Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Lalacık Köyü, dinamitle patlatma yöntemiyle işletilmesi planlanan açık ocak maden projesi nedeniyle büyük bir tehdit altında. Proje, yalnızca belirli bir sahayı değil; köyün evleri, tarlaları, meraları ve su kaynakları dahil tüm yaşam alanlarını ruhsat sahası içine alıyor. Uzmanlara göre bu durum, hem mevcut bilimsel kriterlere hem de ulusal mevzuata aykırı bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlar Uyarıyor: Gürültü, Titreşim ve Su Kirliliği Kaçınılmaz
Bağımsız çevre ve jeoloji uzmanları, yerleşim alanına bu kadar yakın bir bölgede dinamitle patlatmalı maden ocağı işletmenin ciddi riskler barındırdığını belirtiyor. Patlamaların oluşturacağı şiddetli gürültü, titreşim, yeraltı ve içme suyu kirlenmesi, tarım ve hayvancılığın geri dönüşsüz biçimde yok olması, hatta konutlarda yapısal hasar gibi sonuçların kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişiler için sağlık risklerinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.
Köy Ekonomisi ve Sosyal Yaşam Büyük Tehlikede
Lalacık Köyü sakinleri kuşaklardır tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. Ancak maden faaliyetinin başlaması halinde köyün ekonomik yapısının tamamen çökeceği, tarlaların ve meraların kullanılamaz hale geleceği belirtiliyor. Bu durumun köylüleri doğdukları toprakları terk etmeye mecbur bırakacağı, sosyal hayatı ve kültürel bütünlüğü de sarsacağı ifade ediliyor.

Bilirkişi Heyeti Lalacık’ta İnceleme Yaptı
21 Kasım’da Lalacık Köyü’nde gerçekleştirilen bilirkişi keşfi büyük bir katılımla karşılandı. Köylüler, bölgeye destek vermek için gelen yaşam savunucuları, sivil toplum temsilcileri ve siyasi parti üyelerinden oluşan yaklaşık 130–140 kişilik grup, bilirkişi heyetini köy girişinde karşıladı. Heyette üniversite hocaları ve farklı teknik uzmanlık alanlarından yetkililer yer aldı.
Uzmanlara Sahada Doğrudan Bilgi Aktarıldı
Bilirkişi keşfi sırasında köylüler, bilim insanlarına yaşam alanlarını, tarlalarını, su kaynaklarını ve maden faaliyetinin doğuracağı olası etkileri yerinde göstererek anlattı. Arazi üzerinde yapılan gözlemler, köyün tamamen maden sahasının ortasında kaldığını bir kez daha ortaya koydu. Köylüler, bu sürecin yalnızca ekonomik bir karar değil, yaşam hakkına yönelik bir müdahale olduğunu vurguladı.
Köylüler ve Yaşam Savunucuları Bilimin Kararına Güveniyor
Keşif sonrası Lalacık Köyü’nde ortak beklenti, sözün artık aklın, bilimin ve vicdanın olduğuna yönelik. Köylüler ve destekçiler, bilimin bir köyü yok olmaktan koruyacağına, çocukların, su kaynaklarının ve doğal yaşamın maden faaliyetlerine feda edilmeyeceğine inanıyor. Lalacık halkı, köylerinin geleceği için kararlı duruşunu sürdürürken, karar merciilerden yaşam hakkını esas alan bir değerlendirme yapılmasını talep ediyor.
Haber Merkezi










