Ana Sayfa Gündem, Kırklareli 2 Şubat 2017 1012 Görüntüleme

“Ülkemizde son 50 Yıl’da Marmara Denizi kadar bir Sulak Alanı kaybettik”

HABER MERKEZİ

Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem “2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü” dolaysıyla bir açıklama yaptı. Çidem; “2 Şubat 1971 yılında imzaya açılan Sulak Alanların Korunması Sözleşmesini Ülkemiz, 17 Mayıs 1994 tarihinde imzaladı. 1994 yılında ilk dahil edilen Mersin Göksu Deltası, Son dahil edilen ise, 2013 yılında Bitlis’te ki Nemrut Kaldera’sıdır” dedi.

*“2 Şubat  kutlama değil”

Ülkede son 50 yılda Marmara Denizi kadar bir sulak alanı kaybettiğini söyleten Çidem açıklamasının devamında şunları kaydetti;

“2 Şubat  kutlama değil, kaybettiğimiz sulak alanlardan ders alma, kalanlar için ise, nasıl kurtarırız diye hesap yapma  günüdür. Ülkemizde son 50 Yıl’da Marmara Denizi kadar bir Sulak Alanı kaybettik. Ülkemizde uluslararası öneme sahip, 135 Sulak Alan’dan 14 tanesi RAMSAR kapsamındadır. 135 alandan 2’si ise ilimiz sınırları içerisindedir. Bunlardan birisi İğneada Longozu, diğeri ise Dupnisa Mağarası’dır. Ne yazık ki, Dupnisa Mağarası Mermer Ocağı, İğneada ise Termik ve Nükleer Santral gündeme geldi. Dupnisa Mağarası için tehdit oluşturan, 2012 Yılı’nda açılmak istenen Mermer Ocağı’na, olur ve onay verenler, yaptığımız itirazlar sonucunda yanlıştan döndüler. Hatta ilgili Bakanlık Mağara konusunda ki hassasiyetimizden dolayı teşekkür bile etti. Hani Doğa’da her canlının yaşama hakkı vardı. Yaklaşık 40 yıldır, günlük çıkarlar uğruna milyonlarca canı yok ettik. Bölgemizde ki en çarpıcı örnek Ergene’dir. Yaşı yarım asrı devirenler, doğaya  çıktıklarında “Bizim zamanımızda  şurada pınar, şurada kaynak vardı, pırıl pırıl su akardı” diye söze başlarlar. Ergene’de tutulan Yayın ve Sazan Balıkları’nı anlatırlar. Yüzmeyi orada öğrendik derler. Peki, şimdi neden balık yok? Neden yüzemiyorsunuz dediğinizde verilen cevap; “Çok kirli”, “Çok kötü kokuyor” Çünkü Ergene’den su değil, sıvı akıyor. İyi de, temiz olan su ve içinde ki yaşam  neden yok oldu? Kim yok etti?  Asıl sorun da burada. Doğal varlıkların yok  olmasında ki en büyük etken yanlış planlamalar ve bu planları yapanlar ve onaylayanlardır. Yanlış planlara dava açınca da “Bunlar her şeye karşı çıkıyor” diyorlar. Bizler sadece “Yaşamı savunuyoruz” Yaşam için de milyonlarca yıldır, yaşam kaynağı olan doğal varlıklarımızı korumak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir Dünya bırakma derdindeyiz. Dünyanın en  önemli Sulak Alanları’ndan İğneada Longozu’nun 2012 Yılı’nda RAMSAR  kapsamına alınacağı ilan edilmiş, ancak daha sonra İğneada unutulmuş, yok sayılmış ve yok sayılmaya devam etmektedir. 2012’den sonra, Termik, Nükleer, Liman ve barAjlar ile gündeme gelmektedir. İğneada RAMSAR kapsamına alınmalı, Tüm Dünyaya tanıtılmalıdır. Çünkü Dünya’da Amazon ve Afrika Kongosu’ndan sonra bu ölçekte En Büyük Subasar (Longoz) Ormanı,  ülkemizde İğneada’da bulunmaktadır. İğneada Bölgesi’nde Küresel Çevre Fonu ve AB katkılarıyla Milyon Dolarlık Projeler yapıldı. Hazırlanan dosyalar UNESCO’ya sunulacaktı sunulmadı. 6-7 yıldır sunulmuyor. Sorduk, Neyi bekliyoruz? Cevap; “Proje sahasının biyosfer alan olarak kabul edilmesine yönelik bir Biyosfer Alan Adaylık Dosyası hazırlanmış ancak UNESCO MAB Komisyonuna sunulmamıştır.” Şimdi bir daha sormak gerekiyor. O halde bu projeler  kapsamında dosyalar neden hazırlandı? Neden sunulmuyor? İğneada ve çevresi için yeni projeler mi var? Su, bulunduğu havzaya ve oradaki canlılara aittir. Doğal bir varlıktır. Su tüm canlılar için yaşamın temel koşuludur.” (Kadir Sinici)

 

 

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com