AİLE ÖNCÜDÜR

Miray Kara

Eğitim nedir?

Eğitim denince ilk aklımıza gelen nedir? Fen, Sosyal, Tarih, Coğrafya demek değildir. Her okul okuyana eğitimi tamam denmemeli. Eğitim ailede başlar. Ama nasıl? Bir çocuğun  ilk eğitimi terbiyedir. Çocuk doğduğundan itibaren 3 yaşına kadar önce terbiye öğrenir. Ve onun yanında farkına bile varmadan saygı duymayı daha oluşmamış karakterine yapıştırır. Aslında bunları yapan çocuk değil ailedir. Önce anne, baba, dede demeyi öğreniriz. Ama bunları da söylemenin bir üslubu vardır, yavaş yavaş, tane tane konuşuruz. Bunları anne-babamızdan veya bizi yetiştirenin ağız yapısından, ses tonunu nasıl ayarladığına bakarak öğreniriz. Mesela annemiz bağırarak konuşuyorsa engel olamadan ileri ki yaşantımızda bizde öyle konuşuruz. Yani eğitim ailede başlar.

Özgüven nedir?

Öz demek kendimiz demekse kendine güvenmek ne demektir? Özgüveni olan kişi aynı zamanda cesaretli kişidir. Her ne kadar çocuğun karakterinden kaynaklanıyor dense de hayır, öz güveni de bize ailemiz aşılar. Hiç küçükken o yuvarlak masa toplantısında bulundunuz mu? Bulunduysanız ne mutlu size! öz güven kişinin ailesinde ne kadar söz sahibi olduğu ile doğrudan ilişkilidir. Küçükken aile toplantısına katılmış ve fikri alınmış bir bireyde dışa dönüklük, kolay iletişim kurma becerisi gelişir. Aman dikkat! Fazla özgüvende zararlı. Toplantıda çocuğa fazla yüz verilirse başına buyruk olma ihtimali çok yüksek. Bu sefer aile üyelerine saldırma ve çocuk olarak hükmetme isteği oluşabilir. Peki ya özgüven ya evde oluşturulmazsa? Hiç korkmayın okul var! Neden okullarda tahtaya çıkıldığında ayaklarımız çiftetelli oynuyor, gövdemizde dönme dolapta gibi davranıyor? Başımızı söylemiyorum bile ya bir odak noktaya, ya da tavana, yere bakıyor. Tabi ki okulda verilen öz güvenle! Okulda alınmış bir öz güven sonradan alınmış bir öz güven olduğu için insan neye uğradığını şaşırıyor. İlkokul ve ortaokulda sürekli sunum yapmamız gerekir ki alışalım. Ama lise de ardı arkası kesilmeyen sunumlar olduğu için, e bu yaşa kadar da topluluğa hitap etmediğimiz için, bunlar her gün gördüğümüz insanlar olsalar bile heyecanlanıyoruz. Aslında birine sunum vermeden önce ona hitap etmeyi öğretmelisiniz. Mesela gözler bir odak noktaya bakmamalı, bu kişinin özgüvensiz olduğunun bir göstergesidir. Ama bu kişi ailesinde özgüven eğitimini tamamlamış olsaydı zaten kurtlu olduğu için çıkıp konuşabilirdi. Lütfen her şeyi en azından kişisel eğitiminizi okula bırakmayın, bocalarsınız. Mesela okulda test verirler elinize ama sizin test çözme bilginiz olmadığı için, yani soruları kavrayamadığınız ve içinde ki kilit kelimeleri fark edemediğiniz için onu çözemeyip öğretmeni suçlarsınız. Halbuki kişisel eğitimde bir kitaptır. Yeterli derecede kitap okursanız o soruları çözersiniz. Yani her şeyi okula bırakmayın. Onun da yükü ağır. Hastanelerde, devlet dairelerinde, umumi tuvaletlerde temiz kişileri görmek isteriz. Bir insanın temizliği çok önemlidir. İnsanın ne kadar temiz olduğu toplumda ki yerini belirler, Bir kişinin evine gittiğinizde etrafa şöyle bir bakarsınız. Kişinin temiz olduğu duvar köşelerinden bellidir. Bir birey temiz bir ailede yetişmişse temiz olur. Çok istisnai bir durum vardır. O da ailesi doğru eğitimi vermeyi bilemeyişiyle birlikte çocuğun çizgiden sapmasıdır.

Hatırlarsanız İlkokul 2 ve 3. Sınıf’ta Hayat Bilgisi Dersi’nde; “Temizlik” konusunu, evde uyulması gereken kurallar, okulda uyulması gereken kuralları” gördük. İnsan ders kitabını çalışır, öğretmenini dinler, sınava girer alır tam puanı. Ama işte burada sözü bölmek istiyorum. Eğitim evde başlar okulda da bunun devamını ve biraz daha genişletilmiş halini görürüz. Ne demiş atalarımız “Ağaç yaşken eğilir” boşuna dememişler, Aile verecek çocuğa küçükken eğitimi eğitim derken yanlış anlamayın. Güzel ahlak, erdemli olmak, temizlik, düşünce temizliği, eğitimin önemi bunların içine giriyor. Çünkü hem şimdi ki hayatımızda hem de gelecekte güzel ve kaliteli bir hayat istiyorsak erdemli olmak ve eğitim tabi ki de önemli.

Toplumda meslek derecesi yüksek olan kişiler karşımıza çıkar, bu çok hoş bir şeydir. Ama bazıları vardır, konuşmasın diye dua ederiz. O kişi öyle daha iyidir. Çünkü konuştuğu zaman ne kıyafetinden, ne ses tonundan bunu bekleriz. Hepsinin büyüsü bir anda kaybolur. Bu kişi ailesinden terbiye eğitimini almamış, okuluna gitmiş beş pekiyi almış gelmiş. Ne anlamışım ben bu işten? Ama tabi ki de toplumda hem aile eğitimini hem de okul eğitimini tamamlamış saygın insan çok var. İyi ki varlar, Şu an gülümsüyorum. Çünkü onlar çocuklarını çok iyi yetiştirecek. Yetiştirmeyi bilmeyenler yine aralarında çıkabilir ama olsun, çocuk aile bireylerinin her hareketini örnek alır, o yüzden doğruyu da yanlışı da keşfedecektir. Yani kısacası armut dibine düşer. Ailemiz neyse bizde oyuz. Öğretmenlerden hep duymuşsunuzdur, genelde şöyle derler, çocuklar ailelerinin okulda ki ve hayatta ki temsilcileridir.

Okul insanın içinde ki cevheri pek de çıkaramıyor. Mesela Einstein’i çok soru soruyor diye geri zekalı demişler ve okuldan atmışlar. Ama o ne yapmış? Ailesinin ona verdiği özgüvenle yılmamış. Ama kendine güvenmeseydi sadece bir okuldan aldığı duyumla yıkılıp geri zekalı diyenlerin çözemeyeceği çok zor olan konuları ve soruları bulamazdı. Matematikten kalmış, fizik ful. Genelde  matematiği iyi olanın fiziği de iyi olur deniyor. Sakın kalıplaşmış cümlelere inanmayın. İnsanın başarılı olduğu konu vardır, başarısız olduğu konu vardır. Bir kişi illa da bir alanın tamamını yapacak diye bir kural yok.

Bir kişinin çocuğunu eğitebilmesi için önce kendi ailesinin okumuş, aile eğitimi almış kişiler olması gerekli. Aile temelse okul binadır. Bunların ikisi kardeştir. Herkese okumuş, aile eğitimini tamamlamış çocuklar yetiştirmelerini diliyorum. Yeni nesil anne-babaların elinde. Unutmayın çevrede nasıl kişiler görmek istiyorsanız çocuğunuzu öyle yetiştirmeniz gerekir.

Sağlıcakla kalın.