DOBRA DOBRA

Mürtezan Bulut

 O meşhur en çok satan gazete diye en fazla resmi ilan ve reklam alan gazetenin adı ZAMAN tersinden okununca NAMAZ diye okunuyor. Malum eski Türkçe Yazı sağdan sola okunuyor. Çok akıllıca bir isim bulmuşlar, bravo adamlara. Cemaat mi desem? Dinci Çete mi desem? Bu örgüt yıllarca adım adım giderek yaygınlaşmış ve bu örgütlenmenin adına da Hizmet Hareketi olarak konulmuş. Bayanlar baylar bu FETÖ diye bilinen Cumhuriyet Yönetimi’ni darbe ile ele geçirmeye uğraşan örgüt ahtapot gibi bütün organlarımızı sarmış, haberimiz darbe girişimi olmasaydı olmayacak ve daha uzun yıllar sinsi sinsi darbesiz devleti ele geçireceklermiş. Bereket versin zaman adlı örgüt zamansız bir darbe girişimi başlatmış, zaman zamanı şaşırmış.

Allah kötüye fırsat vermemiş, onları şaşırtmıştır. Eğer daha uzun zaman bekleyip Silahlı Kuvvetler’de kumanda kademesindeki Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri de tasfiye edip kendi adamlarını koysalarmış çoktan rejim değişecekmiş.

* ATATÜRK ÖLMEDİ ÖLDÜREMEDİLER

Bedenin ölmesi kaçınılmaz. Eğer insan sağlığında anılıyorsa, örnek alınıyorsa, fikirlerinden hala faydalanılıyorsa kısaca hala bahsediliyorsa o insan ölmemiş demektir. Her faninin mutlaka evlatları vardır. Bu evlatlar hala anne ve babalarından aldığı terbiye ve öğretileri kullanıyorsa torunlarına ve yakınlarına sıkça annesinden babasından bahsediyorsa onun için anne ve babalar ölmemiş demektir.

Şimdi gelelim esas konuya. Bu yazımı 10 Kasım’da yazıyorum. Atatürk’ü milletçe hatta devletçe, devlet törenleri ile andığımız bugün saat 14.00’da Başbakan Binali Yıldırım Devlet Bahçeli ile yeni Anayasa Ve Başkanlık Sistemi’ni konuşmak için Çankaya Köşkü’ndeki ofisinde bir araya gelecekmiş. Bu köşk Gazi Mustafa Kemal’in eski bağ evini restore ettirerek yaptırdığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapılana kadar da bütün Cumhurbaşkanlarının kullandığı Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir mekan. Burası şimdi Başbakanlık Çalışma Ofisi olarak kullanılıyor. Eeee peki yeni Anayasa Değişikliği kabul edilirse ki kabul edileceğe benziyor. Çünkü vatandaşın isteği bu yönde. O zaman Cumhuriyet diye bir idari sistem olmayacağı gibi Başbakanlık ile Başbakan’da olmayacak. Rejim değişikliği olacak ve Başkanlık İdari Sistemi kabul edilmiş olacak.

Peki, Mustafa Kemal neden elinde fırsat varken Başkanlık Sistemi’ni kabul etmedi. Etse idi kim mani olurdu. Hatta kendilerine Meclis tarafından teklif edildiği halde reddetti. Başkanlık Sistemi ile Padişahlık, Krallık Sistemi arasında çok az fark var. Birinde seçim var diğerinde seçim yok, fark buradan ileri geliyor. Başkanlıklı Sistemi seçimle başa getirilen Padişahlık Sistemi olmuyor mu? İşte benim en büyük eserim dediği Cumhuriyet bunun için çok önemlidir. Cumhuriyet İdari Sistemi’nde Yargı Bağımsız, Başbakan İcra Kurulu o da Cumhurbaşkanı’nın değil Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) denetimindedir. Kısacası kuvvetler ayrılığının uygulandığı ve basının hür olduğu sistemin adı Cumhuriyet’tir.