• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • TEKNOLOJİ
  • Gündem
  • Kırklareli
  • Edirne
  • Tekirdağ
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Spor
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Muhalifliğin Güvenirliliği
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 01 Temmuz 2020 - 11:46

Muhalifliğin Güvenirliliği

    Nizamettin Okutan   Bu yazım diğer yazılarıma göre oldukça uzun olacak

Köşe Yazıları
01 Temmuz 2020 - 11:46
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
 

 

Nizamettin Okutan

 

Bu yazım diğer yazılarıma göre oldukça uzun olacak. Ama lütfen, yazının başlığından başka anlamlar çıkarmayın. Eleştirilerimin hedefi bildiğimiz muhalefet değildir. Zira ben muhalefeti, doğru işleyen bir demokrasinin olmazsa olmazı olarak değerlendiririm. Muhalefete muhalif olsam bile.

Aslını sorarsanız, başlığa güvenilirlik yerine namusu koymak isterdim. Ama, yanlış anlaşılmak, başkasına hakaret ediyormuş gibi bir duruma da düşmek istemiyorum. Çünkü benim dikkat çekmek istediğim şey, muhalif olmanın ilkeli ve güvenilir olması gerektiği hususudur.

Öyleyse konuyu uzatmadan doğrudan girelim. Geçen hafta Amerika Birleşik Devletlerinde RoundUp isimli glifosat etkin maddeli tarım ilacının aleyhinde milyarlarca doları bulan tazminat davaları gündemde geldi. Glifosat’ın üreticisi ise Alman kimya devi Bayer. Buraya kadar her şey normal. Normal olmayan şey ise, bu konudaki gelişmelere dair Türkçe yayın yapan Alman (devlet) yayın kuruluşlarının olayın sorumlusu olarak neredeyse Türkiye Tarım Bakanlığı’nı göstermeleri.

Alman yayın organları, Türkiye’de Tarım Bakanlığı konuya ilişkin bilgi vermekten, Türkiye’de ne kadar glifosat kullanıldığını açıklamayarak kamu oyunu yanıltmaktan ve dolayısıyla Türk halkını kanser tehlikesine karşı korumamış olmaktan dem vuruyor.

Aslını sorarsanız, Türkiye Tarım Bakanlığı’nın bu iddialarda sorumluluğu var. Ama Alman yayın kuruluşlarının, geçen yıl Avrupa’nın nerdeyse bir numaralı gündemi olan glifosat kullanımını yasaklamayı engelleyen tarafın Almanya olduğuna hiç vurgu yapmamış olması güvenilirliklerine zarar veriyor.

Bu tartışmalarda glifosatın kansere yol açtığı raporlara dayandırılırken Almanya en azından 2023 yılına kadar kullanıma müsaade etti.  Evet burada, Almanya’ya güvenerek glisofat ile ilgili bir işlem yapmamış olan Türkiye Tarım Bakanlığı sorumludur. Ne var ki asıl sorumlu, Almanya iken Alman yayın organlarının suçu Türkiye’ye yüklemeleri muhalifliğin güvenilirliliği ile uyuşmaz.

Açın AB tarım dosyalarını bir karıştırınız. 2018 yılında göreve başlayan Almanya Tarım Bakanı Julia Klöcknerin iki yılı glifosatın savunması ile geçmiş. Bu madde, kanser ile ilişkilendirildiği hâlde. Bu da yetmiyor, Global 2000 isimli çevre örgütü hâlen grevde olan Almanya Tarım Bakanı Julia Klöckner’in bazı gıdalarda yine bazı böcek ilaçlarının bulunmasına müsaade etmenin yollarını aradığını duyurdu. Klöckner bu iddiayı, “Eğer öyle olsaydı, bazı böcek ilaçlarının kullanılmasını yasaklamazdım.” şeklinde reddetti. Dikkat ediniz, “bazı böcek ilaçları.” Alman yayın organlarından olayın bu detaylarını da aktarmaları beklenirdi. Onun içindir ki güvenilir muhalif olabilmek zor, ama şereflidir.

Şimdi... Evet, yazılarımda özellikle Sağlık Bakanlığımızı takdir ettik. Fakat bu bizim eleştiri hakkımızı engellemez. Konu şu:

Koronavirüs sonrası yeni normale dönerken Hayat Eve Sığar (HES) diye bir uygulama var. Yani Türkiye’de bir şehirden bir başka şehre giderken özellikle hava ve demiryolu ile gidiyorsanız mutlaka HES numaranız olması lazım. Bu numarayı almak öylesine kolay ki. Meselâ, ya bir SMS atıyorsunuz ya da ilgili uygulamayı cep telefonunuza indiriyorsunuz, tık tık soruları cevaplayıp numarayı alıyorsunuz. Tabiî, Türk vatandaşı iseniz.

Bunu farkeden Sağlık Bakanlığı bir süre yabancı vatandaşları bundan muaf tuttu. Ama, şimdi onlar da Türkiye’de gezebilmek için mecburen HES numarası alacak. Bir bakıyor, 99 ile başlayan yabancı kimlik numaranızı girin, deniliyor. Ama, maalesef 99 ile başlayan yabancı kimlik de yok. Bunun üzerine çözüm olarak 98 veya 97 ile başlayan numaraları girin. O da ne? Öyle bir kimlik numarası da yok. Hıımmm?!

Şimdi çözümü şöyle bulmuşlar: Herkes orijinal kimliğinin numarası ne ise onu girecek. Sorun bu şekilde çözüldü mü? Hayır. Zira, kimliği veren ülke 3 harfle kodlanmış. Ama bu kodları kimse bilmiyor. Tamam uluslararası kullanımda mesele Almanya GER veya DEU diye kodlanıyor. Ama bunu kim biliyor. Bir de Türkçelenmiş hâli ile ALM var.  Neyse ki uzun uğraşlar sonrasında saatler geçtikten sonra eğer Almansanız GER misin, DEU musun, yoksa, ALM mısın bunu çözebiliyorsunuz.

Fakat, telefonunuz Türk operatörlerinin telefonu değil. Bir Alman veya diğer ülke telefonu. App’te bu liste de var. O da ne? İlla ki Türk telefonu olacak.

Ben şahsen, bir sürü Avrupa ülkesi dolaştım. Türk telefonumu değiştirmedim. Nasıl olsa roaming (ücreti ile) var. Ve telefonumu kullandım. Her hâlde binlerce iş adamı, milyonlarca turist de Türk telefonuna geçmiyordur. İşte bu kişinin HES numarası alması mümkün olmuyor. Hiç mümkün olmuyor değil. Gider bir başka Türk telefonundan, SMS attırabilirsiniz. O zaman da yukarıdaki yabancı pasaport numaraları engeline yine takılırsınız.

Bereket versin şu anda turistler geldiği yerden uzağa gitmiyor, ya da, tur operatörleri işlerini hallediyor. Türkiye’de yaşayan yabancılar da bu işlerin nasıl yapılmayıp, nasıl yapılabileceğini bildiği için sorun görünmüyor.

Yeri gelmişken şunu da gündeme getirmeden edemeyeceğim. Diyelim ki, Türkiye’de turist veya mukimsiniz, ama yabancı uyruklusunuz. Online yoluyla devlet dairelerine müracaat ya da şikayet veya bilgilendirme yapma imkanınız yok.  Zira, sizden kimlik numarası değil sadece T.C. vatandaşlık numarası ile T.C. kimlik numarası istiyorlar. Aynı durum, yurt dışındaki Türk konsolosluklarında da geçerli idi. Şükür ki, bereket versin şimdi, sadece T.C. kimlik numarasını değil de her ülkenin kimlik numarasını kabul ediyorlar.

Yani olması gereken de bu. İşte bürokrasinin devleti nasıl işlemez hâle dönüştürdüğünün örneği. Bu konuda şu örneği aktardıktan sonra yazımıza son verelim. Haziran ayı öncesinde Almanya Türkiye’ye seyahat uyarısını kaldırmadı ya. Biz de hepimiz Almanya’ya yüklendik, bizi kıskanıyorlar diye. İşte o zaman Türk bürokrasisi Alman vatandaşlarının Türkiye’ye giriş yasağını kaldırmamıştı. Almanya da, “Kendileri bize yasak koydu. Bu yasağa rağmen vatandaşlarıma tavsiyede bulunamam.” dedi. Bunun üzerine Almanya’dan gelen Milletvekili Zafer Sarıkaya ve Yurt Dışı Türkler Başkanı Abdullah Eren’in girişimleri ile bu yasak kaldırılabildi. Ama Almanya hâlâ bu inadında duruyor.

İlginizi Çekebilir
Bencil ve egoist insanlar!..
Bencil ve egoist insanlar!..
CHP’DE YENİ DÖNEM
CHP’DE YENİ DÖNEM
Kimler Aday olacak?
Kimler Aday olacak?
Belirsiz siyaset
Belirsiz siyaset
Son Haberler
Kırmızı Mercimek: Sağlık ve Çevre İçin Mucizevi Bir Bakliyat
Kırmızı Mercimek: Sağlık ve Çevre İçin Mucizevi Bir Bakliyat
Lüleburgaz’da “Yaz Geldi Yüz Haydi” Sloganı ile Eğitimler Başladı
Lüleburgaz’da “Yaz Geldi Yüz Haydi” Sloganı ile Eğitimler Başladı
KLÜ'ye Değer Katan Rektör
KLÜ'ye Değer Katan Rektör
Çevre Yolu'ndaki Tek Şeritte Yapılan Asfaltlama Çalışmaları Tamamlandı
Çevre Yolu'ndaki Tek Şeritte Yapılan Asfaltlama Çalışmaları Tamamlandı...
CHP’den Sert Bildiri:
CHP’den Sert Bildiri: "Bu Örgüt Asla Teslim Olmaz!"
CHP’DE DEVRİM RÜZGÂRI
CHP’DE DEVRİM RÜZGÂRI

Ana Sayfa
TEKNOLOJİ
Gündem
Kırklareli
Edirne
Tekirdağ
Ekonomi
Siyaset
Spor
Resmi İlanlar
Sağlık
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Edirne
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kırklareli
  • Resmi İlanlar
  • Siyaset
  • Spor
  • Tekirdağ
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.