Ana Sayfa Gündem, Kırklareli 11 Ocak 2017 939 Görüntüleme

“Tarımsal Eğitim ve Öğretim’in 171. Onur Yılı’nı kutluyoruz”

HABER MERKEZİ

Türkiye‘de Tarımsal Öğretimin Başlamasının Yıldönümü kutlandı. 10 Ocak 2017 Salı günü saat 12.30’da TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilciliği tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk konularak, saygı duruşunda bulunuldu. Daha sona İl Temsilcisi Erol Özkan tarafından günün anlamına yönelik basın açıklaması yapıldı.

Özkan, yaptığı basın açıklamasında; “10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul Yeşilköy’de bulunan Ayamama Çiftliği’nde “Ziraat Mektebi” adıyla kurulan ve daha sonra 13 Ekim 1892 tarihinde Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi ismini alan okul. Ülkemizdeki ilk tarımsal eğitimin verilmeye başlandığı kurumdur. Bu yıl Ayamama Çiftliği’nde başlayan tarımsal eğitim ve öğretimin, 171. onur yılını kutluyoruz. Tarım sektörümüz, Türkiye’de en sıkıntılı dönemlerde bile bu ülkenin toprağını işledi, bitkisini ve hayvanını besledi, büyüttü, ülke insanını doyurdu, insanlara iş ve aş sağladı, dışsatıma katkı yaptı, sanayi sektörünü destekledi. O nedenledir ki, 1846’dan bu yana devam eden 171 yıllık köklü tarihsel gelişime sahip bir meslek grubu olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” dedi.

Tarımsal teknolojinin üretimde kullanılmasının ziraat mühendisleri ve sektördeki tüm tarımcılar sayesinde olduğunu belirten Özkan, şu cümleleri kullandı: “Tarım, Türkiye için sosyal-ekonomik-politik bakımından son derece önemli bir sektördür. Bu kapsamda ulusal gelire ve istihdama katkı sağlayan, kırsal ekonominin tek ekonomik getiri kaynağı olan, doyuran ve barındıran bir sektördür. Tarımsal teknolojinin üretimde kullanılması ziraat mühendisleri ve sektördeki tüm tarımcılar sayesinde olmuştur. Günümüzde, tarımı daraltan yapıya bağlı olarak, ziraat mühendisinden köydeki üreticiye kadar, sektörde bulunan herkesin yaşam alanı giderek daralıyor. Tarımcı teknik elemanlar ile köylünün bağı adeta koparıldı, tarlanın bilgi ve teknoloji ile buluşturulmasına yönelik politikalar uygulamaya geçirilemedi. Diğer yandan çalışma alanlarımızın yok edilmesi veya kısıtlanması, en önemli sorunumuz olarak ne yazık ki karşımızda durmaktadır. TMMOB ZMO mesleki sorumluluklarının yanı sıra genelde halkımızın, özelde ise hizmet ettiği toplumun çıkarlarını savunmayı da temel görevi olarak görmektedir. ZMO üretimi artıracak önlemler alınmasını ve bu sayede yeni iş olanakları yaratılacağı için ülkemizin işsizlik sorununun çözümüne de katkı sağlanacağını savunmaktadır. ZMO Türk tarımının karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunun, tarımsal alt yapının içinde bulunduğu rasyonel olmayan yapılanma olduğunu bilerek; tüm yöntem ve araçlar ile bu yapının iyileştirilmesi yolunda çaba gösterilmesini savunmakta, bunun uğraşını vermektedir. Ülkemizin nüfusunun 2025 yılında 100 milyonu göreceği tahmin edilmektedir. Dolayısıyla mühendisinden teknisyenine ve üreticiye tarımcıların bu nüfusu besleme ve doyurma gibi bir görev ve sorumluluğu olduğunu da unutmamak gerekir. Birlikte yaşamak zorunda olduğumuz dış koşullar karşısında ayakta durmak ve tasfiye olmamak açısından; verimli, üretken ve yarışmacı bir tarım hedefini başarmak durumundayız. Hangi senaryo oluşturulursa oluşturulsun sorun çözümleyici teknolojilerle bütünleşmemesi durumunda, politikaların başarı şansı olamayacaktır. Türkiye, çevre ve emek ilişkilerini gözeten uygun teknolojileri, kendi ARGE faaliyetleri ile geliştirmek; başka bir deyişle, mülkiyetine sahip bulunduğu teknoloji araçlarından en etkin şekilde yararlanmak durumundadır. Ziraat Mühendisliği, işte bu temel ödevi nedeniyle, son derece yol gösterici olacaktır. Tarımsal gelişmenin olmazsa olmazını oluşturan teknoloji konusunda, yeni arayışlara ve çabalara gereksinim olduğunun gözden uzak tutulmaması gerekir. Bu kapsamda ZMO, meslek toplumunun birikimini, ilgili ve yetkili her ortama taşımayı ve savunmayı, kamuoyu oluşturmayı ve duyarlılığını yükseltmeyi ödev bilmektedir. ZMO üstlendiği sorumluluktan dolayı, yılardır ülke tarımının gelişmesi ve meslektaş hak ve çıkarlarının korunması yönünde çalışmalarını yoğunlaştırmış durumdadır. Bu konuda birçok olumlu gelişme olduğu gibi, sonuç alınamayan veya halen yargıda olan uygulamalar da söz konusudur elbette. Kısacası, meslek odamız, hem meslek hak ve çıkarlarını koruma hem de tarım sektörünün bütününe ilişkin kamusal denetleme yapma konusunda Ana Yönetmeliği’nin kendisine yüklediği görevleri, eksiksiz yerine getirmeye çalışıyor ve çalışmaya devam edecektir. Atatürk’ün aydınlattığı yolda gelişen ve kalkınan bir ülkede, köylüsüyle-kentlisiyle daha çok üretip daha adil paylaşan, Cumhuriyet’in tanıdığı olanaklarla onurlu, bağımsız ve mutlu bir yaşamın sürdürüldüğü ülkeye olan ortak inancımızı dile getirmek isteriz. Amacımız; tarım sektörünün ülke kalkınmasına omuz verdiği, daha çok üreten, daha adil paylaşan, temel özellikleriyle Cumhuriyet’in korunup geliştirildiği, Atatürk ilkelerine bağlı nesillerin yetişip refah içerisinde yaşadığı bir ülkeye, Ziraat Mühendisleri toplumu ve tüm tarımcılar olarak, katkımızı koyabilmektir. Tarım Haftası vesilesiyle, tarım sektöründe yer alan insanlığın varlığını sürdürmesine katkı sağlayan, alın terini akıtan, üretimde bulunan, bu üretimin kalitesini ve verimini arttırmaya çalışan işçisinden çiftçisine, teknikerine, mühendisine ve sanayicisine kadar tüm sektör bileşenlerine şükranlarımızı sunarız. Tüm meslektaşlarımıza, tarımcı dostlarımıza, üreticilerimize, halkımıza, basınımıza mutlu ve sağlıklı yaşam diler, saygılarımızı sunarız”

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com