"BİLİMİ, ÜNİVERSİTELERİ VE GENÇLERİMİZİ SAVUNMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Kırklareli Emek Platformu, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan gelişler hakkında bir açıklama yaptı. Eğitim Sen Kırklareli Şube Örgütlenme Sektereri Eser Çolak, Kırklareli Emek Platformu adına okuduğu basın açıklamasında şunları kaydetti; “Boğaziçi Üniversitesi; öğrencisiyle, akademisyeniyle, idari ve teknik personeliyle siyasal tarihimizin sayfalarından silinmeyecek bir duruş sergiliyor.

Rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunan; yöneticilerinde intihali, itaati ve yalanı değil liyakati görmek isteyen; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar.

Her rengi eşit gören, rengarenk enerjileri ile özgürlüklerini savunan gençler, korku dağının zirvesine taht kuranların karşısında diz çökmüyor! Yeni rejimin sahipleri ise YÖK, medya ve polis eliyle demokrasi isteyen gençlere kumpas kurmaya, onları gözaltına almaya ve tutuklamaya devam ediyor!

Belirtmek isteriz ki asıl sorun kamuoyuna sunulduğu gibi kutsala yapılan bir saygısızlık değildir. Asıl sorun, düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendileri için bir özgürlük sanan siyasi iktidar temsilcilerinin, demokrasiden, demokratik tartışma kültüründen ve üniversite fikrinden bihaber olmalarıdır.

İnsan toplum ve doğa yararına üniversiteleri savunan; birlikte yönetme ve birlikte üretme kültürünü üniversitelere hakim kılmak isteyen akademisyenler ve öğrenciler siyasi iktidarın hedefi haline gelmiştir. İktidar, özellikle siyaseten baş edemediği her konuyu toplumun dini ve milli hassasiyetleri üzerinden manipüle ederek, değişik toplum kesimlerini birbirine karşı kışkırtarak, baskı ile çözme yolunu tercih etmektedir. Aynı yöntem Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri üzerinde de oynanmıştır. Kutuplaştırıcı bu anlayışın ülkemize ve halkımıza kaybettireceği çok şey olup, bu politikalar derhal terk edilmelidir.

Kendisinden olmayan herkesi terörist ilan eden iktidar, kayyum rejimini üniversite üzerinde de kurmak istemektedir. İktidarın bu saldırganlığına karşı bütün bireylerin eşit ve demokratik bir biçimde katıldığı yükseköğrenim alanını savunacağız. Üniversite özerkliğine, ifade özgürlüğüne, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi ne olursa olsun herkesin eşit biçimde sahip olduğu insan haklarına ve demokrasinin en temel ilkesi olan laikliğe sonuna kadar sahip çıkacağız.

Siyasi iktidarın ve yandaş medyanın Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve akademisyenlerine yönelik saldırgan tutumunu, iktidar talimatı ile uygulanan polis şiddetini  ve gözaltıları ; demokratik hak ve özgürlüklere, başka bir deyimle Anayasal protesto hakkına yapılmış kaba bir saldırı olarak nitelendiriyoruz. Saldırı ve gözaltıları kınıyor,  öğrencilerin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Ayrıca antidemokratik yöntemlerle Boğaziçi Üniversitesi’nde Rektörlüğe  atanan Melih BULU’NUN rektörlükten istifa etmesini ; öğrenci ve akademisyenlerin istemi doğrultusunda yapılacak seçimle rektör belirlenmesini en demokratik yol olarak görüyoruz. Tüm toplum kesimlerini öğrencilerin haklı demokratik taleplerini görmeye ve sahiplenmeye davet ediyoruz.

Sevgili öğrenciler; ‘sizinle beraber aşağıya bakmıyor, ileriye;  her zaman ışığa ve umuda bakıyoruz...’