Meriç Nehri’nden çekilecek suya ilişkin Nihai ÇED Raporu yayınlandı ve projeyle ilgili süreç artık son aşamaya geldi. Rapora göre, Meriç’in suyu tarım ve hayvancılığın yoğun olduğu Trakya ovalarına değil, Çorlu – Çerkezköy OSB bölgesindeki sanayi tesislerine taşınacak. Uzunköprü – Çakmakköy yakınlarından alınacak su, yüzlerce kilometrelik hatla üç ilin içinden geçirilerek dev bir sanayi arıtma tesisine ulaştırılacak.
Raporun Detayları: 3 Gölet, Ocaklar, Santraller ve 7,2 m³ Su Çekimi
Nihai ÇED Raporu, projenin kapsamını tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Buna göre:
• Meriç’ten saniyede 7,2 m³’ten fazla su çekilecek,
• Yeniköy, Kadriye ve Nadırlı On Dönüm’de üç yeni depolama göleti yapılacak,
• Proje alanında kil, kum, kaya ocakları işletilecek,
• Kırma, eleme, yıkama tesisleri ve beton santralleri kurulacak,
• Tüm çalışmalar 2 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanacak.
Bu ölçek, projeye yönelik tartışmaları daha da büyütmüş durumda.

Trakya’nın Tarımı Susuzlukla Mücadele Ederken Su Sanayiye Gidiyor
Trakya’nın pek çok bölgesinde tarım hâlâ yetersiz sulama koşullarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Çakmak Barajı, Hamzadere Projesi ve yıllardır bekleyen sulama kanalları bir türlü üreticiye çare olamazken, Meriç’in suyunun OSB bölgelerine taşınacak olması tepkilere neden oldu. Bölgenin çeltik üretimi, hayvancılığı ve hayati tarımsal faaliyetleri büyük ölçüde Meriç’e bağlıyken, suyun sanayi kullanımına ayrılması “üreticiyi susuz bırakma” tartışmasını beraberinde getiriyor.
“Bu Sadece Su Değil, Trakya’nın Geleceği”
Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, konuyu yalnızca bir ÇED raporu değil, bir varlık mücadelesi olarak değerlendirdi. Özdağlı, Meriç suyu olmadan bölgenin tarım ve hayvancılık yapamayacağını vurgulayarak,
“Meriç’in suyunu bizden alıp, karşılığında Ergene’nin kirli atıklarını geri gönderecekler. Bunun adı kalkınma değil; üreticiye vurulan en büyük darbedir.” ifadelerini kullandı.
Özdağlı’nın uyarısı, Trakya’nın tarımsal geleceğinin ciddi risk altında olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

“Bugün Susarsak, Yarın Susuz Kalırız”
Dr. Özdağlı açıklamasında, Uzunköprü, Meriç, İpsala, Keşan ve Enez bölgesi üreticilerine net bir çağrı yaptı.
“Eğer bugün ses çıkarılmazsa, yarın Trakya’da sulu tarım kalmayacak. Çeltik üretimi çökerse bölgenin ekonomisi çöker. Yeraltı suları çekilirse köyler kurur, kırsal biter.”
Uyarılar, olası ekonomik ve ekolojik sonuçların ne kadar ağır olabileceğini ortaya koyuyor.
Tüm Üreticilere Birlik Çağrısı: “Bu Konu Siyaset Üstüdür”
Dr. Uğur Özdağlı, Meriç’in suyu için verilecek mücadelenin siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgulayarak köylere, üretici örgütlerine, kooperatiflere, sulama birliklerine ve tüm odalara ortak hareket çağrısı yaptı.
“Ziraat odaları, ticaret odaları, borsalar, üretici kuruluşları bir araya gelmeli; itiraz dosyaları hazırlanmalı; bilimsel ve hukuki süreç gecikmeden başlatılmalı.”
Özdağlı, bu mücadelenin geleceğe bırakılacak en büyük sorumluluk olduğunu belirtti.
“Susmayalım Ki Susuz Kalmayalım”
Açıklamanın sonunda, Meriç’in suyu için verilecek toplumsal mücadelenin aciliyetine dikkat çekildi:
“Bu toprakların kaderini biz belirleyelim. Meriç’in suyuna sahip çıkalım. Üreticiyi susuz bırakmaya izin vermeyelim. Bugün birlik olmazsak yarın üretim diye bir şey kalmaz.”
Bu çağrı, Trakya’nın geleceği için atılması gereken adımların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini güçlü bir şekilde ifade ediyor.







