3. Dünya Savaşı mı?

Nizamettin Okutan

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması sonrasında nükleer savaş da dahil olmak üzere 3. Dünya Savaşının çıkması ihtimali üzerinde sıkça konuşulmaya başlandı. ABD ve Avrupa Birliği, 3. Dünya Savaşı çıkmasın diye Ukrayna’ya saldıran Rusya ile askeri bir çatışmaya girmeyeceklerini açıkladı. Tabii bu açıklamalar Rusya’yı daha da cesaretlendirdi ve Ukrayna’nın pek çök şehri savaştan harabeye döndü.

Yani kısacası, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “Sen istediğini yap!” şeklinde vize verdiler.

Zaten bu durumu Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zlensky “Bizi yalnız bıraktınız, Rusları cesaretlendirdiniz!” diyerek izah etmeye çalıştı.

Ama dünya savası nedir, birincisi, ikincisi nasıl oldu da üçüncüsü bu diğer ikincisine nasıl benzeyecek ya da benzemeyecek gibi sorular, uluslararası ilişkiler uzmanlarını oldukça meşgul ediyor.

Bana sorarsanız, 3. Dünya Savaşı çoktan başladı. Savaşın illa ki, silahlı çatışma ile olmasına gerek yok. İki ülke savaştı diye istisnasız tüm dünyada un ve yağ sıkıntısı başlar, fiyatlar zirve yaparken, daha pek çok üründe tedarik sıkıntısı ve zam furyası sıraya girmişken, bu savaşı dünya savaşı tanımlaması dışında görmek çok yanlıştır.

O zaman bu savaşın kazananı kim olacak diye sorabiliriz. Baştan belirteyim, hiçbir savaşın kazananı olmaz. Rusya, kazançlı görünse de kaybeden taraftır. Ukrayna direnişi ile kazanan gibi görünse de yine kaybeden taraftır. Üçüncü ülkeler, dördüncü ülkeler hepsi kaybeden taraflardır.

Tek çare barıştır. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi bir bataklığa saplanan Rusya’nın bu işten çıkış yolu barışa yanaşmaktır. Aksi takdirde, dünyanın iki süper gücünden birisi olan Rusya buradan rezil olarak çıkacaktır.

Bir önceki yazımızda, Rusya ordusunun Ukrayna’ya saldıracak gücü olmadığını yazmıştım. Ukrayna’ya verilen bunca zayiata rağmen o gücün gerçekte sanıldığı gibi olmadığı ortaya çıktı. 3 günde bitecek denilen iş 30 güne uzadı ve en erken de 9 Mayıs’ta bitecek gibi görünüyor. 9 Mayıs’ta biter mi bilinmez. Ama, Rusya’nın, Sovyetler Birliği’nin 2. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı kazanılan tarih olarak bilinen ve 1945’ten beri Zafer Bayramı olarak kutladığı o güne rast getirmeye çabalayacağı da ortada.

Sonuç şu ki, savaşın kazananı yok, kaybedeni çok. Umarız bu savaş en kısa zamanda biter.