* Kırklareli Barosu Başkanı Av. Turgay Hınız; “Bu günün anlamı ile ilgili olarak önemle belirtilmesi gerekir ki 5 Nisan sadece bir kesimin günü değil biz Avukatların asli unsuru olduğumuz adalet mekanizmasında hak arayan tüm kesimlerin günüdür, savunmanın günüdür, hak arayan vatandaşlarımızın günüdür. Yargı yalnızca Hakimlere, Savcılara, yalnızca seçilmişlere bırakılamaz; yargı milletindir, tüm kamunundur!” dedi.HABER MERKEZİKırklareli Baro Başkanlığı “5 Nisan Avukatlar Günü” dolayısıyla Kırklareli Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na Çelenk sunma töreni düzenledi.5 Nisan 2018 Perşembe günü saat 14.30’da Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kırklareli Baro Başkanı Av. Turgay Hınız yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:
“Yargının asli unsurlarından biri olan Savunma makamı olarak Avukatlar günümüzü bir kez daha kutlamanın sevincini yaşıyoruz. Bu vesile ile önemle belirtmeliyiz ki Savunma makamı olarak biz Avukatlar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği aydınlık yolda ilerlemeye ve Anayasamızın temelinde yer alan hukukun üstünlüğünün sağlanması yolundaki mücadelemize devam edeceğiz.Bu günün anlamı ile ilgili olarak önemle belirtilmesi gerekir ki 5 Nisan sadece bir kesimin günü değil biz Avukatların asli unsuru olduğumuz adalet mekanizmasında hak arayan tüm kesimlerin günüdür, savunmanın günüdür, hak arayan vatandaşlarımızın günüdür. Yargı yalnızca Hakimlere, Savcılara, yalnızca seçilmişlere bırakılamaz; yargı milletindir, tüm kamunundur!Çağdaş bir hukuk devletinin en temel göstergelerinden biri Avukatlık mesleğine verilen önem ve bu mesleğin icrasının önündeki engellerin kaldırılmış olmasıdır. Bu sebeple yargılama faaliyeti içerisinde biz Avukatların rolü, bir ülkede gerçek anlamda çağdaş bir demokrasinin olup olmamasının en önemli göstergesidir. Hukuk devleti demokrasiyi yüceltir, demokrasinin varlığı ise çağdaş toplum olmanın gereğidir. Bu sebeple arzu edilen refaha ulaşmanın temelinde Avukatlık mesleği, savunmaya verilecek önem belirleyicidir. Savunmayı yüceltmek demokrasiyi, nihayetinde ülkemizdeki refahı yüceltmek olacağı aşikardır.Ülke olarak girmiş olduğumuz OHAL rejimi ve bunun getirmiş olduğu hukuksal denetimden ari KHK rejimi hukuk sistemimizde ağır korozyonların oluşmasına neden olmuştur. Bu ağır koşulların ve yine Avukatlık mesleği ve Barolara karşı alınan negatif tutumun üzülerek farkındayız. Ve yine Çağdaş hukuk devletleri sıralamasında, hukuk standartlarında, hukukun üstünlüğü endeksinde 113 ülke arasında 101. Sıraya gerilediğimiz, ağır hukuksuzlukları yaşadığımız, yargının denetimsiz olduğu, barolara ve çatı örgütümüz olan Türkiye Barolar Birliğimize yapılan haksız ve hukuksuz karalamaların yapıldığı, hak arama özgürlüğünün yegane teminatı olan biz Avukatların çeşitli baskı ve sindirme yöntemleri ile susturulmak istendiği ve siyasi otoriteye bağlanmak istendiği günlerden geçiyoruz.Tüm bu olumsuz durumlara karşın ülke çapında 110 binden fazla meslektaşımızın her biri adeta adalet neferi olarak HUKUK’un üstünlüğü için yapmış oldukları mücadeleyi, bu uğurda göstermiş oldukları çaba ve emeklerinin bayramını kutluyoruz, ülkemizde yaşanan tüm olumsuzluklara karşın bu anlamlı günümüzü kutluyoruz. Unutulmamalıdır ki Avukatsız bir yargının, yargı olamayacağı aşikardır. Adil yargılana hakkı, hukuka bağlı devlet ilkesi gibi en temel evrensel ilkeler her daim “AVUKAT”lık mesleği ile özdeşleşmişlerdir. Bu minvalde hukuk devletlerinde en açık tabirle Hakimi hakim; Savcıyı savcı yapan biz Avukatlar olup Avukatsız bir yargılamanın, yargı mekanizmasının olamayacağı açık ve nettir. Avukatlık cübbemizi giyerken ettiğimiz yemine sadık kalarak yılmadan evrensel hukuk ilkelerinin yerleşmesi yönünde ve insan haklarının her daim yılmaz savunucusu olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Yargılama faaliyeti sırasında önümüze çıkan tüm zorluklarla yılmadan mücadele edeceğimiz ve köklerini tarihin derinliklerinden alan mesleğimizi, meslek ilke ve kurallarına sadık kalarak onurlu bir şekilde icra etmeye devam edeceğimizi önemle vurgularız. Avukatlık mesleğinin kökleri insanlık tarihinin derinliklerine kök salmış, bu köklerden beslenerek bugünlere gelmiş, halkın hak arama özgürlüğünün somutlaşmış hali olmuştur. Unutulmamalıdır ki savunmaya yapılan saldırı halka yapılmıştır; avukatın sesi kesilirse, halkın nefesi kesilir!Bizler Türk yargısının vazgeçilmez bir sujesi olarak bir kez daha önemle vurguluyoruz ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında Ülkemizi; demokratik, laik, insan haklarına dayalı, sosyal bir hukuk devleti olması ve muasır medeniyetler seviyesine çıkması için yılmadan mücadele ve çalışmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki bizler Avukatız ve itiraz ederiz, susmayız! OHAL derhal kaldırılmalı, KHK rejimi sona erdirilmelidir, bunu bir kez daha burada önemle vurguluyoruz. Herkes için adalet; adalet için avukat! Yaşasın hukuk devleti, yaşasın insan hakları, yaşasın Avukatlar ve Barolar!” (Savaş Eskici)
“Yargının asli unsurlarından biri olan Savunma makamı olarak Avukatlar günümüzü bir kez daha kutlamanın sevincini yaşıyoruz. Bu vesile ile önemle belirtmeliyiz ki Savunma makamı olarak biz Avukatlar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği aydınlık yolda ilerlemeye ve Anayasamızın temelinde yer alan hukukun üstünlüğünün sağlanması yolundaki mücadelemize devam edeceğiz.Bu günün anlamı ile ilgili olarak önemle belirtilmesi gerekir ki 5 Nisan sadece bir kesimin günü değil biz Avukatların asli unsuru olduğumuz adalet mekanizmasında hak arayan tüm kesimlerin günüdür, savunmanın günüdür, hak arayan vatandaşlarımızın günüdür. Yargı yalnızca Hakimlere, Savcılara, yalnızca seçilmişlere bırakılamaz; yargı milletindir, tüm kamunundur!Çağdaş bir hukuk devletinin en temel göstergelerinden biri Avukatlık mesleğine verilen önem ve bu mesleğin icrasının önündeki engellerin kaldırılmış olmasıdır. Bu sebeple yargılama faaliyeti içerisinde biz Avukatların rolü, bir ülkede gerçek anlamda çağdaş bir demokrasinin olup olmamasının en önemli göstergesidir. Hukuk devleti demokrasiyi yüceltir, demokrasinin varlığı ise çağdaş toplum olmanın gereğidir. Bu sebeple arzu edilen refaha ulaşmanın temelinde Avukatlık mesleği, savunmaya verilecek önem belirleyicidir. Savunmayı yüceltmek demokrasiyi, nihayetinde ülkemizdeki refahı yüceltmek olacağı aşikardır.Ülke olarak girmiş olduğumuz OHAL rejimi ve bunun getirmiş olduğu hukuksal denetimden ari KHK rejimi hukuk sistemimizde ağır korozyonların oluşmasına neden olmuştur. Bu ağır koşulların ve yine Avukatlık mesleği ve Barolara karşı alınan negatif tutumun üzülerek farkındayız. Ve yine Çağdaş hukuk devletleri sıralamasında, hukuk standartlarında, hukukun üstünlüğü endeksinde 113 ülke arasında 101. Sıraya gerilediğimiz, ağır hukuksuzlukları yaşadığımız, yargının denetimsiz olduğu, barolara ve çatı örgütümüz olan Türkiye Barolar Birliğimize yapılan haksız ve hukuksuz karalamaların yapıldığı, hak arama özgürlüğünün yegane teminatı olan biz Avukatların çeşitli baskı ve sindirme yöntemleri ile susturulmak istendiği ve siyasi otoriteye bağlanmak istendiği günlerden geçiyoruz.Tüm bu olumsuz durumlara karşın ülke çapında 110 binden fazla meslektaşımızın her biri adeta adalet neferi olarak HUKUK’un üstünlüğü için yapmış oldukları mücadeleyi, bu uğurda göstermiş oldukları çaba ve emeklerinin bayramını kutluyoruz, ülkemizde yaşanan tüm olumsuzluklara karşın bu anlamlı günümüzü kutluyoruz. Unutulmamalıdır ki Avukatsız bir yargının, yargı olamayacağı aşikardır. Adil yargılana hakkı, hukuka bağlı devlet ilkesi gibi en temel evrensel ilkeler her daim “AVUKAT”lık mesleği ile özdeşleşmişlerdir. Bu minvalde hukuk devletlerinde en açık tabirle Hakimi hakim; Savcıyı savcı yapan biz Avukatlar olup Avukatsız bir yargılamanın, yargı mekanizmasının olamayacağı açık ve nettir. Avukatlık cübbemizi giyerken ettiğimiz yemine sadık kalarak yılmadan evrensel hukuk ilkelerinin yerleşmesi yönünde ve insan haklarının her daim yılmaz savunucusu olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Yargılama faaliyeti sırasında önümüze çıkan tüm zorluklarla yılmadan mücadele edeceğimiz ve köklerini tarihin derinliklerinden alan mesleğimizi, meslek ilke ve kurallarına sadık kalarak onurlu bir şekilde icra etmeye devam edeceğimizi önemle vurgularız. Avukatlık mesleğinin kökleri insanlık tarihinin derinliklerine kök salmış, bu köklerden beslenerek bugünlere gelmiş, halkın hak arama özgürlüğünün somutlaşmış hali olmuştur. Unutulmamalıdır ki savunmaya yapılan saldırı halka yapılmıştır; avukatın sesi kesilirse, halkın nefesi kesilir!Bizler Türk yargısının vazgeçilmez bir sujesi olarak bir kez daha önemle vurguluyoruz ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında Ülkemizi; demokratik, laik, insan haklarına dayalı, sosyal bir hukuk devleti olması ve muasır medeniyetler seviyesine çıkması için yılmadan mücadele ve çalışmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki bizler Avukatız ve itiraz ederiz, susmayız! OHAL derhal kaldırılmalı, KHK rejimi sona erdirilmelidir, bunu bir kez daha burada önemle vurguluyoruz. Herkes için adalet; adalet için avukat! Yaşasın hukuk devleti, yaşasın insan hakları, yaşasın Avukatlar ve Barolar!” (Savaş Eskici)
