• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • TEKNOLOJİ
  • Gündem
  • Kırklareli
  • Edirne
  • Tekirdağ
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Spor
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Kırklareli KESK Kadın Meclisi taleplerini sıraladı
Gündem
Yayınlanma: 26 Kasım 2019 - 07:40

Kırklareli KESK Kadın Meclisi taleplerini sıraladı

  Kırklareli KESK Kadın Meclisi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslarası Dayanışma Günü dolayısıyla açıklama yapıldı

Gündem
26 Kasım 2019 - 07:40
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Kırklareli KESK Kadın Meclisi taleplerini sıraladı
 

Kırklareli KESK Kadın Meclisi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslarası Dayanışma Günü dolayısıyla açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada, Eşit ve özgür yaşamak istiyoruz” denildi.
Açıklamada, şu cümlelere yer verildi: “70’lerden bu yana neo liberal politikalarla tahkimini sağlayan ataerkil kapitalist sistem, bugün çok boyutlu ve derin bir kriz içerisindedir. Uluslararası tekellerin aşırı kâr hırsı; eşitsizlik, şiddet işsizlik, yoksulluk, açlık, savaş, göç ve ekolojik yıkımı akıl almaz boyutlara ulaşmış durumdadır. Aşırı sağcı, otoriter, popülist iktidarlar, faşizm ve savaş politikaları yükselişini bu temelde sürdürmektedir. Ancak ataerkil kapitalizm artık, zora dayalı veya gönüllü rıza üretebilme kabiliyetini kaybetmiştir ve yarattığı yıkıcı etkilere karşı isyanlar her geçen gün çoğalmaktadır. Neoliberal politikalar tüm dünyada kadınları güvencesizliğe işsizliğe, eril zihniyete ve aileye daha çok mahkûm etmektedir. Kadınların birçok hakkını yüzyıl önce elde ettiği ülkelerde bugün seçme seçilme, üreme, boşanma, sosyal güvenceye sahip olma, eşit işe eşit ücret gibi en temel medeni ve sosyal ve ekonomik haklar ayaklar altına alınmaktadır. Diğer yandan da, tüm bu saldırılara ve yarattığı şiddet biçimlerine, kürtaj yasaklarına, yoksulluğa, işsizliğe, ayrımcılığa karşı dünyanın her yerinde kadınların itiraz ve direnişleri yükselmektedir. Ülkemiz açısından da, ataerki ve kapitalizm ortaklığına siyasal islam ideolojisini ekleyen siyasi iktidarın; şiddeti olağanlaştıran cinsiyetçi söylem ve politikaları ile neoliberalizm, savaş, ırkçılık, tekçilik, dinin araçsallaştırılması, ekonomik kriz gibi nedenler kadına yönelik şiddeti her geçen gün artırmaktadır. Kadın emeğine, bedenine, kimliğine karşı saldırı hiç olmadığı kadar artmıştır. Neredeyse günde iki kadın, genellikle de en yakınındaki erkekler tarafından, öldürülmektedir. Son 17 yılda bu rakam ne yazık ki, 15 binin üzerine çıkmıştır. Sadece Eylül ve Ekim ayında 86 kadının katledildiğini görüyoruz. Kırıkkale’de eski eşi Fedai Baran tarafından defalarca bıçaklanarak 10 yaşındaki kızının gözleri önünde katledilen Emine Bulut’un “ölmek istemiyorum” haykırışı tüm kadınların haykırışıdır. Ceren Damar Şenel cinayetine ilişkin görülen duruşmada sanığın, öldürdüğü kadını itibarsızlaştırmak istemesi boşuna değildir. Çünkü bunun yargıda bir karşılığının olduğunu ve lehe sonuç verdiğini çok iyi bilmektedir. NadiraKadirova’nın ölümü, birçok yönüyle ülke gerçekliğini gözler önüne sermektedir. Ölümün örtbas edilmesi, ailenin tehdit edilmesi, mafyavari yöntemlerin giderek olağan hale geldiğini açıkça göstermektedir. Savcılığın, Kadirova’nın arkadaşına “Siz Kadirova’yıfuhuşa mı götürüp getiriyormuşsunuz?” diye sorması, yargının erkekleri korurken, öldürülen kadınların itibarına saldırmakta ne kadar ileri gidebileceğini göstermektedir. Her gün yüzlerce kadın evde, işte, sokakta, erkek şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında ölümle burun buruna yaşamlarını sürdürmektedir. Her yer, her mekân kadınlar için şiddet ve cinayet mahalline dönüşmüş durumdadır. Kadınların hiçbir can güvenliği olmadığı böylesi bir atmosferde, kadına yönelik şiddeti önleme, kadınları koruma yerine mevcut mekanizmaları dahi yok eden iktidar, erkek-devlet şiddetinin boyutunu gözler önüne sermektedir. Son dönemde kadın kazanımları sistematik olarak gasp edilmekte, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı her alanda saldırı geliştirilmekte, kayyum atanan belediyelerde şiddete uğrayan kadınların başvuru merkezleri kapatılmaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli iki yasal araç olan, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Ailenin ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun iptal edilmek istenmektedir. Bunun yanı sıra hazırlığı devam eden 2. yargı paketinde, kadınların nafaka hakkının elinden alınması ve defalarca kadın mücadelesiyle geri çektirilen çocuk istismarını meşrulaştıran, istismarcıları affetmeyi hedefleyen “tecavüzcü affı”nın yer aldığı söylenmektedir. Diğer yandan da devleti yönetenlerce, her gün kadını erkeğin malı gören, kadın yaşamı yerine aile önceleyen açıklamalar yapılmakta, kadınların kaç çocuk doğuracağından, nasıl giyineceğine, sokakta özgürce dolaşmasından, çalışıyor olmasına, kahkasına kadar müdahale edilmektedir. Tüm bu saldırıların yarattığı sonuç, daha fazla kadının şiddete uğraması, öldürülmesi, daha çok çocuğun istismar edilmesi olmaktadır. Tüm savaşlarda olduğu gibi, Ülkemizde ve Ortadoğu’da süren savaşın da, yaşamsal, ekonomik ve ekolojik bedeli ağır olmaktadır. Savaş demek kadınlar için, ölüm, şiddet, tecavüz, yoksulluk demektir. Savaştan kaçarak sığındıkları ülkelerdeki kamplarda kalan kadınların fuhuşa zorlandıklarını, Türkiye gibi ülkelerde ikinci, üçüncü eş olarak satıldıkları çarpıcı bir o kadar da acı bir gerçekliktir. Savaştan şiddetten kaçarak başka ülkelere sığınan kadınları; ucuz işgücü olmak, başta sağlık olmak üzere temel hizmetlere ulaşamamak, yoksulluk, yurtsuzluk, geleceksizlik, umutsuzluk, ayrımcılık ve bunların yarattığı psikolojik yıkım beklemektedir. Kadınlar, şiddete, sömürüye karşı, yaşamın özgür özneleri olma mücadelesini uzun yıllardır ve aralıksız bir biçimde sürdürmektedir. Kadın hak ve özgürlüğüne dair bugün ne varsa tümü bu mücadelenin sonucudur. Kadınlar bugün de bu kararlı mücadeleyi sürdürmektedir. Nitekim kadın emeğinin gaspı ve bedeninin denetimine dayalı, tarihsel arka planı çok güçlü eril zihniyetin kadınlar üzerinde kurduğu sistematik tahakkümü kırmanın tek yolu yine sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçmektedir. Dünden bugüne dünyanın dört yanında kapitalist ataerkil sisteme karşı gelişen ve kazanıma ulaşan tüm direnişlerde kadınların en önde yer alması bunu kanıtlamaktadır. Bu 25 Kasım’da KESK’li kadınlar olarak, artarak devam eden kadına yönelik her türlü şiddete ve bu şiddeti besleyen zihniyet ve politikalara karşı, Emine Bulut’un “Ölmek İstemiyoruz!” haykırışıyla alanlardayız. Ayrıca 8 Mart’a kadar sürecek olan “Eşit ve Özgür yaşamak istiyoruz” kampanyamızı başlatıyoruz. Kampanyamız boyunca; işyeri işyeri, sokak sokak emekçi kadınlarla buluşarak, yaşam, emek, eşitlik ve özgürlük mücadelemizi birlikte öreceğiz, birlikte yükselteceğiz. Tüm kadınları; kadına yönelik her türlü şiddete, kadın cinayetlerine, savaşa, ekonomik krize, cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, sömürüye, otoriterliğe karşı; Mirabel kardeşlerin mücadelesini büyütmeye, KESK’te örgütlenmeye, 25 Kasım’da alanlarda olmaya çağırıyoruz! Bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler acilen yapılmalı. Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmalı, İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmalı. Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıtdışı ve taşeron çalıştırmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmeli. Bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınmalı. Kapatılan kamu kreşleri açılmalı, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılmalı. Grevli toplu sözleşme hakkı, sendikal hak ve özgürlüklerimiz önündeki engeller kaldırılmalı. Doğum izinleri 24 haftaya çıkarılmalı, devredilemez babalık izni düzenlenmeli, süt izninin kullanımı önündeki keyfi engeller kaldırılmalı ve ücretli-ücretsiz doğum izninden dönen kadınların statü kaybı yaşaması engellenmeli. Eşit işe eşit ücret sağlanmalı. Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulmalı. Eşit ve özgür biçimde bir arada yaşamın sağlanacağı demokratik koşulların oluşması sağlanmalı. KHK'ler iptal edilerek haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilmeli. Eğitim alanı başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmeli, kadın özgürlüğünün önemli dayanaklarından birisi olan laiklik ilkesi güçlendirilmeli. Kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gereklikleri yerine getirilmeli. 8 Mart ücretli izin günü sayılmalı”

İlginizi Çekebilir
Karadeniz’de Tehlike: Dev Dalgalar Yolda!
Karadeniz’de Tehlike: Dev Dalgalar Yolda!
Kırklareli’nde Kavurucu Sıcaklık: Termometreler 37 Dereceyi Gördü
Kırklareli’nde Kavurucu Sıcaklık: Termometreler 37 Dereceyi Gördü
Hastalar Sabırla, Doktorlar Çaresizlikle Bekliyor
Hastalar Sabırla, Doktorlar Çaresizlikle Bekliyor
Kırklareli'nde Orman Yangınları Çiftçilerin Emeklerini Kül Etti
Kırklareli'nde Orman Yangınları Çiftçilerin Emeklerini Kül Etti
RESMİ İLANLAR
RESMİ İLANDIR
SOĞUK HAVA DEPOSU SATIN ALINACAKTIR
Son Haberler
Karadeniz’de Tehlike: Dev Dalgalar Yolda!
Karadeniz’de Tehlike: Dev Dalgalar Yolda!
Kırklareli’nde Kavurucu Sıcaklık: Termometreler 37 Dereceyi Gördü
Kırklareli’nde Kavurucu Sıcaklık: Termometreler 37 Dereceyi Gördü
Hastalar Sabırla, Doktorlar Çaresizlikle Bekliyor
Hastalar Sabırla, Doktorlar Çaresizlikle Bekliyor
Kırklareli'nde Orman Yangınları Çiftçilerin Emeklerini Kül Etti
Kırklareli'nde Orman Yangınları Çiftçilerin Emeklerini Kül Etti
Su Tankerleri Tarlada Nöbet Tutuyor
Su Tankerleri Tarlada Nöbet Tutuyor
“Nesiller değişir ,öğretmenin değeri değişmez”
“Nesiller değişir ,öğretmenin değeri değişmez”

Ana Sayfa
TEKNOLOJİ
Gündem
Kırklareli
Edirne
Tekirdağ
Ekonomi
Siyaset
Spor
Resmi İlanlar
Sağlık
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Edirne
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kırklareli
  • Resmi İlanlar
  • Siyaset
  • Spor
  • Tekirdağ
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.