Milletvekili Gündoğdu, son siyasi gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu

CHP Kırklareli Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Vecdi Gündoğdu, açıklama yaptı.

Milletvekili Vecdi Gündoğdu, yaptığı açıklamasında, son siyasi gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

“Saray ve çevresinin vicdanları kurumuş, kalpleri titrememektedir” diyen Milletvekili Vecdi Gündoğdu, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “18 yıllık AKP hükümetlerinin izlediği hatalı politikalar ülkemizi ekonomik ve sosyal olarak zorlu bir sürecin içine sürüklemeye devam etmektedir. Dış politikada özellikle son 10 yıldır izlenen hatalı adımlar; ülkemizi terör örgütlerinin hedefi haline getirmiş, sınır komşularımızla dostluklarımızı bitirmiş, sınırlarımızı güvensiz hale dönüştürmüştür. Milyonlarca sığınmacı disiplinsiz ve kontrolsüz bir şekilde ülkemizin dört bir yanına dağılmış, sosyal ve ekonomik yapıyı tehdit eder hale gelmiş, dünyada saygınlığı kaybolan, sözü dinlenmeyen, yanlızlaşan bir ülke konumuna sürüklemiştir. Terörle mücadele, sınır ötesi operasyonlar, sınır ötesi ülkelere asker gönderme, enerjide dışa bağımlılığın artması, üretim ekonomisinden tüketim ekonomisine yöneliş ve borçlanarak büyüme politikaları milletimizi tam bir ekonomik sefaletin içerisine sürüklemektedir. Türkiye’yi yönetme ehliyetini kaybettiği görülen iktidarın içeride artan tehdit dili ve baskıları milletimizi canından bezdirmektedir. Saray’da oturanlar ve saraydan beslenenlerin artık vicdanları kurumuş, kalpleri titrememektedir. Suriye İdlib’de son bir ayda 59 Mehmetçiğimizi şehit verdik. Vicdanı kuruyanlar, şehitlerimizi birkaç tane diye sayabilir, kalbi titremeyenler için şehitlerimiz sıradan rakamlar gibi görülebilir. Ama her bir şehidimiz; babalarının aslan parçaları, analarının kınalı kuzuları, yavukluların eşleri, nişanlıları, sevgilileri, evlatların babaları, yeğenlerin dayıları, amcaları. Ülkeyi yönetenlere milletimiz adına soruyoruz: Neden? Nasıl? Niçin? Ne uğruna, 59 Mehmetçiğimizi İdlib’de kaybettik?  Milletimiz adına bu sorularımıza makul, mantıklı bir cevap bekliyoruz. Bizler Mehmetçiğimizin tek bir tırnağı; İdlib’den, Suriye’den, Libya’dan daha değerlidir dedik. Demeye de devam edeceğiz. Yurtta sulh cihanda sulh ilkesinden asla ödün vermeyeceğiz. Tüm uyarı ve ikazlarımıza rağmen milletimiz bir yandan şehitlerimizin acısıyla yüreklerini dağlarken, bir yandan da iş, aş, ısınma, ocak kaynatma derdine düşmüş. Saray ise hala 9 yıldır baktığımız, 40 milyar dolar harcadığımız sığınmacılar için gerekirse bir 40 milyar dolar daha harcarız diyebilmektedir. Ekonomik tablo, ne yazık ki, her geçen gün derinleşen bir kriz yaşadığımızı açıkça göstermektedir. 2019’da tek bir yılda milli gelirimiz 35 milyar dolar eridi, 754 milyar dolara düştü. Gelirimiz 11 yıl öncesinin bile altında. Kişi başına gelirimiz ise 12 yıl öncesinin altına indi. Buna rağmen saray, şehitlerimizi unutup, yüzde 1’in altında gelen büyüme için bayram yapmaya kalktı.  Diğer tarafta işsizlik çığ gibi büyüdü. Gerçek işsizlerimizin sayısı 2019’da 1 milyon 40 bin kişi arttı, 6 milyon 747 bin oldu. Üniversiteli işsiz sayımız tarihimizde ilk kez 1 milyonu aştı, 2019’da 1 milyon 122 bin üniversite mezunu işsizimiz var. Milletin geliri düştü, bir de üstüne işsizlik aşağı gidince vatandaşlarımız borcun altında ezilmeye başladı. Bankaların takipteki alacakları 2019’da 54 milyar lira artarak, 151 milyar liraya ulaştı. Yönetemeyenler toplumsal ve sosyal dengeleri tehdit altına sürüklüyor. Son üç yılda psikiyatri kliniğine başvuranların sayısı 8 milyonu bulmuş. Toplumda anti-depresan kullanımı hızla artmış. işsiz gençlerimizin yüzde 60’ı geleceğinden umutsuz. 2002-2018 arasında geçim sıkıntısı nedeniyle yaşamına son verenlerin sayısı 5 bin 485’e ulaşmış. 2019’da ilk kez toplu intiharlar yaşanmış.  Millet kendini meclis ve valilik kapılarında yakmaya başlamış. Ekonomik zorluklar ve ağırlaşan geçim sıkıntısı toplumsal cinneti tetiklemiş.  Saray yönetemedikçe daha da sertleşiyor. Ülkemiz ortak akla en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyor. Ancak dış politikada ülkemizi karaya oturtan, ekonomimizi batıran, toplumsal huzuru yok eden saray iktidarı ülkeyi maalesef yönetemiyor. Ülkeyi yönetme kabiliyetini yitirdikçe de içeride daha da sertleşiyor. hak, hukuk ve kural tanımadan, toplumsal muhalefet üzerinde baskı ve tehditlerini artırıyor.

Milletimiz, yönetilemeyen bir Türkiye değil, güçlü, saygın ve adaletli bir Türkiye istiyor. Ayrışmak, kutuplaşmak değil, bütünleşmek, kucaklaşmak istiyor. Milletimiz kavga, terör, savaş değil, barış istiyor, iş istiyor, aş istiyor, huzur istiyor”