Nizamettin Okutan Sağlık Bakanımız sayın Dr. Fahrettin Koca’yı 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren neredeyse her gün merak ve heyecanla izliyorum. Sizler ne hissediyorsunuz bilemiyorum. Ama sayın Bakan’ın o nezaketli uyarılarını dikkate almamanın tüm bir ülkeyi ölüm kalım savaşına götürebileceği gibi dehşetengiz bir ifadeyi kullanmak zorunda hissediyorum.Sakın ola ki, bu ifadelerim yanlış anlaşılmasın. Bir panik tellallığı da yapmıyorum. Ülke elden gitti, virüs aldı başını gidiyor gibi bir düşünceye asla sahip değilim. Ama, sayın Bakan’ın bir bakan ve sorumlu kişi olarak söylediklerini de çata-pat tercüme edip yorumlamak ve söylenmesi gerekenleri söylemek istiyorum.Haziran ayı ortasına kadar kontrol altında tutulan bu virüs, halkımızın gevşek davranması sonucu yeniden yükselişe geçti. Aslında tüm dünyada böyle oldu. İşte bu gevşekliğin muhtemel sonuçlarını şimdiden görmemiz gerekiyor. Allah şahittir ki, Türkiye’deki sağlık çalışanları bu konuda çok iyi bir sınav verdikleri gibi, fedâkârâne çalışmaları ile ülkemizi çok büyük bir felaketten kurtardı. Onların bu fedâkârlıklarının sonucunu tadına vararak yaşamamız varken, sadece ve sadece ihmalkarlık veya vurdumduymazlık nedeniyle yeni bir dalgayı hazır hale getirmek hangi insanın hakkı olabilir?Virüs, sana, bana bulaşmaz mı? Yahu kardeşim dünyada milyonlarca kişiyi bulup yakalayan, yüzbinleri de öldüren bu virüs seni de bulur; beni de bulur. İşin ilginç yanı bu virüse yakalananların ve ölüme gidenlerin bir kısmı da aynı düşünüyordu.Sayın bakan daha ne desin? Lütfen, temizlik, maske ve mesafe derken, aslında demek istediği şey şuydu: Hadi istersen takma, hadi istersen sosyal mesafeye uyma, seni de görürüz şu teneşir de… Bunu anlamayacak ne var!Şimdi diyelim ikinci dalga geldi ne olacak? Olacağı şu. Dışarı çıkmak yasak, işe gitmek yasak! Dolayısıyla hayat duracak, iş, emek duracak! Mecburen böyle olacak.Sakın ola ki, “Geçende çıkmadık, işe gitmedik, bak bir şey olmadı” deme. Sıra sana da, bana da gelebilir. Ekonomi bir vurdu mu, ne belini doğrultabilirsin ne de Sağlık Bakanı sayın Koca’nın tavsiyelerini dinler. Yerinden kalksan bile oturamazsın, evine ekmek götürecek para bulamazsın.Tüm bu olup bitenlere duyarsız kalamayız. Ülkemiz bunca sıkıntılara rağmen, sıkıntının büyüklüğü karşısında ezilmedi, bükülmedi ve yıkılmadı ise bu durum, idarenin işleri zamanında ve doğru yaptığının ve halkımızın fedakarlığının sonucudur. Bütün bu iyi gelişmemeleri bir anlık sabırsızlığımızla yıkan biz olmayalım.Maske takmak kolay mı? Değil. Ama siz bir de yoğun bakımda entübe olan hastalara sorun bakalım hangisi kolay diye?Ananız, babanız, evlatlarınız, kardeşleriniz veya diğer sevdiklerinizi kucaklamadan biraz sabrederek durabilirsiniz ama, ya onlar, sırf bu virüs sebebiyle bu hayata veda ederse bu sorumluluğun altından nasıl kalkacağız?Don’t panik diye, panikleme, ürkme diye bir söylence var. Bunu biz de tekrarlıyoruz. Lakin hazırlıklı olalım ki, paniğe kapılmayalım. Ve Allah aşkına bu konuda kimseyi dinlemeyin. Dinleyeceğiniz kişiler sağlık uzmanları olsun.Wuhan’ı kaç kişi bilirdi ki? Şimdi bilmeyen biri varsa bana gösterin. Peki niye? Sebebi, herkesin,“Bana gelmez” dediği o virüs işte.Tekraren söylüyorum: “Virüs, sana, bana bulaşmaz!” dersen, hemen yanı başında dikiliverir.
Nizamettin OKUTAN
Yayınlanma: 14 Ağustos 2020 - 09:59
Virüs, Sana, Bana Bulaşmaz mı?
Nizamettin Okutan Sağlık Bakanımız sayın Dr
Nizamettin OKUTAN
14 Ağustos 2020 - 09:59