu yalnızca doğanın değil, insanların da yaşam alanlarının yok olması anlamına geliyor.” dedi.
“Ormanlar Su Üretir, Yaşamı Besler”
Çidem, ormanların yalnızca odun hammaddesi değil, aynı zamanda su üretim merkezi olduğuna dikkat çekti. Orman toprağına düşen yağışın gözenekli yapı sayesinde yeraltı suyu ve kaynaklara ulaştığını belirten Çidem, “Bu su, içme suyu olarak, tarımda sulama suyu olarak ve halkın beslenmesi için kullanılır. Bu nedenle orman-su ilişkisi üstün kamu yararı kapsamında değerlendirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Toz ve Gürültü Kirliliği Yaşam Kalitesini Tehdit Ediyor
Taş ocaklarında yapılan patlatmalar, kırma-eleme işlemleri ve nakliyat sırasında sürekli toz oluştuğunu hatırlatan Çidem, bu durumun hem tarımsal üretimi hem de insan sağlığını olumsuz etkilediğini vurguladı. Yenice Köyü sakinleri ise doğayı, suyu ve geleceği savunmakta kararlı olduklarını belirterek davanın takipçisi olacaklarını ifade ettiler.
HACER ZORTUL




