* Eğitim-Sen Kırklareli Şube Başkanı Ramazan Özenç; “Adaleti savunacağımız en önemli alanlardan biri şüphesiz ki eğitimdir. Bizler eğitim sisteminin yarattığı tüm mağdurlar için “adalet” diye haykırıyoruz. KHK rejimi ile görevlerinden uzaklaştırılan binlerce eğitim emekçisi için adaleti savunuyoruz” dedi.HABER MERKEZİCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl ve Merkez İlçe Başkanlığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na verilen 25 yıllık hapis cezasına tepki göstermek amacıyla başlattığı "Adalet Yürüyüşü “ne destek olmak için 22 Haziran 2017 Perşembe günü saat 18.00’da bir araya geldi.“Eğitim’de Adalet” için bir araya geldiklerini belirten Eğitim-Sen Kırklareli Şube Başkanı Ramazan Özenç, ilk olarak gurubu 2 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Ardından bir açıklama yapan Özenç şunları kaydetti;“Ne yazık ki Türkiye uzun süredir en temel hak ve özgürlükleri yok sayan, hukuku askıya alan muhalif her sesi susturmayı ve sindirmeyi arzulayan, her türlü demokratik hak arayışını şiddetle bastıran bir akılla yönetiliyor. Bizler de hukukun askıya alındığı bir dönemde adaleti savunuyoruz. Bizler biliyoruz ki adalet sadece mahkemelerin soğuk salonlarında değil yaşamın her alanında hükmünü yitirmiştir. Ancak bu durum bizleri umutsuzluğa değil, aksine daha kararlı ve güçlü bir mücadele örgütlemeye sevk etmelidir. Adaleti savunacağımız en önemli alanlardan biri şüphesiz ki eğitimdir. Bizler eğitim sisteminin yarattığı tüm mağdurlar için “adalet” diye haykırıyoruz. KHK rejimi ile görevlerinden uzaklaştırılan binlerce eğitim emekçisi için adaleti savunuyoruz. Darbe bahane edilerek muhalif kimliğiyle tanınan eğitim emekçileri tasfiye edilmiştir. Bu eğitim emekçileri aileleriyle birlikte açlığa mahkum edilmiştir. Açlığa mahkum edilenlerden "İşimi geri istiyorum." diyerek bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için de adalet istiyoruz. Eğitim emekçilerinden başka gerici, tekçi, piyasacı eğilim siteminin hayatlarını kararttığı öğrencilerimiz, velilerimiz ve halkımız için de adalet istiyoruz.Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar görmezden gelinmeye ve baskılamaya çalışılsa da eğitim sorunu halkın en az ekonomi kadar temel gündemini oluşturmayı sürdürmüştür. Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamış, çocuk yaşta evlenmeyi özendiren düzenlemeler yapılmış, çocuk işçiler sorunu büyümüş, okullarda, yurtlarda, kurslarda çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet vakaları artmıştır.Türkiye'de eğitim sisteminin yıllardır siyasi iktidarın ve onun güdümünde hareket eden dini grupların siyasal ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirildiği bilinmektedir. Özellikle son yıllarda daha da belirginleşen eğitim biliminin temel ilkelerine ve laik-bilimsel eğitim anlayışına meydan okurcasına haşata geçirilen eğitimde dinselleştirme ve ticarileştirme uygulamaları üzerinden eğitim sistemi göz göre göre çürümeye terk edilmiştir. MEB. iktidarın ideolojik yönelimleri doğrultusunda çalışmalar yapan dini vakıflar ile çeşitli protokollere imza alarak eğitimi dinselleştirme sürecinde siyasi nüfuzu olan cemaatlere özel görevler vermiştir. Bu süreçte eğitimin asli bileşenleri sürekli olarak görmezden gelinmiş, eğitim politikaları belirlenirken sadece yandaşların fikri alınmış, eğitimin diğer bileşenlerinin görüş, eleştiri ve önerileri dikkate alınmamıştır. Eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarında belirgin bir artış yaşanırken, kamu kayaklarının özel okullara aktarılması uygulamaları artarak devam etmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında attığı her adımda öğretmen, öğrenci ve velileri mağdur etmeyi sürdürmüş, paralı eğitim uygulamalarını arttırarak, toplum içindeki sınıfsal çelişkileri eğitim üzerinden daha da belirgin hale getirmiştir.Yukarıda ifade ettiğimiz, gibi yıllardır çözüm bekleyen ikili öğretim uygulamalarının sürmesi, kalabalık sınıflar, eğitimi dinselleştirme adımları ve giderek arlan karma eğitim karşıtı uygulamalar, sınav merkezli eğitim uygulamalarının sürdürülmesi. PISA 2015 gibi uluslararası sınavlardaki başarısız sonuçlar, taşımalı eğitim, fiziki donanım ve altyapı sorunlarının sürmesi, okullarda yaşanan şiddet, çocukların dini cemaat ve vakıfların yurtlarına yönlendirilmesi ve barınmak zorunda bırakıldıkları yerlerde taciz ve istismara uğraması, çocukların örgün eğitim sistemi dışına itilmesi, yurt yangınlarında yaşamını kaybetmesi, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının artması, öğretmenlerin mesleki gelişiminde yaşanan sorunlar. ataması yapılmayan öğretmenler vb gibi daha birçok eğitim alanındaki sorunlarda da çözümsüzlük devam etmektedir” dedi. (Kadir Sinici)
Gündem
Yayınlanma: 24 Haziran 2017 - 10:31
"Bizler hukukun askıya alındığı bir dönemde adaleti savunuyoruz"
* Eğitim-Sen Kırklareli Şube Başkanı Ramazan Özenç; “Adaleti savunacağımız en önemli alanlardan biri şüphesiz ki eğitimdir
Gündem
24 Haziran 2017 - 10:31