Sabah hayata dâhil olduktan sonra çeşitli olaylarla karşılaşmaya başlarız.Akşam yastığa başımızı koyana kadar nelerle karşılaşacağımızı bilemeyiz.Yaşam sürprizlerle doludur.Başımıza gelen iyi ve kötü hadiselere karşı takındığımız tavırlar toplum arasındaki yerimizi belirler.Kemale erişmek kolay değildir.Yaptığımız hatalardan ders çıkarabiliyorsak, olgunlaşma yolunda ilerleriz.“Akıl yaşta değil baştadır” derler.“Çok yaşayan değil çok gezen bilir” derler.Ancak bir ömür boyu öğrendikleriniz denizin kenarında bir kum taneciği kadardır.Herkes her şeyi bilemez.Onun için bir yerde bir yanlış yaptıysak öncelikle kabahati kendimizde arama gibi bir prensibimiz olmalı.Sürekli suçu karşı tarafta aramak yaptığımız hataları örtemez.Sadece kendimizi temize çıkardığımızı sanırız.Bu konuda birçok örnek verebiliriz.Haber etmeden Komşunun bahçesinden kopardığımız bir elmanın hırsızlık sayılır mı?“Ne olacak ki ondan?” diyerek önemsemeyiz.“Büyükler neler götürüyor” şeklinde yorumlayıp yaptığımız küçük hırsızlığı mantık ve vicdan muhasebesinde meşrulaştırmak.Hâlbuki hırsızlığın küçüğü büyüğü olmaz.Veya yemeğini yemeyen çocuğumuza “öcü geliyor ”diyerek korkuturken söylediğimiz benzer küçük yalanlar.Çok masum değil mi?Ama yalan söylemiş oluyorsunuz.Ya, o da yalan mı?Beyaz yalan.Yalanın beyaz pembesi olmaz yalan yalandır.Çok önemsiz görünebilir.Neticede yalan söylediğinizi meşrulaştırmak için kendinizi aldatmaktan öteye gitmiyorsunuz.Her şey küçükten başlar.Sonra yavaş yavaş büyür.Bir elma koparmak Hırsızlık sayılmaz gibi düşünürseniz, başka bir gün başka bir şeyi izinsiz almanın yolunu açarsınız.Bir çocuğa yemek yedirmek için öcülerle korkuturken söylediğiniz yalan çok masum ve o anı kurtarmak için söylenmiş olabilir.Sonra o küçük yalan daha büyük yalanların anası olmaz mı?Olmasına olur da bununla da kalmaz.Zincirleme devam eder bu kötü huylar.“Ben haklıyım” deme çıkmazı.Suçu karşıda arama alışkanlığı.Çirkeflikler ve küstahlıkların katmerlisi.Patavatsızlıkların dik alası.Zevzeklikler ve dangalaklıklar.Sayın sayabildiğiniz kadar.Bunlar insanı yalnızlaştıran kötü huylar değil mi?Hem de öylesine kötü huylar ki, sizi körelten ve gelişiminizi engelleyen girdaplar bunlar.Etrafıma bakıyorum da, ömrünü yalanlarla sürdüren bir sürü insanla karşılaşıyorum.Biraz daha dikkatli baktığımda ise hırsızlığı hüner sayacak kadar alçalanları görüyorum.Başını deve kuşu gibi kuma gömüp kendi kusurlarını görmeden düzgün insanları eleştiren yalancılara ve hırsızlara ne demeli?“Yavuz Hırsız ev sahibini şaşırtır” demeli.Kalkıp da birileri size de böyle bir suçlama yaparlarsa, onlara dönüp “BEN AYNAYIM” deyiverin.Peki, anlarlar mı?Çok pişkin oldukları için anlamazmış gibi yaparlar.
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 12 Ekim 2016 - 08:54
BEN AYNAYIM
Sabah hayata dâhil olduktan sonra çeşitli olaylarla karşılaşmaya başlarız
Köşe Yazıları
12 Ekim 2016 - 08:54
İlginizi Çekebilir