Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, huzursuz bacak sendromunun toplumda yaygın ve önemli bir uyku problemi olduğunu vurgulayarak, bu sendromun yaş aralığına bağlı olarak her yaşta görülebildiğini açıkladı. Genellikle akşam ve gece saatlerinde artan bir huzursuzluk hissi ile karakterize olan bu sendrom, bacaklarda sürekli hareket etme ihtiyacıyla kendini gösteriyor.
Prof. Dr. Barış Metin, sendromun ortaya çıkmasında demir eksikliği, tiroid sorunları, şeker hastalığı gibi metabolik faktörlerin etkili olduğunu belirtti. Özellikle gebelik döneminde demir eksikliği olan kadınlarda sıkça görülen bu durum, demir depolarının yetersiz olmasıyla ilişkilendirilerek uyku problemleriyle karşılaşma riskini artırabiliyor.
Tedavi sürecinde, öncelikle altta yatan nedenlerin belirlenmesi ve tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Barış Metin, beslenme eksikliklerinin varlığında takviye edilmesi veya ilaç tedavisi gerektiğini belirtti. Özellikle demir eksikliği için demir takviyeleri önerilirken, B grubu vitamin eksikliklerinde vitamin takviyelerinin etkili olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Barış Metin, huzursuz bacak sendromunun yönetiminde uygun ilaç tedavilerinin kullanılabileceğini de sözlerine ekledi. Bu ilaçlar genellikle beyindeki dopamin seviyesini arttırarak etki gösterir ve belirtileri hafifletir.
Beslenme alışkanlıklarının da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Barış Metin, akşam saatlerinde ağır yemeklerden kaçınılması, çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerin tüketiminden uzak durulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmanın genel uyku kalitesini artırabileceğini ancak huzursuz bacak sendromunun spesifik bir tedavi yöntemi olmadığını ifade etti.
Huzursuz bacak sendromunun yönetimi için evde uygulanabilecek doğal takviyelerin etkisinin sınırlı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Barış Metin, uyku hijyenine dikkat edilmesinin ve düzenli uyku düzeninin belirtileri hafifletebileceğini sözlerine ekledi.
Psikiyatri ilaçlarının huzursuz bacak sendromuna neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Barış Metin, bu durumda psikiyatri hekimine danışılması gerektiğini ve ilaç tedavisinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Haber Merkezi