"Medeniyet kavramı içinde yer alan insanları bir şekilde birbirine bağlar"

HABER MERKEZİ
Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü tarafından II. Merkezi Derslikler Binası I No’lu Konferans Salonu’nda “Birlikte Yaşama Ahlakı Üzerine Klasik ve Modern Perspektifler” konulu konferans düzenlendi.
Emekli Vatikan Büyükelçisi ve Galatasaray Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Gürsoy’un konuşmacı olduğu konferansa; Üniversite Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sadık Türker, Felsefe Bölümü akademik personeli ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Prof. Dr. Kenan Gürsoy konuşmasında “Toplumların ayrı bireyleri bir arada tutan hususları nelerdir?, Bizi toplum haline getiren değerler nelerdir? ve Modern dönemde bu çerçevede nasıl bir gelişim yaşanmıştır?” sorularına yanıt aradı. Bir arada yaşamanın temelinde “Birlik” ve “Bir” kavramları olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. GÜRSOY, “Bütünsel bir insan vizyonu oluşturmak birlik ile alakalıdır.” dedi.
“Medeniyet kavramı; içinde yer alan insanları bir şekilde birbirine bağlar.”
“Medeniyet” kavramının temel özelliğinin toparlayıcı ve farklılıkları birleştirici olması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gürsoy, medeniyet kavramının; içerisinde yer alan insanları bir şekilde birbirine bağladığını ifade etti. Gürsoy, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bunlar farklı boylardan, inanç gruplarından hatta bazen de farklı kültür yapılarından gelseler de bir medeniyetin içerisindedirler. Her zaman net olarak söylenmese de medeniyet, etik ve ahlaki anlamda bir gaye taşır. Bu durum felsefede, sanatta veya dinde kendisini bir şekilde gösterir. Ayrıca medeniyet kavramının içerisinde çok geniş bir kavramı bulabiliriz. O da ahlaki anlamda insanı insan olma ideali bakımından gerçekleştirmesidir. Bu idealler zaman zaman kendisini başka maksatlarda ifade etmiş olabilir. Ancak bir medeniyetin kendisi üzerindeki algısında/bilincinde maksadın gizli veya açık olarak var olduğunu fark edebiliriz ve bu durum farklılıkların birlikteliği ile ilgilidir. İnsanlığın insan olmak bakımından kendisini insanca hissedebileceği, kendinde ve diğerlerinde o insanı gerçekleştirebileceği ortak bir ideali mutlaka olmalıdır. Bu ideal İlk Çağ’da, Platon’da ve Kosmos’daki düzenin insanlık ortamında bir adalet erdemi çerçevesinde yeryüzünde gerçekleştirilmesi şeklinde olabilir. Platon, erdemlerden bahsederken bilgelik, cesaret, ölçülülük ve adaleti ortaya koymaktadır. Bilgelik, cesaret ve ölçülülüğün en sonunda ulaşmak istediği yer adalet erdemidir. Siyaset ise bu adalet erdeminin gerçekleştirildiği yerdir. Adalet kavramı söz gelimi Orhun Kitabelerinden Cevdet Paşa’ya kadar Türk düşünce-siyaset tarihinin de temel kavramlarından biridir.” Kadir Sinici