Ortak Akıl

Özkan Başaran

Referandum tarihi belli değil. Ama Propagandalar belli olmaya başladı.

EVET Cephesi; “GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN EVET” diyerek yola koyuldu.

HAYIR Cephesi de hiç vakit kaybetmedi.

Ben de dahil olmak üzere “CUMHURİYET İÇİN HAYIR” ile söze başladı ve devam etti.

“Rejim elden gidiyor”

Arkası geldi.

“Özgürlük, Laiklik, Barış,”

Bu jargon ile kimi ikna edebiliriz?

Bizimkileri.

Kim o bizimkiler.

Cumhuriyet Halk Partililer.

Ya diğerleri?

MHP’nin küskünleri.

Onlar bizim bu söylemlerimize mi bakıp “HAYIR” diyecekler?

Elbette değil.

Birçoğu Genel Başkanlarına kızgın oldukları için.

Ya HDP’liler?

Onların hesapları çok ayrı.

Peki, bizimkilere bunları söylemesek de HAYIR demeyecekler mi?

Tabii ki diyecekler.

EVET Cephesi CHP’nin %26’sından çivi sökebilir mi?

Asla sökemez.

Biz hiçbir şeye demesek de CHP tabanı zaten HAYIR diyecek.

Eeee biz neden CHP’liye CHP Propagandası yapıyoruz?

Onu ben de bilmiyorum.

Peki, ne yapmalıyız?

Sağ tabandan tereddütlü oyları çekmeliyiz.

Bu nasıl olacak?

Bir defa Cumhuriyet, Laiklik, Özgürlük, Barış ve Rejim özneli söylemlerle bu oyları yanımıza çekemeyiz.

Bu dilden biz daha iyi anlarız.

Sağ Taban’a kendi jargonu, kendi diliyle seslenmek gerek.

Biz kendi dilimizle devan etmekte ısrarcı olursak ne olur?

Sadece kendi tabanımıza çalışırmış gibi yapmış oluruz.

Peki Sağ Tabanı yanımıza hangi söylemlerle çekebiliriz?

Anladığı dilden.

Nedir o dil?

İşin püf noktası da bu zaten?
Çok Acilen Dili değiştirmeliyiz.

Nasıl değiştireceğiz?

Kendimizi onların yerine koyarak.

Olaya onların penceresinden bakarak

Peki biz bu sloganik söylemleri üretebilir miyiz?

Zaten o söylemleri üretmeyi başardığımız zaman iktidara gelmiş olacağız.