Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı Yükseköğretim Beyin Göçü İstatistikleri verilerine göre, yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 2,0 seviyesinde kaldı. Veriler, Türkiye’den yurt dışına giden üniversite mezunu sayısının durağan bir seyir izlediğini gösterse de, özellikle bazı bölümler ve burs türlerinde dikkat çekici farklılıklar göze çarpıyor.
Erkeklerin Beyin Göçü Oranı Kadınlardan Yüksek
TÜİK’in paylaştığı bilgilere göre, kadın mezunlarda beyin göçü oranı yüzde 1,6, erkek mezunlarda ise yüzde 2,4 olarak belirlendi. Erkek mezunların yurt dışına yönelme oranı, kadınlara göre daha yüksek. Bu fark, özellikle mühendislik ve bilişim gibi erkek mezun oranının fazla olduğu alanlarda belirginleşiyor. Uzmanlar, bu durumu hem sektörel fırsat farklılıkları hem de yurt dışındaki istihdam politikalarının etkisine bağlıyor.

Devlet Üniversitelerinde Oran Sabit, Vakıf Üniversitelerinde Düşüş
Devlet üniversitesi mezunlarında beyin göçü oranı 2024 yılında yüzde 1,7 ile değişmezken, vakıf üniversitelerinde yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e geriledi. Buna karşın, vakıf üniversiteleri hâlâ devlet üniversitelerine kıyasla iki katın üzerinde bir orana sahip. Bu durum, vakıf üniversitelerinde eğitim gören öğrencilerin uluslararası bağlantılara daha açık olması ve yabancı dil eğitimine daha fazla ağırlık verilmesiyle ilişkilendiriliyor.
Tam Burslu Mezunlarda Beyin Göçü Dikkat Çekici
Vakıf üniversitelerinde en yüksek beyin göçü oranı tam burslu öğrencilerde yüzde 8,3 olarak gerçekleşti. Kısmi burslu öğrencilerde oran yüzde 3,7, ücretli eğitim alanlarda ise yüzde 3,6 oldu. Tam burslu mezunlar genellikle akademik başarısı yüksek ve yabancı dil yeterliliği güçlü öğrencilerden oluştuğu için, bu grubun yurt dışında kariyer yapma eğiliminin daha yüksek olduğu değerlendiriliyor.

En Çok Bilişim ve Mühendislik Mezunları Gidiyor
Eğitim alanlarına göre incelendiğinde, bilişim ve iletişim teknolojileri yüzde 6,7, mühendislik, imalat ve inşaat yüzde 4,4, doğa bilimleri, matematik ve istatistik yüzde 2,7 oranla öne çıktı. Özellikle bilişim sektöründe dünya genelinde yaşanan nitelikli iş gücü talebi, Türk mezunların yurt dışına yönelmesinde etkili oluyor. Uzmanlara göre, Türkiye’de dijital sektörlerdeki maaş ve çalışma koşullarının küresel ortalamanın altında olması, bu eğilimi destekliyor.
Moleküler Biyoloji ve Genetik İlk Sırada
Lisans programları bazında bakıldığında, moleküler biyoloji ve genetik yüzde 15,0 ile en yüksek beyin göçü oranına sahip bölüm oldu. Bu bölümü işletme mühendisliği yüzde 10,8, elektronik mühendisliği yüzde 9,6, matematik mühendisliği yüzde 9,5 ve biyomühendislik yüzde 9,4 izledi. Özellikle bilimsel araştırma ve teknoloji tabanlı mesleklerde yurt dışındaki imkanların daha geniş olması, bu alanlarda beyin göçünü artırıyor.
Fransızca Eğitim Alanların Göç Oranı En Yüksek
Öğrenim diline göre yapılan değerlendirmede, Fransızca eğitim alan mezunlar yüzde 9,9 ile zirvede yer aldı. Fransızcayı İngilizce yüzde 6,2, Almanca yüzde 5,9 ve Rusça yüzde 4,7 takip etti. Bu veriler, yabancı dilde eğitim alan öğrencilerin uluslararası bağlantılar kurma potansiyelinin, göç eğiliminde belirleyici bir faktör olduğunu gösteriyor.
En Çok Tercih Edilen Ülkeler: ABD ve Almanya
Türkiye’den göç eden mezunların en fazla tercih ettiği ülkeler sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 19,6), Almanya (yüzde 19,4), Birleşik Krallık (yüzde 11,3), Hollanda (yüzde 7,0) ve Kanada (yüzde 5,2) oldu. ABD’ye giden mezunların büyük kısmını elektrik-elektronik mühendisliği mezunları oluştururken, Almanya, İngiltere ve Hollanda’ya gidenler arasında bilgisayar mühendisliği öne çıktı. Kanada’ya giden mezunlar arasında ise işletme bölümü mezunları ilk sırada yer aldı.
Beyin Göçü Sabit Ama Nitelik Değişiyor
TÜİK verileri, genel beyin göçü oranında büyük bir değişiklik olmadığını, ancak göç eden mezunların profillerinde niteliksel bir farklılaşma yaşandığını ortaya koyuyor. Özellikle STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarından mezun olanların yurt dışına yönelimi, Türkiye’nin nitelikli iş gücü dengesini etkileyebilir. Uzmanlar, bu eğilimin tersine çevrilebilmesi için Ar-Ge, inovasyon ve yüksek teknoloji alanlarında daha güçlü teşvik politikalarına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Kaynak: tuik.gov.tr
Haber Merkezi








