"SEDEF, Çaresiz Bir Hastalık Değil"

Sedef Hastalığı Trakya’da diğer bölgelere göre daha sık görülüyor     

Sedef hastalığı,(psoriasis) tüm dünyada 125 milyondan fazla kişiyi etkiliyor. Hastalık, Trakya’da diğer bölgelere göre daha sık görülüyor.

Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanabilen yeni tedavi stratejileri ile Sedef Hastalığı çaresiz bir hastalık olmaktan çıkıyor.

 Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uz. Dr. Kağan Cingöz, yaptığı açıklamada, erken tanının önemli olduğunu ve temel prensibin uygun hastaya, doğru zamanda, uygun tedaviye başlamak olduğunu kaydetti.

“Birçok yaş grubunda görülebiliyor”

 Sedef hastalığının toplumda görülme sıklığı %1-3 arasında olduğunu belirten Uz. Dr. Kağan Cingöz, “Sedef hastalığı(psoriasis) , tüm dünyada 125 milyondan fazla kişiyi etkilemektedir. Trakya bölgemizde de yapılan çalışmalarda yurdun diğer bölgelerine göre daha sık görüldüğü saptanmıştır. Sedef hastalığı, görünen yüzüyle sadece deri değil birçok sistemi etkileyen derinin ötesinde bir hastalıktır. Kronik yaşam boyu devam eden bağışıklık sistemi hastalığı olan sedef hastalığına eklem iltihabı, tırnak hastalığı, kalp damar hastalıkları, iltihabi barsak hastalıkları, metabolik sendrom, kanser ve depresyon gibi önemli rahatsızlıklar da eşlik edebilmektedir. Günümüzde hastanemizde de uygulanabilen yeni tedavi stratejileri ile artık çaresiz bir hastalık değildir. Tıp dilindeki ismi psoriasis olan sedef hastalığının toplumda görülme sıklığı %1-3 arasındadır. Çocuklardan yetişkinlere birçok yaş grubunda görülebilmektedir.”dedi.

“Sosyal yaşam olumsuz etkileniyor”

Hastalığın sosyal yaşamı olumsuz etkilediğine vurgu yapan Kağan Cingöz, “Sedef hastalığı, deride zemini kırmızı üzerinde beyaz kepeklerle kaplı plaklar şeklindeki döküntülerle  (lezyonlarla)  karakterize, genellikle yaşam boyu devam eden bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin tetiklediği sedef hastalığı yaşamı olumsuz etkilemektedir. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Kalp yetersizliğinden sonra fiziksel sağlığı en çok etkileyen hastalık olan sedef, depresyon ve kronik akciğer hastalığından sonra ruh sağlığını en çok etkileyen üçüncü hastalıktır. Sedef hastalarının sosyal yaşamları olumsuz etkilenmekte, toplumdan izole yaşama istekleri nedeniyle iş gücü kayıpları ve buna bağlı olarak maddi sıkıntılar artmaktadır. Hastalarda alkol, sigara ve antidepresan kullanımının yüksek olduğu bilinmektedir.”diye konuştu.

“Herkesi hastanemize bekliyoruz”

Hastalığı kontrol altına almanın hatta sedef lezyonu olmadan hayata devam edebilmenin mümkün olduğunu aktaran Cingöz, konuşmasında, şunları kaydetti: “Sedef hastalığı tedavisinde temel prensip uygun hastaya, doğru zamanda, uygun tedaviye başlamak olarak kabul edilmektedir. Hastalığın tedavisinde kremler, tablet tedavileri ve kriterlere uygun hastalarda belirli periyodlarla uygulanan iğne tedavileri kullanılmaktadır. Kişiye özel olarak, hastanın öyküsüne, ek hastalıklarına, yaşına,  vücudunun tutulum yüzdesine, tırnak ve eklem tutulumu gibi faktörlere göre analiz edilerek belirlenen tedavi stratejileri ile artık sedef hastalığını kontrol altına almak, hatta sedef lezyonu olmadan hayata devam etmek mümkündür. Hastanemizin 2020 yılından üniversitemize afiliye olarak 3.basamak sağlık kuruluşu olması nedeniyle tedavide hedefe yönelik tedavileri de kullanmamız mümkün olmuştur. Bölgemizde bu hastalıktan muzdarip hastalarımızı tedavi amaçlı hastanemize bekliyoruz.”