Edirne'de uzun yıllardır geçimini esnaflıkla sağlayan 44 yaşındaki Hakan İnceoğlu, şans eseri tanıştığı ahşap ev yapma sanatıyla mimarları bile kendisine örnek aldırmaya başladı. Çöpten topladığı tahtaları maket bıçağıyla ahşap eve dönüştüren İnceoğlu'nun çalışmaları birçok mimar tarafından örnek proje olarak gösteriliyor.
Saraçlar Caddesi'nde babadan kalma esnaflık mesleğini 37 yıldır icra eden Hakan İnceoğlu, İşyerinde yaptığı minyatür evler herkesi kendisine hayran bırakıyor.Ahşap ev sanatının yapılması konusunda hiçbir kurs ve eğitim almadığını belirten İnceoğlu, "Birgün çöpe atılmıştahtalar gördüm ve onları çöpten aldım. Daha sonra onları maket bıçağıyla kestim ve ev yapmak istedim. Sonra birkaç kez tahtalardan çeşitler yaptım. Çevremdeki vatandaşlar yaptığım işleri görünce çok beğendiler ve ben daha fazla hevesle ve heyecanla çalışmalar yaptım. Bu iş tam benim yapabileceğim iş dedim. Sonrada ev yaptım. Ancak eksiklerim vardı ve bir gün yoldann geçerken bir marangozun çöpe attığı çıtaları gördüm ve onları da aldım. Dükkana geldiğimde bu çıtalardab neler yapabilirim derken, onlardan kiremit ve çeşitli ürünler yapmaya başladım.
Daha sonra internetten ufak bir ağaç kesme makinesi aldım. Bir yerden görmediğim düşüncelerimle evler yapmaya başladım. Hatta yaparken ne yapacağımı bilmeden yapıyorum. Çıtaları düzmeye başlayıncagerisi kendiliğinden geliyor. Mimarlığım yok, meslek lisesi mezunu değimim bu işleri bilmiyorum, göz kararıyla yapıyorum." dedi
MİNYATÜR İNÖNÜ STADYUMU YAPTI
Beşiktaş'ın yıkılan İnönü Stadyumu'nun minyatürünü de yapan İnceoğlu, bunu güzel bir anı olarak da yaşatıyor.
Gömlek ve pantolon sattığı iş yerinde boş vakitlerini değerlendirmek için bu işi yaptığının altını çizen İnceoğlu, "Bunları satın almak isteyenler çok oluyor. Ama satmıyorum. Hatta bazıları dükkana geldiklerinde bir tane ahşap evlerinden satarsan gömlek ve pantolonda satın alırım diyor. Ben bunlara fiyat biçemiyorum çünkü bunlar maliyetli bir şey değil, tamamen el işi emekle yapılan ürünlerdir. Satmaya kıyamıyorum. İlerleyen zamanlarda ne yapacağım bilmiyorum ama ben ahşap ustası değilim. Bu işi zevkten ve keyiften yapıyorum. Bu işi yapanlara da saygısızlık yapmak istemiyorum. Bir sergi açmak benim haddim değil ama Saraçlar'da bir sokak sergisi açabilirim" dedi.
Kendi mesleği olmadığı halde bir birinden güzel eserleri ortaya çıkaran İnceoğlu, "Ben burada bu işi hobi olarak yaptığım için bunların bitmesinin belli bir zamanı yok. Gün geliyor yarım saat yapıyorum, gün geliyor hiç yapmıyorum. Müsteri olmadığı zaman çoğunlukla maketleri yapıyorum. Çünkü çalışmaya başladığım anda her yerim toz oluyor. Müşteri geldiğinde ben üzerimi temizleyerek kalkıyorum. Ama ortalama bir tanesi 1 ay sürüyor. Her gün çalışsam daha fazla olur. Biraz mesleğimin dışında olabilir ama. Sonuçta gömlek, pantolon satıyorum ama kimseye zarar vermeden işlerimi ufak yerde hallediyorum. Her insanın bence bir meşgalesi olmalıdır." dedi.
Birol Çakan