1 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle Lüleburgaz Belediyesi tarafından Kongre Meydanı’nda çeşitli etkinlikler düzenlendi. Lüleburgaz halkının yoğun katılım sağladığı etkinliklerde ilk olarak YKKED Rumeli Balkan Halk Oyunları Ekibi sahne aldı. Ali Bayraktar tarafından çalıştırılan halk oyunları ekibi balkanlara ait çeşitli yöresel kıyafetler ve danslar ile geceye muhteşem bir başlangıç yaptı.Daha sonra Lüleburgazlı sanatçı utku Çorbacı’nın genel sanat yönetmenliğini yaptığı ve Lüleburgaz Belediyesi Çağdaş Dans Topluluğu tarafından “Göç” Çağdaş Dans Gösterisi gerçekleştirildi. 2022 Göç Yılı temasının da hatırlandığı gecede dans topluluğunun sergilediği performans izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı.Gecenin finalinde ise Şef Garip Mansuroğlu yönetimindeki Lozan Mübadilleri Vakfı Korosu sahne aldı. Rumeli ve Balkan ezgilerinin seslendirildiği konserde izleyiciler müziğin birleştirici gücü ile Kongre Meydanı’ndan tüm dünyaya hep bir ağızdan barış mesajları gönderdiler. Son parça için izleyicilerden de gönüllü olanları koroya katan Şef Garip Mansuroğlu, belediye başkanı Murat Gerenli’ye de mikrofon vererek onun da türkülere eşlik etmesini istedi. Muhteşem bir finalle gecenin sonlandığı etkinliklerde tüm Lüleburgaz halkı tarafından barışın önemi bir kez daha vurgulanmış oldu.
Başkan Gerenli’den önemli mesajGecenin açılış konuşmasını yapan Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli:“Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir! diyor sarı saçlı, mavi gözlü hemşehrimiz. Ki hayatının büyük bir kısmını, önemli bir kısmını cephelerde geçirmiş bir komutan kendisi. Zaruri olan savaş bittikten sonra, bağımsızlık için yapmış olduğu savaş bittikten sonra bize; aklın, bilimin, irfanın ve sanatın yolunda ilerlememiz, çağdaş uygarlıklar seviyesine çıkmamız gerektiğini ve “Yurtta barış, dünyada barış!” diyerek ilerlememiz gerektiğini her zaman söyledi.Barış ancak akılla, bilimle, irfanla olur. Barış gerçekten zordur. Barış emek ister. Barış cesaret ister. Barış, inatla ve inançla yaşatılabilir ve sürdürülebilir. Bunu bize gösteren Ata’mıza çok şey borçluyuz ve onun yolunda yürümeye, “Yurtta barış ve dünyada barış!”ı savunmaya ve yaşatmaya devam edeceğiz.” dedi.
Göç Yılı vurgusuBu yıl Lüleburgaz’da Göç Yılı. Bizler, uzun yıllar boyunca özellikle Balkanların farklı coğrafyalarından kopup gelerek bir araya gelen bir kentiz ve buraya kök saldık, burada geleceğimizi kuruyor ve barış içerisinde yaşıyoruz. Bizim köklerimizin geldiği yerlerde göçler yaşandı. Buradan oraya, oradan da buraya. Bu göçlerin asıl sebebi de savaştı. Kimse doğduğu toprakları, doyduğu toprakları, anılarını geride bırakıp bir yere gitmek istemez. Ama o savaşlar yüzünden bizler yer değiştirdik ve göçü yaşadık. Bu göçün yaşatmış olduğu acıları hatırlayarak ama asla kin gütmeden, asla ama asla düşmanlık ve husumet gütmeden geleceğe yürümek için bu yıla Göç Yılı dedik. Bu gece ve bundan sonra da güzel bir ortamda, barış içerisinde olacağız. Farklı yakalarında yaşasak da kıyıların, bir arada ve kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü biz aynı topraktan geldik, biz birbirimize benziyoruz. Sevdalıklar, kardeşlikler dururken asla kavga etmemeliyiz.Bu yüzyılda, çevremizde yaşanan paylaşım savaşları içimizi acıtıyor. Asla bunlar olsun istemiyoruz, barış yaşasın istiyoruz. Ve dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır diyoruz. Ben barış şiirlerine, barış türkülerine mikrofonları bırakmak istiyorum. Ben bu gecenin gerçekleşmesinde bizimle birlikte yer alan tüm paydaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşama hasretiyle iyi seyirler diliyorum.
