YAŞAM FİLOZOFU Miray Kara Bazı kişiler bir işin altından kalkamadıkları durumlarda küçük küçük kılıflar uydurmaya çalışırlar. Bu genelde küçük yaşlarda başlar. En çok da başa gelen ödev yapmayı ihmal etmektir, kişi sorumluluk duygusunu yitirmiştir ve vicdanını rahatlatmaya yönelik adımlarda bulunmak zorundadır. Yoksa hep kendini suçlayacaktır. Bir dizinin senaristi şöyle demişti; "Yalan söyleyin, yaratıcılığınız artar." Bahaneler ise "yalanın" modern ve süslenmiş halidir. İnsan bahane ürettikçe üretir. Daha sonralarında ise karakterinden ödün vermeye başlar. Hatta bazen doğru bildiği bir olayı abartarak anlatmaya başlar. Böyle kişiler bir süre sonra artık öğrenilmiş çaresizliği yaşarlar. Bu çaresizliği en kolay öğrenen kişiler sürekli bahane üreten kişilerdir.Akıl, ne güzel şey değil mi? "Aklını kullanan mal mülk sahibi olur" lafını hepimiz duymuşuzdur. "Akılsız başın cezasını ayaklar çeker" sözü de aklın ne denli kıymetli olduğunu açıkça vurgular. Aslında akla herkes sahiptir. Ama onu sadece yöneten kişiye akıllı denir. Akıllı bir insan başkalarının fikirlerine o kadar ihtiyaç duymaz. Duyduğu an bu aldığı fikri çok güzel kullanır.Akıllı kişi değneklerine yani bahanelere ihtiyaç duymaz, düşünmez bile. Onun her sorununa bir çaresi vardır. Pratiktir, pozitiftir, tıpkı çare gibi. Az önce dediğim gibi aklını yöneten kişide çareler tükenmez. Çare herkeste bulunmaz. İşte çareleri değerli kılan budur. Bu yüzden insan her daim istişare yapma gereği duyar. Çünkü doğru insanın doğru fikri onun kurtuluşu olacaktır. Aklını yöneten kişi azdır. Bahaneler yerine oturup düşünmek gerekir. Çarelerle dolu bir hayat diliyorum.
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 28 Ocak 2017 - 09:35
BAHANE VE ÇARE
YAŞAM FİLOZOFU Miray Kara Bazı kişiler bir işin altından kalkamadıkları durumlarda küçük küçük kılıflar uydurmaya çalışırlar
Köşe Yazıları
28 Ocak 2017 - 09:35
İlginizi Çekebilir