Eğitim-İş Edirne Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklamada bulundu. Örgütlenme Sekreteri Reyhan Kaplan tarafından yapılan açıklamada, 25 Kasım’ın Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör rejime karşı mücadele eden Mirabel Kardeşlerin katledilmesiyle dünya tarihine geçtiği hatırlatıldı. Birleşmiş Milletlerin 1999 yılında bu tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” ilan ettiği ifade edildi.
“Devletin yükümlülükleri var ancak uygulama yetersiz”
Kaplan, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile Anayasa’nın 17. maddesinin devlete kadınların yaşam ve güvenlik hakkını koruma sorumluluğu yüklediğini belirtti. Buna rağmen Türkiye’de kadına yönelik şiddetin artış göstermesinin, devletin bu yükümlülükleri uygulamada yerine getirmediğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Türkiye, OECD ülkeleri arasında ilk sırada
Açıklamada Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında kadınların erkek şiddetine en çok maruz kaldığı ülke olduğuna dikkat çekildi. Yasal düzenlemelerin yetersizliği ve mevcut yasaların etkin uygulanmamasının kadınların karşı karşıya kaldığı şiddet oranını her yıl daha da yükselttiği belirtildi.
2025’in ilk 10 ayında 235 kadın öldürüldü
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine yer veren Kaplan, 2025 yılının ilk 10 ayında 235 kadının öldürüldüğünü hatırlattı. Bu vahim tablonun, iktidarın kadınları değersizleştiren ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan politikalarının bir sonucu olduğunun altını çizdi.
“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek şiddeti artırdı”
Türkiye’nin 2011 yılında ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden 2021 yılında çekilmesinin, kadınların hukuki ve sosyal güvencelerini zayıflattığını belirten Kaplan, sözleşmeden çıkışın şiddet gören kadınların başvuru mekanizmalarını etkisizleştirdiğini vurguladı. Kaplan, kadınların evde, sokakta, iş yerinde, kampüslerde ve kamusal yaşamın her alanında şiddet, taciz, mobbing ve ayrımcılık tehdidi altında olduğunu ifade etti.
“Etkin koruma, caydırıcı cezalar ve uluslararası sözleşmelere dönüş şarttır”
Eğitim-İş’in taleplerini sıralayan Kaplan; İstanbul Sözleşmesi’ne derhal geri dönülmesini, 6284 sayılı kanunun tavizsiz uygulanmasını ve çalışma yaşamındaki şiddet ve tacizi önlemek için ILO C190 sözleşmesinin imzalanmasını istedi. Şiddetin ancak caydırıcı cezalarla ve mağdurların etkin biçimde korunmasıyla durdurulabileceğini belirten Kaplan, güçlü hukuki düzenlemeler ve kararlı uygulamaların şart olduğunu ifade etti.







