"Kadına Yönelik Şiddeti Önlemenin Yolu Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğini Gidermektir"

İYİ Parti Kırklareli Kadın Politikaları Başkanı  Çiğdem Bahçıvanoğulları Özkan; “Kadına Yönelik Şiddeti önlemenin yolu toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermektir” dedi.  İYİ Parti Kırklareli Kadın Politikaları Başkanı  Çiğdem Bahçıvanoğulları Özkan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karş Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle bir açıklama yaptı.  Özkan, yaptığı açıklamada; “Günümüzde ilkel toplumlardan gelişmiş toplumlara kadar bütün kadınlar, geleneksel kavramların da etkisiyle fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kalmaktadır.

Kadınlar en çok eşleri ve partnerleri tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakılmaktadır. Yoksulluk, eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik, dünyada kadınları erkeklerden daha fazla etkilemektedir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar , geri plandadır, yönetimsel işlerde yoktur, gelir sahibi değillerdir. Tüm bunların etkisiyle görünen odur ki kadına yönelik şiddet giderek artmaktadır. Kadına yönelik şiddeti azaltmanın tek yolu ise kadınların sosyal konumlarını yükseltmekten geçtiğini hatırlatmak isterim. Kadınlarımız eğitim almalı, iş güç sahibi olmaları desteklenmeli, iş yerlerinden ve yerel yönetimlerden başlanarak söz sahibi olmalarını destekleyen politikalar geliştirilmelidir…

Tüm bu gerçekler ortadayken esefle söylüyorum ki Adalet Bakanımız, dünyadaki örneklerindeki gibi “aile arabuluculuğu” sistemini getirmek istediklerini söylemiştir.

Oysa ki; Ulu Önder Atatürk’ün Cumhuriyet ile birlikte biz Türk kadınlarına verdiği değer ve haklara sahipken, hükümetin bu düşüncesi ile kısıtlandığımız görüşündeyim.

Ülkemizde kadına yönelik şiddetin ne seviyede olduğunu unutan Adalet Bakanının, gelişmiş ülkeleri kendisine örnek alması trajikomiktir. Sistemin sağlıklı işleyebilmesi için tarafların eşit ve baskıdan uzak olmaları gerekirken, söz konusu boşanma olduğunda böyle bir ortamda kadınların özgür iradesinden bahsetmek mümkün değildir.

Kadınları yalnızca aile içerisinde konumlandırmak isteyen ve boşanmaları zorlaştırmayı hedefleyen hükümet,  kadınları şiddetle başbaşa bırakmaktadır.

Halbuki İstanbul Sözleşmesi; şiddetin türlerini bu şekilde sınıflayıp, taraf devletlere her türlü  şiddet ile ilgili arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil olmak üzere zorunlu anlaşmazlık giderme alternatif süreçlerini yasaklamak için gerekli tedbirleri almalarını söylemektedir. Aile arabuluculuğu getirilerek sözleşmenin kasıtlı olarak fesh edilmesi, uzun zamandır gündemde tuttukları İstanbul Sözleşmesinden imzamızın çekilmesi konusunda bir adım daha atmak istediklerinin göstergesidir.

Biz İYİ PARTİ olarak kadınların kazanılmış haklarına müdahele edilmesine hiçbir zaman izin vermeyecek ve kadına yönelik şiddeti arttırıp toplumsal cinsiyet eşitsizliğini körükleyecek bu tarz sistemlere de asla destek vermeyeceğiz.