ORTAK AKIL

KUR ÇARKI

ÖZKAN BAŞARAN

Vadeli TL. mevduatlarına kur farkı çıldıran döviz fiyatlarını aşağı çekti.

18 TL’yi gören dolar fiyatı 12 bandına geriledi.

Akaryakıt fiyatlarına yapılacak zamlar geri alındı.

Bununla da kalınmayacağı ve daha geri çekileceği söyleniyor.

Peki hem döviz fiyatları hem de akaryakıt fiyatları gerilediyse, mal fiyatları da aşağı çekilmesi gerekmiyor mu?

Elbette gerekiyor.

Ama bizde bir alışkanlık var.

Yükselen mal fiyatları yerinde kalıyor.

Döviz yukarı çıkarken etiketler de yukarı doğru değişiyor.

Döviz aşağı inince fiyatlar düşmüyor.

Akaryakıt düşünce nakliye de düşmesi gerekiyor.

Her şey dövize göre ayarlanıyorsa; neden mal fiyatları aşağı inmiyor?

Bu sorunun cevabını veren yok.

Kur farkı sadece mevduat sahiplerine mi yansımalı?

Mal fiyatları da kampanyalarla aşağı çekilmeli.

Bu konuda siyasi iktidar düğmeye basmalı.

Madem ki “milletimi enflasyona ezdirmeyeceğim” deniyor, o zaman kur farkı mal fiyatlarına da yansımalı.

Gelelim emekliye yapılacak maaş zammına.

Emekli kuduran enflasyon karşısında ezildikçe ezildi.

Ocak ayının üçünde aralık enflasyonu açıklanacak.

Aralık ayında dövizin uçuşa geçmesinden gıda fiyatların görülmemiş bir artış izlendi.

Emekli porsiyonlarını küçülttü.

Tenceresinde kaynatacak et alamadı.

Kahvaltılık zeytin ve peynir büyük zamlar yedi.

Doğalgazını, elektriğini ve kirasını ödeyemez hale geldi.

Aralık ayı enflasyonu rekor kıracak.

Bu durumda en düşük emekli maaşı yeni asgari ücretten az olmamalı.

Emekli dernekleri ne yapıyor?

Bu konuda ses seda yok.

Siyasi iktidar emekliye ne kadar zam yapacak?

Çeşitli söylentiler var.

Emekli sahipsiz olduğuna göre siyasi iktidarın insafına sığınacak.

Başka yapılacak bir şey yok.

Çiftçinin durumu içler acısı.

Taban gübresi atamadan buğdayını eken çiftçi mağdur.

Kur farkı çiftçinin gübresine yansımayacak mı?

Besicinin hayvanına aldığı yem fiyatları uçmuş.

Alınacak gibi değil.

Besiciye kur farkı yok mu?

Üç ay önce 8’5 liralarda seyreden dolar şaha kalktı.

Durduk yere faizler indirilmeye başlanınca dengeler alt üst oldu.

Üreten de yandı, tüketen de yandı.

Geldiğimiz noktada Dolar alan da yandı, satan da yandı.

TL faizinde kalanın parası pul oldu.

Ama parasını Dolarda tutan çok küçük bir azınlık mutlu.

Milli paramız üç ay öncesine göre en az %50 değer yitirdi.

18 TL’den 12’5 TL’ye düşen dolar fiyatına sevinir hale geldik.

 

1. mevduatlarına kur garantisi verileceğine seviniyoruz.

Yeni ekonomik sistem bizi nereye götürecek?

“Faizler inecek” dendi ve kur çarkı ile faizlere dolaylı bir artış yapılmış oldu.

Şimdi buna kur farkı mı diyelim kur çarkı mı diyelim?

Umarım bu günleri bile mumla arar hale gelmeyiz.