Kırklareli Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’nda program düzenledi. Atatürk Anıtına çelenk bırakılmasının ardından konuşan Baro Başkanı Turgay Hınız, “Yargının asli unsurlarından biri olan Savunma makamı olarak Avukatlar günümüzü bir kez daha kutlamanın sevincini yaşıyoruz” dedi.haber merkezi
“5 Nisan sadece bir meslek örgütüne hasredilen bir gün değil, 5 Nisan savunmanın günü, 5 Nisan adalet mekanizmasında hak arayan tüm kesimlerin, tüm vatandaşlarımızın günüdür” diyen Baro Başkanı Turgay Hınız, açıklamasında, şu cümleleri kullandı: “Değerli Meslektaşlarım geçirdiğimiz süreç itibari ile mesleğimiz adına parlak bir tablo çizmemiz maalesef ki mümkün olamamaktadır. Kısaca Türk Hukuk tarihinin hiçbir evresi, avukatların bu denli tehlikede olduğu bir zaman dilimini ifade etmedi. Bu tehlike hali gerek maddi gerekse manevi anlamda bizleri gün be gün sarmakta, sarmalamaktadır. Gün geçmiyor ki Baroları ve avukatları yok sayarak yapılan yasal düzenlemeler ile iş alanlarımız siyasi iktidar tarafından azaltılmıyor olsun, gün geçmiyor ki ülkemizin muhtelif bir yerinde her türlü nitelikten uzak hukuk fakültesi açıldığını duyuyor olmayalım, gün geçmiyor ki idare tarafından evimiz olan adliyelerimizde Avukatsız alanlar yaratılmaya çalışılıyor olmasın, gün geçmiyor ki ülkenin bir yerinde bir meslektaşımız sadece mesleğini icra ettiği için saldırıya uğramıyor olsun, gün geçmiyor ki yegane görevimiz olan savunma işini icra ederken buna engel olunmaya çalışılmıyor olsun. Listeyi bu şekilde daha da uzatmak mümkün. Kısaca yargı denetimsiz iktidar, savunmasız yargı hayalleri birileri tarafından kurulmakta ve bunun tezahürü olarak da ülkemizin yargı bağımsızlığı sıralamasında sadece 140 ülke arasında 110. Sırada, hukukun üstünlüğü sıralamasında ise 126 ülke arasında 109. Sıraya gerilemiş olduğunu üzülerek görmekteyiz. Değerli meslektaşlarım, tüm bu olumsuzluklara rağmen mesleğimizin en değerli varlığı cübbemizi giyerken ettiğimiz yemin ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ışıklı devrimleri pusulamız oldu ve olmaya da devam etmektedir. Avukatlık mesleğini tüm zorluklara rağmen icra etmenin kıvancını yaşıyoruz. Bu bağlamda; hukuki bilgi, tecrübe ve söylemlerimiz yok sayılmaya çalışılsa da hiç kimsenin kölesi ve efendisi olmadığımızı haykırmak, ömrünü hukuka adamış biz Avukatlara düşen tarihi bir görevdir. Gücümüzü sadece ve sadece Anayasa, yasalardan ve her şeyden önce meslek ilke kurallarımızdan aldığımızın altını kalın çizgilerle çiziyoruz. Avukatlık mesleğinin sadece bir meslek olmadığını, mesleğimizin aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu, topluma ışık tutan bir yanı olduğunu ve toplumumuzu adalet münevveri ile aydınlatmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Buradan hareketle yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı sessiz kalamayacağımızı, bunun mesleğimizin doğasına aykırı olduğunu ifade etmeliyim. Hukuk yolunda bu onur mücadelemizde hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ilkelerini egemen kılmak için gösterdiğimiz vakur, başı dik, teslimiyete karşı olan tavrımızı tam anlamı ile gerçek bir hukuk devleti olana kadar göstermeye devam edeceğiz. Değerli meslektaşlarım Avukatlar Günümüzü en içten duygularımla kutluyorum. Yargı bağımsızlığının, savunma özgürlüğünün adil yargılanma hakkının her ne koşulda olursa olsun tartışma konusu yapılmadığı, herkesin mevkisine bakılmaksızın hukuk ve adalet güvenliğinden eşit yararlandığı adaletli günlere ulaşmak en büyük dileğimizdir. Başarıyla ve özveriyle her yerde ve her koşulda adalet uğrunda insanlığın ortak iyiliği ve hukukun üstünlüğü için mesleğimizi yürüteceğimize, görevimizi yaparken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize hepinizin önünde ant içiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum”
Açıklamanın ardından ise hatıra fotoğrafı çektirildi. Amine Zortul
“5 Nisan sadece bir meslek örgütüne hasredilen bir gün değil, 5 Nisan savunmanın günü, 5 Nisan adalet mekanizmasında hak arayan tüm kesimlerin, tüm vatandaşlarımızın günüdür” diyen Baro Başkanı Turgay Hınız, açıklamasında, şu cümleleri kullandı: “Değerli Meslektaşlarım geçirdiğimiz süreç itibari ile mesleğimiz adına parlak bir tablo çizmemiz maalesef ki mümkün olamamaktadır. Kısaca Türk Hukuk tarihinin hiçbir evresi, avukatların bu denli tehlikede olduğu bir zaman dilimini ifade etmedi. Bu tehlike hali gerek maddi gerekse manevi anlamda bizleri gün be gün sarmakta, sarmalamaktadır. Gün geçmiyor ki Baroları ve avukatları yok sayarak yapılan yasal düzenlemeler ile iş alanlarımız siyasi iktidar tarafından azaltılmıyor olsun, gün geçmiyor ki ülkemizin muhtelif bir yerinde her türlü nitelikten uzak hukuk fakültesi açıldığını duyuyor olmayalım, gün geçmiyor ki idare tarafından evimiz olan adliyelerimizde Avukatsız alanlar yaratılmaya çalışılıyor olmasın, gün geçmiyor ki ülkenin bir yerinde bir meslektaşımız sadece mesleğini icra ettiği için saldırıya uğramıyor olsun, gün geçmiyor ki yegane görevimiz olan savunma işini icra ederken buna engel olunmaya çalışılmıyor olsun. Listeyi bu şekilde daha da uzatmak mümkün. Kısaca yargı denetimsiz iktidar, savunmasız yargı hayalleri birileri tarafından kurulmakta ve bunun tezahürü olarak da ülkemizin yargı bağımsızlığı sıralamasında sadece 140 ülke arasında 110. Sırada, hukukun üstünlüğü sıralamasında ise 126 ülke arasında 109. Sıraya gerilemiş olduğunu üzülerek görmekteyiz. Değerli meslektaşlarım, tüm bu olumsuzluklara rağmen mesleğimizin en değerli varlığı cübbemizi giyerken ettiğimiz yemin ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ışıklı devrimleri pusulamız oldu ve olmaya da devam etmektedir. Avukatlık mesleğini tüm zorluklara rağmen icra etmenin kıvancını yaşıyoruz. Bu bağlamda; hukuki bilgi, tecrübe ve söylemlerimiz yok sayılmaya çalışılsa da hiç kimsenin kölesi ve efendisi olmadığımızı haykırmak, ömrünü hukuka adamış biz Avukatlara düşen tarihi bir görevdir. Gücümüzü sadece ve sadece Anayasa, yasalardan ve her şeyden önce meslek ilke kurallarımızdan aldığımızın altını kalın çizgilerle çiziyoruz. Avukatlık mesleğinin sadece bir meslek olmadığını, mesleğimizin aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu, topluma ışık tutan bir yanı olduğunu ve toplumumuzu adalet münevveri ile aydınlatmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Buradan hareketle yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı sessiz kalamayacağımızı, bunun mesleğimizin doğasına aykırı olduğunu ifade etmeliyim. Hukuk yolunda bu onur mücadelemizde hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ilkelerini egemen kılmak için gösterdiğimiz vakur, başı dik, teslimiyete karşı olan tavrımızı tam anlamı ile gerçek bir hukuk devleti olana kadar göstermeye devam edeceğiz. Değerli meslektaşlarım Avukatlar Günümüzü en içten duygularımla kutluyorum. Yargı bağımsızlığının, savunma özgürlüğünün adil yargılanma hakkının her ne koşulda olursa olsun tartışma konusu yapılmadığı, herkesin mevkisine bakılmaksızın hukuk ve adalet güvenliğinden eşit yararlandığı adaletli günlere ulaşmak en büyük dileğimizdir. Başarıyla ve özveriyle her yerde ve her koşulda adalet uğrunda insanlığın ortak iyiliği ve hukukun üstünlüğü için mesleğimizi yürüteceğimize, görevimizi yaparken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize hepinizin önünde ant içiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum”
Açıklamanın ardından ise hatıra fotoğrafı çektirildi. Amine Zortul
