*AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz; “Sandıkların yüzde 10’unun yeniden sayılmasıyla bile; 14.000’e yakın oyunun resmen çalındığı ispat edilen, aleyhine onlarca usulsüzlük yapılan Binali Yıldırım mağdur değil, Ekrem İmamoğlu mağdur öyle mi?Gerçek mağdur; AK Parti, Binali Yıldırım ve ona oy veren seçmendir. Kuru gürültü yaparak, bu gerçeği balçıkla sıvayamayacaklar.İstanbul’daki seçim iptalini behane kılarak, CB ve hükümeti yurtdışına şikayet eden, mağduriyet ve demokrasi güzellemeleri yapanlar fazla heveslenmesin.” HABER MERKEZİAdalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, İstanbul’da Binali Yıldırım’ın ahsında temsil edilen sessiz çoğunluğun emeğini ve seçim zaferini, yargı kararıyla tescillendiği üzere usülsüzlüklerle, sahte bir zafere dönüştürenlerin telaşını görüldüğünü söyledi.“Mazbatanın İmamoğlu’ndan alınıp Binali Yıldırım’a verilmedi ki. Nedir bu telaş?” diyen Vekil Minsolmaz, Mazbata, gerçek sahibi olan halka teslim edildiğini, 23 Haziran’da da kazanana verileceğini söyledi. Vekil Minsolmaz, açıklamasının devamında şunları kaydetti; “Bu kadar itiraza, onca usulsüzlüğe rağmen; oyların kameraların önünde, canlı yayında yeniden sayılmasını istedik. Çünkü bizim abdestimizden şüphemiz yok.Buna direnenler, sadece geçersiz oyları değil tamamını saydırmamak için soğuk ter dökenler, bu şaibeninin sorumlusudur.
Neyi saklıyordunuz, neyin ortaya çıkmasından korkuyordunuz?Sandıkların yüzde 10’unun yeniden sayılmasıyla bile; 14.000’e yakın oyunun resmen çalındığı ispat edilen, aleyhine onlarca usulsüzlük yapılan Binali Yıldırım mağdur değil, Ekrem İmamoğlu mağdur öyle mi?Gerçek mağdur; AK Parti, Binali Yıldırım ve ona oy veren seçmendir. Kuru gürültü yaparak, bu gerçeği balçıkla sıvayamayacaklar.İstanbul’daki seçim iptalini behane kılarak, CB ve hükümeti yurtdışına şikayet eden, mağduriyet ve demokrasi güzellemeleri yapanlar fazla heveslenmesin.Milletin çoğunun ikinci sınıf vatandaş görüldüğü eski Türkiye’nin geri getirilmesine müsaade etmeyeceğiz.Sn Cumhurbaşkanımız bugün konuyu çok güzel özetlemiş :“Türkiye hiç kimsenin müstemlekesi, mandası değildir. Topraklarında darbeci katilleri ağırlayanlar, bize hukuk dersi veremez. Seçimle işbaşına gelmiş Venezuela Devlet Başkanı’nı devirmeye çalışanlar, bize demokrasiden bahsedemez. İsrail terörüne seslerini yükseltemeyenler, Seçim Kanunu çerçevesinde yürüttüğümüz hak mücadelesine laf edemez”İçişlerimize müdahale edilmesine asla müsaade etmediğimiz gibi sahte demokrasi nutuklarına da kanmayacağız.Kendi dünyaları dışındaki ülkeleri parçalayıp yutmak için kullandıkları; demokrasi, özgürlük, çoğulculuk ve çok seslilik gibi söylemlerle bizi ayrıştırmalarına müsaade etmeyeceğiz.Onların Irak’a, Libya’ya, Mısır’a, Filistin’e, Afganistan’a ve Suriye’ye nasıl demokrasi getirdiklerini bütün dünya gördü ve Batı’nın gerçek yüzü ortaya çıktı.Emperyalistler ve onların himayesindeki bölücü örgütlerin siyasi uzantıları; iptal olan seçimi, ülkeyi karıştırmak için bir kaldıraç olarak kullanmaya çalışıyorlar.CHP’yi, İYİ Parti’yi kendilerine yakın buldukları veya İmamoğlu’nu beğendikleri için değil kesinlikle. Bölme, parçalama ve yutmaya dayalı gizli ajandalarını icra etmek için seferber oldular.Terör örgütleri ve Batı destekli bu çarpık yapıyı; birlik, beraberlik, feraset ve irfanla yeneceğiz, bu sefer oylarımıza tam layıkıyla sahip çıkıp milli irade hırsızlığına izin vermeyeceğiz.Daha önceki 14 seçimde yaptığımız gibi; milletimizle içiçe olup, küskünlükleri aşarak, bir kez daha demokrasi ve hukuk yoluyla oyunları bozup, başarıya ulaşacağız.” (Kadir Sinici)
Neyi saklıyordunuz, neyin ortaya çıkmasından korkuyordunuz?Sandıkların yüzde 10’unun yeniden sayılmasıyla bile; 14.000’e yakın oyunun resmen çalındığı ispat edilen, aleyhine onlarca usulsüzlük yapılan Binali Yıldırım mağdur değil, Ekrem İmamoğlu mağdur öyle mi?Gerçek mağdur; AK Parti, Binali Yıldırım ve ona oy veren seçmendir. Kuru gürültü yaparak, bu gerçeği balçıkla sıvayamayacaklar.İstanbul’daki seçim iptalini behane kılarak, CB ve hükümeti yurtdışına şikayet eden, mağduriyet ve demokrasi güzellemeleri yapanlar fazla heveslenmesin.Milletin çoğunun ikinci sınıf vatandaş görüldüğü eski Türkiye’nin geri getirilmesine müsaade etmeyeceğiz.Sn Cumhurbaşkanımız bugün konuyu çok güzel özetlemiş :“Türkiye hiç kimsenin müstemlekesi, mandası değildir. Topraklarında darbeci katilleri ağırlayanlar, bize hukuk dersi veremez. Seçimle işbaşına gelmiş Venezuela Devlet Başkanı’nı devirmeye çalışanlar, bize demokrasiden bahsedemez. İsrail terörüne seslerini yükseltemeyenler, Seçim Kanunu çerçevesinde yürüttüğümüz hak mücadelesine laf edemez”İçişlerimize müdahale edilmesine asla müsaade etmediğimiz gibi sahte demokrasi nutuklarına da kanmayacağız.Kendi dünyaları dışındaki ülkeleri parçalayıp yutmak için kullandıkları; demokrasi, özgürlük, çoğulculuk ve çok seslilik gibi söylemlerle bizi ayrıştırmalarına müsaade etmeyeceğiz.Onların Irak’a, Libya’ya, Mısır’a, Filistin’e, Afganistan’a ve Suriye’ye nasıl demokrasi getirdiklerini bütün dünya gördü ve Batı’nın gerçek yüzü ortaya çıktı.Emperyalistler ve onların himayesindeki bölücü örgütlerin siyasi uzantıları; iptal olan seçimi, ülkeyi karıştırmak için bir kaldıraç olarak kullanmaya çalışıyorlar.CHP’yi, İYİ Parti’yi kendilerine yakın buldukları veya İmamoğlu’nu beğendikleri için değil kesinlikle. Bölme, parçalama ve yutmaya dayalı gizli ajandalarını icra etmek için seferber oldular.Terör örgütleri ve Batı destekli bu çarpık yapıyı; birlik, beraberlik, feraset ve irfanla yeneceğiz, bu sefer oylarımıza tam layıkıyla sahip çıkıp milli irade hırsızlığına izin vermeyeceğiz.Daha önceki 14 seçimde yaptığımız gibi; milletimizle içiçe olup, küskünlükleri aşarak, bir kez daha demokrasi ve hukuk yoluyla oyunları bozup, başarıya ulaşacağız.” (Kadir Sinici)