Babaeski'de Bayram gibi Kutlama

 

Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla tören düzenlendi.

Babaeski Ziraat Odasında toplanan Babaeskili çiftçiler, Fatih Caddesinde davul ve zurna eşliğinde yürüyerek Atatürk Meydanında bulunan Atatürk Anıtı önünde toplandılar.

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Başkan Arslan, Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.

Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, burada yaptığı konuşmada, bereketli bir yıl geçirmek istediklerini dile getirdi.

Çiftçinin her zaman üretmeye mecbur ve istekli olması gerektiğini vurgulayan Arslan, konuşmasında, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de ne kadar kazandıracağı bilinmeyen tek meslek çiftçiliktir. Tarımsal üretim alanları Açık Fabrika’dır. Üreticilerimiz her türlü doğal afete maruz kalarak risk altında üretim yapıyor. Bu şartlarda üretim yapan Çiftçilerimiz, bütün girdilerini belirlenen fiyattan alıyor. Üretimin bütün maliyetlerini üstlendiği halde, ürettiği ürüne fiyat belirleyemiyor. Türkiye’de giderini hesaplayan ancak ne kazandıracağı bilinmeyen tek meslek Çiftçiliktir. Bu, sürdürülebilir bir durum değildir. Çiftçilerimiz üretimdeki bu gidişattan endişeli, para kazanamamaktan mutsuz ,umutsuz. Bu günlerde hangi çiftçiye sorsanız şunu söyler :   “Her geçen yıl önceki yılı aratır oldu. Ben kendimi bildim bileli hep çiftçiydim, her sene hiç bıkmadan, usanmadan, yılmadan bir evlat yetiştirir gibi sıfırdan tamamen kendi öz sermayemle kendi imkanlarımla gözüne bakarak, üstüne titreyerek bin bir umutla bin bir çaba ile ürettim yetiştirdim ama ne yazık ki bir kıymet görmedim. Nasıl olsa çalışan da batıyor ne lüzum var bu kadar meşakate . Ahıra tarlaya yatırdık ta ne oldu, Size dar gelen bana bol gelir biz de faiz yemesini biliriz”   diyerek mutsuzluğunu, umutsuzluğunu ifade ediyor. Ülkemiz için hep fedakarlık yapan bu kesim, hep ne istediyseler yaptıkları ülkemiz için hep fedakarlık yapan bu sessiz kesim,nasırlı elleri ve alın teri ile gel dediğinizde geldi, git dediğinizde gitti,oy ver dediğinizde oy verdi ve (Tarih boyunca yüzyıllardır.)bu ülke için, bu bayrak için kan vermek gerektiğinde sağına soluna bakmadan can verdi.Şimdi buradan soruyorum; Kıtlık olunca aç kalınca mı anlayacak sızınız bizi?Allah korusun bu hiç birimizin istediği bir durum değildir. Üretmeye mecburuz, biz üretmezsek memleket aç kalır. 2021 yılında hasat döneminde Çiftçilerimiz; Buğdayı ,Arpayı 2.200 TL-2.500 TL, Ayçiçeğini 5.000 TL-5.500 TL, Pirinci 4.000 TL-5.000 TL Mısırı 2.500 TL-2.750 TL bandında sattı.Şu an buğday 5.500 TL-6000 TL Ayçiçeği 15.000 TL-16.000 TL ,Pirinç 9000 TL-10.000 TL, mısır da 5.000 TL-5.500 TL bandında.Bu aradaki farkı Çiftçiden ürünü alan tüccar ve sanayici kazandı.Ne yazık ki Çiftçimiz kazanamadı. Mazot’a, Gübreye, İlaca, Elektriğe zam var müdahale yok! Yem’e yağ’a, şeker’e , un’a markette tüm ürünlere zam var müdahale yok. Kılık kıyafete, çiftçinin kullandığı bütün girdilere, makina-ekipmana zam var müdahale yok. Her şeye zam var müdahale yok! Çiftçinin herhangi bir ürünü para etsin hemen müdahale. Neden hep Yabancı Ülke Çiftçisinin ürettiği ürünlerin Gümrük Vergileri, K.D.V. si vs. sıfırlanır da Çiftçilerimizin kullandığı Traktör, Biçerdöver, Tarım Makinaları,  Mazot, Gübre, İlaç gibi girdileri sıfırlanmaz? İlginç olan da niye bunu hiç kimse sorgulamaz? Her nedense ithalattan bir türlü vazgeçilmiyor. Anlaşılan Tarımdaki sorunların çözümü ithalat ile çözülmeye çalışılıyor. Yıllardır denenen bu uygulama çözümden çok sorun oluşturdu. Çünkü taşıma suyla değirmen dönmüyor. Üretim sorununu çözmeden ithalat yaparak ucuz gıdaya ulaşacağını sanmak çiftçi olarak söylüyorum çiftçilerimizin moral ve motivasyonunu bozmaktan öte susadığında tuzlu su içmeye benzer. Süt İşletmeleri küçüldüğü için Besi üreticisi hayvan bulmakta güçlük çekecektir. Üretimin sağlanması noktasında tedbir alınmadığı takdirde yaz aylarında et ve süt ürünlerinde ciddi ciddi fiyat artışları görebiliriz. Tarımsal üretimden tüketimine kadar olan zincirde denge önemli bir unsurdur, eğer sağlamayıp hele ki dengeyi sağlamak yerine Çiftçinin aleyhine ama tüccar, sanayici ve zincir marketlerin lehine olacak şekilde dengeyi bozarsanız karaborsacıya zemin hazırlanmış olur.

Süt Sanayicileri Hububat, Yağlı Tohumlar, Sebze Meyve Sanayicileri, Kuru bakliyat, Market zincirleri çiftçilerimizin ürettiği bütün ürünlerin fiyatları acil güncellensin. Bütün sanayiciler empati yapsın, Vicdanlarına sorsunlar. Şunu herkes iyi bilsin ki biz Çiftçiler Hakkımızı helal etmiyoruz. Mahsulünün karşılığını alamayan çiftçinin ne bu dünyada ne de ahirette kimse ahından kurtulamaz, Kul Hakkı Asla Affedilmez. Bu fani dünyada vermezlerse Mahşerde Allah’ın Adaletiyle alacağız. Bölgemizde sahada yaptığımız incelemelerde bu yıl fahiş oranda artan girdi maliyetleri nedeniyle üreticilerimiz yeterince gübre kullanamadığı gibi iklimsel olarak gece gündüz sıcaklık farkından ve başaklama döneminde yağmur yağışına bağlı olarak üreticilerimiz rekoltenin, verimin ve fiyatların ne olacağı konusunda endişeli, Üretimde düşüş göz göre göre geliyor. İleriye dönük destekler 1 yıl geriden geldiği için, değer kaybettiği gibi bu sezona yarar sağlamıyor. Tarımda üretimde her işin bir zamanı sırası var. Girdiler desteklenmezse Hasatta üzülürüz diye İlgili Mercilere öncelerden demiştik. Bunun yansıması ise tüketiciye pahalıya mal olacaktır. Çünkü üretici üretemezse tüketici de tüketemeyecektir. Üreticiyi desteklemek aynı zamanda tüketiciyi desteklemektir. Çiftçilerimizin tek isteği ürününü değerinde satabilmesi. Bu manada çiftçilerimiz 2022 Hububat alım fiyatlarının açıklanmasını bekliyor.Artan üretim maliyetlerinin dikkate alınmasını,İthal buğdaya arpaya verilen fiyatın üzerine Refah payının da eklenerek üretimi sürdürülebilir kılacak bir fiyatın açıklanmasını istiyor. T.M.O. alım fiyatları belirlenirken 2021 yılından mutlaka ders alınmalı. Kaldı ki 2022 yılı üretim maliyeti ile 2023 yılı Üretim Maliyetinin en az %30 - %40 daha fazla olacağı görülmektedir. Sadece maliyet, sadece dünyadaki fiyatları değil geleceğe de bakmak gerekiyor. Eğer çiftçilerimiz bu yılı kaybederse bir dahaki yıl üretme şansı azalır. Türkiye’de dağ taş ekilsin isteniyorsa üreticiye gelir garantisi verilmelidir. Bu sağlandığında ülkede bir karış arazi boş kalmaz üreticiyi de tüketiciyi de memnun eden bir yapı kurmuş oluruz. Unutmayalım köylüyü, Çiftçiyi, Üreticiyi görmezden gelmek, gıdamızı bitirmek geleceğimizi bitirmek demektir. Her şeye rağmen Üretmek Çiftçinin geninde var ülkeyi beslemek. E o zaman devlete tek görev düşüyor. Burada onların sorunlarını dinlemek yanında olmak ve yani maliyete ortak olmak. Çiftçimiz kazanırsa ülkemiz kazanır.Üretim emek ister,risk ister,karda kışta, yaz sıcağında çalışmak ister.Burada bulunan bulunmayan, alınteriyle çalışan,emek harcayan üreten bütün çiftçilerimizin “Çiftçiler Günü”’nü kutluyor bol bereketli hasatlar diliyorum.”

 

Babaeski’de düzenlenen programa CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan, CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Babaeski  Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, Karahalil Belediye Başkanı Aykut Yakut, CHP Babaeski İlçe Başkanı Erol Mutlu, İYİ Parti Babaeski İlçe Başkanı Ayhan Akcan,  Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, Babaeski İl Genel Meclis Üyeleri İlhan Okumuş, Hüseyin Taşkın,  Babaeski Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sebahattin Öner, İlçe Tarım ve Orman Müdürü İsmail Küçük, Babaeski Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sercan Saip Çakıcı, Babaeski Esnaf Sanatkarlar Kredi Kefaret Kooperatifi Başkanı Adem Eken, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hilmi Kahraman, ADD Şube Başkanı Fatma Durak, Babaeski Kent Konseyi Başkanı Hülya Güder, merkez ve köy muhtarları ile Babaeskili çiftçiler katıldı.