Kırklareli Belediye Meclisi Temmuz ayı toplantısında gündem dışı söz alan Belediye Meclis Üyesi İsmail Doğan, Muharrem Ayı vesilesiyle Alevi yurttaşların tuttukları oruçlara ve bu ayın manevi anlamına dikkat çekti. Doğan, konuşmasında Kerbela’dan Madımak’a, Başbağlar’dan günümüze uzanan tarihsel acılara vurgu yaparak, toplumsal vicdanın sesini meclis kürsüsünden yükseltti.
“Kerbela, Adaletin Bedelidir”
İsmail Doğan, Kerbela’da yaşananları yalnızca tarihsel bir olay olarak değil, adaletin uğruna can verilen bir hakikat zamanı olarak tanımladı. “İmam Hüseyin’in adalet için verdiği mücadele, bugün hâlâ insanlığın ortak vicdanında yaşamaktadır” diyen Doğan, Kerbela’nın Alevi-Bektaşi inancı açısından bir yas ve matem dönemi olduğunu hatırlattı.
“Madımak Katliamı İnsanlık Suçudur”
Konuşmasında 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen 33 canı da anan Meclis Üyesi Doğan, bu olayın Cumhuriyet tarihimizin kara lekelerinden biri olduğunu ifade etti. “Bu bir insanlık suçudur” diyerek sözlerine devam eden Doğan, toplumun bu acıyı unutmadığını, unutmayacağını belirtti.
“Başbağlar da Bizim Ortak Acımızdır”
Madımak Katliamı’ndan yalnızca üç gün sonra, 5 Temmuz 1993’te Erzincan Başbağlar köyünde yaşanan katliama da değinen Doğan, “33 sivil vatandaşımız hunharca katledildi. Bu olay da toplumsal hafızamızda derin bir yara olarak yer etti” ifadelerini kullandı. Meclis üyelerine seslenen Doğan, acıların kimliğe, inanca ya da kökene göre ayrıştırılamayacağını vurguladı.
“Zaman Aşımını Kabul Etmiyoruz”
Adalet arayışının gecikmemesi gerektiğini belirten Doğan, zaman aşımı kararlarının kabul edilemez olduğunu söyledi. “Bu yalnızca yanan ya da kurşunlanan canlar için değil, toplum vicdanı için de gereklidir” diyen Doğan, yargı önünde tüm sorumluların hesap vermesi gerektiğini kaydetti.
Metin Karakuş