* TÜRKAV Kırklareli Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Burhan Coşkun; “80 yıllık ömrünü yüce Türk Milleti’ne hizmet aşkıyla geçirdi. İmanlı, ahlâklı nesiller yetişmesi için ömür harcadı.“Ülküsüz insan ruhsuz ceset gibidir, Çamurdan farksızdır. İnsanları insan yapan; fikirleri, idealleri, ülküsü ve heyecanlarıdır. Asil duygularıdır. Asil inançlarıdır." anlayışını ortaya koyarak, çile ve mücadele dolu hayatında milyonlarca Ülkücü yetiştirdi” dedi.HABER MERKEZİTÜRKAV Kırklareli Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Burhan Coşkun, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in 100. Doğum Yıldönümü vesilesiyle açıklamada bulunarak şunları kaydetti:
“Türk Dünyası’nın Bilge Lideri, MHP Kurucu Genel başkanı ve son Başbuğ Alparslan Türkeş’i doğumunun 100. Yılı’nda rahmet ve minnetle anıyoruz. Yıl 1917 ve Kasım’ın 25'i, öğle vakti. Yer; Lefkoşe. Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade Sokağı 13 numaralı mütevazı evde, Kıbrıs’a yerleşen Koyunoğlu soyuna mensup Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve esi Fatma Zehra Hanimin Ali Arslan adını verdikleri oğulları dünyaya gelir. İlkokul hocası Osman Zeki Bey Ali Arslan'ın adını, adeta senin adın "Alparslan olsun ve Sultan Alpaslan'a denk bir yiğit Türk ol" diyerek değiştirir. Ve böylece Türk Milleti’nin Son Başbuğu’nun mücadelesi başlamış olur. 80 yıllık ömrünü yüce Türk Milleti’ne hizmet aşkıyla geçirdi. İmanlı, ahlâklı nesiller yetişmesi için ömür harcadı.“Ülküsüz insan ruhsuz ceset gibidir, Çamurdan farksızdır. İnsanları insan yapan; fikirleri, idealleri, ülküsü ve heyecanlarıdır. Asil duygularıdır. Asil inançlarıdır." anlayışını ortaya koyarak, çile ve mücadele dolu hayatında milyonlarca Ülkücü yetiştirdi. Bu uğurda çok çile çekti, zindanlara, tabutluklara konuldu ama davasından taviz vermedi. O, yalnızca son yurdumuzla sınırlı kalmayan, Türk’ün yaşadığı her yere umut güneşi gibi doğan milli bir heyecan, milliyetçi bir kılavuz ve Türk-İslam Medeniyeti’nin yılmaz bir savunucusudur. O,tek kenarlı bir zamanın dar hücrelerine sıkışmayacak kadar geniş ufuklu, engin bakışlı ve çok yönlü siyaset ve devlet adamıdır. O, Allah’a olan inancın, devlete olan bağlılığın, millete olan sadakatin birbiriyle çatışmadan, uyum içinde nasıl bir arada bulunacağını kendi yaşantısı ve koyduğu ilkeleri ile herkese gösteren karizmatik bilge liderdir. Onun uzlaşmacı, barışçı, yapıcı siyaseti Türkiye’yi birçok kez krizden kurtarmış, Türk milletinin kardeşlik bağları için hep ümit aşısı olmuştur. O sabrın, sebatın, fikrin, ülkünün ve dava adamlığının timsalidir. Onun cenazesinde bando yoktu, alkış yoktu. Tekbirler ve dualar vardı. Tekbirler, dualar sana Başbuğum.Bu vesile ile kalplerimizdeki yeri, gönlümüzdeki zirvesi hiç değişmeyecek olan Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i saygı, minnet ve rahmetle yâd ediyoruz.” (Savaş Eskici)
“Türk Dünyası’nın Bilge Lideri, MHP Kurucu Genel başkanı ve son Başbuğ Alparslan Türkeş’i doğumunun 100. Yılı’nda rahmet ve minnetle anıyoruz. Yıl 1917 ve Kasım’ın 25'i, öğle vakti. Yer; Lefkoşe. Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade Sokağı 13 numaralı mütevazı evde, Kıbrıs’a yerleşen Koyunoğlu soyuna mensup Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve esi Fatma Zehra Hanimin Ali Arslan adını verdikleri oğulları dünyaya gelir. İlkokul hocası Osman Zeki Bey Ali Arslan'ın adını, adeta senin adın "Alparslan olsun ve Sultan Alpaslan'a denk bir yiğit Türk ol" diyerek değiştirir. Ve böylece Türk Milleti’nin Son Başbuğu’nun mücadelesi başlamış olur. 80 yıllık ömrünü yüce Türk Milleti’ne hizmet aşkıyla geçirdi. İmanlı, ahlâklı nesiller yetişmesi için ömür harcadı.“Ülküsüz insan ruhsuz ceset gibidir, Çamurdan farksızdır. İnsanları insan yapan; fikirleri, idealleri, ülküsü ve heyecanlarıdır. Asil duygularıdır. Asil inançlarıdır." anlayışını ortaya koyarak, çile ve mücadele dolu hayatında milyonlarca Ülkücü yetiştirdi. Bu uğurda çok çile çekti, zindanlara, tabutluklara konuldu ama davasından taviz vermedi. O, yalnızca son yurdumuzla sınırlı kalmayan, Türk’ün yaşadığı her yere umut güneşi gibi doğan milli bir heyecan, milliyetçi bir kılavuz ve Türk-İslam Medeniyeti’nin yılmaz bir savunucusudur. O,tek kenarlı bir zamanın dar hücrelerine sıkışmayacak kadar geniş ufuklu, engin bakışlı ve çok yönlü siyaset ve devlet adamıdır. O, Allah’a olan inancın, devlete olan bağlılığın, millete olan sadakatin birbiriyle çatışmadan, uyum içinde nasıl bir arada bulunacağını kendi yaşantısı ve koyduğu ilkeleri ile herkese gösteren karizmatik bilge liderdir. Onun uzlaşmacı, barışçı, yapıcı siyaseti Türkiye’yi birçok kez krizden kurtarmış, Türk milletinin kardeşlik bağları için hep ümit aşısı olmuştur. O sabrın, sebatın, fikrin, ülkünün ve dava adamlığının timsalidir. Onun cenazesinde bando yoktu, alkış yoktu. Tekbirler ve dualar vardı. Tekbirler, dualar sana Başbuğum.Bu vesile ile kalplerimizdeki yeri, gönlümüzdeki zirvesi hiç değişmeyecek olan Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i saygı, minnet ve rahmetle yâd ediyoruz.” (Savaş Eskici)