Lüleburgaz Belediyesi Yasama Yılı'nı törenle başlattı

* 2016 Yılı’nın Lüleburgaz’da “Kadın Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlatan Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak; “Her gün geçtikçe yanlış işler yaptığım hissine kapılıyorum. 2016 Yılı’nı “Kadın Yılı” ilan ettik. “Kadın Yılı” yalnızca Lüleburgaz’ı değil, bizim dışımızdaki birçok yeri de fazlasıyla etkiliyor. Ne kadar çok kadınla ilgilenen kurum, kuruluş var ise bunların hepsini öğrendim. Dünyanın her tarafından bizi aradılar. Onlarla birlikte projeler geliştirdik. Onları kentimize davet ettik. Toplantılara katıldık. Lüleburgaz Belediyesi olarak kendi kapasitemizi geliştirdik” dedi.

HABER MERKEZİ

Kırklareli’nin Lüleburgaz Belediyesi tarafından 1 Eylül 2016 Perşembe günü saat 17.00’da Kırklareli’ye örnek olacak program gerçekleştirildi.

Lüleburgaz Belediye Meclis Binası’nda düzenlenen program kapsamında, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Yasama Yılı Açılış Programı’nda, Lüleburgaz’ın İlk Kadın Belediye Başkan Yardımcısı Kevser Özkan “Lüleburgaz ve Kadın” başlıklı konuşmasını yaptı.

* “Lüleburgaz özel bir yer”

Lüleburgaz’ın özel bir yer olduğunu anlatan Lüleburgaz Belediye Başkan Yardımcısı Kevser Özkan; “Belediye Meclisimiz her Eylül Ayı açılış programı, demokrasi değerlerimizin yerleşmesi ve gelişmesine katkı sunan bir geleneği sürdürüyor. Ve tüm Lüleburgazlılara da katılımcılık ilkesiyle kapılarını açıyor. Demokrasi, bir kültür birikiminin sonucudur. Bu nedenle bu gün burada olmanız demokrasi kültürümüz açısından çok önemli hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu gün 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün dünyada ve ülkemizde barışı egemen kılacak tek yolun demokrasiyi geliştirmekle mümkün olduğunu ve bunun hepimizin sorumluluğunda olduğunu. Bir kez daha hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekiyor. Büyük Atatürk'ün kadın erkek eşitliğini savunduğu eşsiz fikrin eseri bir Cumhuriyet kadını olarak bu gün buradan sizlere seslenebilmenin ve bu kentte kadın erkek yan yana durabilmenin onur ve gururuyla sevgiyle selamlıyorum hepinizi. Elbette bu duruşumuz kendiliğinden oluşan bir durum değil. Biz bu kentte Atatürk’ün Çağdaş Medeniyetler Seviyesine Ulaşma Vizyonu’ndan hiç vazgeçmeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Türkiye'nin ve dünyanın pek çok yerinden daha aydın, daha çağdaş bir topumun bireyleri olarak yaşadığımız bu coğrafya, Lüleburgaz özel bir yer. Elbette bu koşullar hepimiz için kolaylaştırıcı Rakamlara baktığımızda bugün için sevindirici veriler ile karşılaşıyoruz. Yaşayanların %85'inin şiddet görmediğini ifade ettiği, %95'inin sosyal hayata katılırken hiçbir engelle karşılaşmaması bu kentin kadınları için çok umutlu bir şey. Belediye Meclisi’nde Türkiye ortalamasının 6 katı oranda varlık göstermek, yerel yönetim kademelerinde %50'ye yakın görev almak daha yaşanabilir kenti ve daha insani şartların yaratılmasında çok önemli gelişmeler. Ülkenin ya da dünyanın başka yerlerinde yaşayan kadınlar için, erkekler için örnek bir yaşam” diye konuştu.

* “Daha bilgili, aydın ve çalışan olmalıyız”

Lüleburgaz’ın büyük bir değişim ve gelişim gösterdiğini kaydeden Kevser Özkan; “Bu kent çocuk dostu bir kenttir.  Bu kent genç dostu bir kenttir. Bu kent kadın dostu bir kenttir. Çocukları için, gençleri için kadınları için pek çok program ve projeyi hayata geçiriyor ve kaynak ayırıyor. Bu örnek yaşamı bilinir ve görünür kılmak için Belediye Meclisimiz 2016 yılını Kadın Yılı ilan etti. Tüm kadınlar adına Belediye Başkanımıza ve Meclis üyelerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu yıl içerisinde sesimizin ulaştığı herkesle irtibata geçtik, bu kentin ve kadınların sesini ulusal ve uluslararası pek çok platforma taşıdık. Çok çalıştık. Bunları uzun uzun anlatmayacağım. Bu yıla özgü başardıklarımızı, eksiklerimizi yılsonunda kamuoyu ile paylaşacağız. Ben bu kentte 30 yıl önce çalışma hayatına Lüleburgaz Belediyesinde Yazı İşleri Kâtibi olarak başladığımda Lüleburgaz'da biz kadınlar için bugünkü şartların olmadığının tanığıyım. 30 yıl çok yakın tarihi geçmiş. Ama hepimiz biliyoruz ki sürdürülemeyen her şey gerilemeye mahkûmdur. Biz kadınlar için bugünkü şartların varlığı yarın devam etmeye, edemeye bilir. Tarih hemen sınırlarımızda var olan kadın yaşamlarını belgeleriyle, yaşanmışlıklarıyla önümüze koyuyor. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi iklim daha dün, 30 Ağustos Törenleri’nde yeni bir kadın yaklaşımını önümüze koydu. Örtülü özgürlük,  örtülü demokrasi neyse ki teknolojinin sunduğu fırsatla, artık bütün gelişmelerden daha çabuk haberdar olabiliyoruz. Tedbirli olmak mümkün. Biz bugün dünden daha bilgili, daha aydın ve daha çalışkan olmak zorundayız. Bu tarihsel bir sorumluluk olarak hepimizin ama özellikle kadınlarımızın önünde duruyor” ifadelerini kullandı.

Dünyanın ihtiyaç duyduğu yetenek açığını kadınların karşılayacağını aktaran Özkan, konuşmasında; “İnsanlığın başka dünyalarda yaşam arayışını sürdüğü günümüzde kadınların ve erkeklerin yeteneklerinin, cinsiyetçi bir yaklaşımla değerlendirerek ayrıştırmak gelişmiş toplumlarda, gerçek ve ileri demokrasilerde artık kabul edilebilir bir durum değildir. Bunları gündemde tutmak açık ve net olarak insanlık ayıbıdır, suçudur. Daha da önemlisi toplumun yarısının ürettikleri artık dünyamızı beslemeye, doyurmaya, geliştirmeye, yaralarını sarmaya, sevmeye yetmiyor. Bugün dünyanın ihtiyaç duyduğu %60 yetenek açığını önümüzdeki yıllarda kadınların karşılayacağı çoktan ilan edilmiş durumda. Dünyanın hepimizin iyi niyetine, sevgisine ve üretime katılmasına ihtiyacı var” şeklinde konuştu.

Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş da “Kadın Liderler” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi.

Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, burada yaptığı konuşmasında; Kalıcı olan eserleri yaratma çabasında olduklarını ve Lüleburgaz Belediyesi olarak 450 yıllık bir eseri geleceğe taşımak için restore ettirip, Meclis Toplantıları’nı gerçekleştirdiklerini söyledi.

* “Tarihi geleceğe taşıyoruz”

2016 Yılı’nın Lüleburgaz’da “Kadın Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlatan Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak; “Her gün geçtikçe yanlış işler yaptığım hissine kapılıyorum. 2016 Yılı’nı “Kadın Yılı” ilan ettik. “Kadın Yılı” yalnızca Lüleburgaz’ı değil, bizim dışımızdaki birçok yeri de fazlasıyla etkiliyor. Ne kadar çok kadınla ilgilenen kurum, kuruluş var ise bunların hepsini öğrendim. Dünyanın her tarafından bizi aradılar. Onlarla birlikte projeler geliştirdik. Onları kentimize davet ettik. Toplantılara katıldık. Lüleburgaz Belediyesi olarak kendi kapasitemizi geliştirdik” dedi.

* “Kalıcı eserler yaratmalıyız”

İnsanların kavga içerisinde ülkeye yarar sağlayamayacağını ve bu yüzden herkesin birbirine hoş görü ile yaklaşması gerektiğini belirten Emin Halebak; “Şu günlerde içinde yaşadığımız, algılamakta zorlandığımız tarif ederken ne olduğunu anlamadığımız ve hepimizin kendimizi kötü hissettiği 15 Temmuz da ne oluyor dedik. Bu kime karşı neye karşıydı.  Neye hizmet edecekti diye anlamadığımız ve çıkış noktasına baktığımızda sevginin eksik olduğu, kadının olmadığım ve kadının değersiz olduğu, insanların birbirine saygı göstermediği, gücünü nereden aldığı belli olmayan bir sistem içerisinde olmak. Hukukun üstünlüğünün olmadığını ve gerçek bir demokrasi anlayışının ortada olmadığını hepimiz anladık. Hep birbirimizi tökezlemeye çalıştık. Bölmeye ve parçalamaya çalıştık. Zannettik ki bu kavgadan taraflardan biri kazançlı çıkacak. Hâlbuki yapmamız gereken yan yana omuz omuza ve kol kola ülkemizi daha ileriye taşımak. Bütün bunlar için çaba sarf etmek. 450 yıllık bir yapının önünde duruyorum. Hepimizin hatta dedelerimizin hatırladıklarından daha fazla tarihi olaya şahitlik etmiş bir yapının önünde duruyorum. Burasını aldık ve restore ettirdik. Meclis binası haline getirdik. Türkiye’de bu binadan başka dışarıda hiçbir Meclis binası yok.  Belediye Meclisleri genelde belediyelerin içerisinde küçük bir odadır. Belediye büyük bir belediye ise o zaman salondur. Ama biz bir Meclis yaptık. En değerli yapıyı Meclis olarak kurduk. Bu bina bize diyor ki eğer sizler doğru kararlar alırsanız 450 yıl sonrada varsınız. Eğer doğru kararlar almazsanız siz ölmeden sizden önce mezara gider. Demokrasiyi koruyarak, ilerlememiz gerekiyor. Her yasama yılının ilk günü böyle bir toplantı düzenliyoruz. Hepimiz gelip, gidiciyiz. Ama kalıcı olan eserleri yaratmak hepimizin görevidir. Hukukun üstünlüğünü desteklemek hepimizin görevidir. Burası bir Yasama Meclisi’dir. Biz kuralları kişisel çıkarlarımızın ötesinde koyduğumuz sürece bu mecliste çok iyi şeyler yapacağız. Hepimiz 15 Temmuz olmasaydı diye düşünüyoruz. 21. Yüzyıl’da birileri saatini şaşırıp, halkın seçtiği yönetimi indirmeye çalışması sizce kabul edilecek bir şey mi? Hepimiz buna karşı çıkmalıyız. İktidarda kim olursa olsun. Doğruları yanlışları ne olursa olsun. Darbeyi şiddetle reddetmeliyiz. Bizler, hep birlikte bu kentte Lüleburgaz’a nasıl daha iyi şeyler yapacağımızı bunları sorgulamamamız gerekir. Bunları tartışmalıyız. Bakın dünyada araştırmalar yapılıyor. Önümüzdeki zamanlar Kadın’ın Yılı olacak. Biz, erken adım attık. Çözmemiz gereken birçok konu var. Bunun için birbirimizi sevmemiz gerekir. Burada alacağımızı kararlarla yetiştireceğimiz gelecek nesiller insanlık için onur ve gurur kaynağı olacak. Lüleburgaz’ın tüm bu gelişimine katkı sunanlara teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından Klasik Müzik Dinletisi ve İkram ile program devam etti. Yasama Yılı'nın açılışının ardından Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. (Savaş Eskici)