OKU/YORUMRahmi SağlıkBugünkü yorumum biraz farklı olacak.
Çünkü İlkokul’a giderken babasının Terzi dükkanında sökük diken, düğme diken çıraklık yapan çocuk, şimdi Kalp ve Damar Cerrahı Profesörü olarak kalp ameliyatı için açtığı bölgeyi dikiyor!..
… Evet! Terzi Dükkanı’nda pantolon ütülemek, sökük ve düğme dikmekle hayat mücadelesine başlayan Tamer Türk, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmıştı.
1992 yılında Kep Atma Töreni’nden sonra başladığı Kalp ve Damar Cerrahlığı’nın 2 Yılı’nı başka İl’de, 22 Yıl’dan beri de Bursa Yüksek İhtisas, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarıyla sürdürürken önce Doçent, şimdide Prof. Cerrahı olarak sürdürmeye devam edecek.
*****
Ben önceden babası Terzi Cafer ile Konfeksiyoncu ağabeysi Ali Türkü Tanır. Dr. Tamer Türk’ü tanımazdım. Ta ki 2013 Ağustos Ayı’na kadar… Kalp sorunum olduğunda kendisini tanıyan büyük oğlum İsmail, durumu telefonla kendisine bildirdikten birkaç gün sonra Bursa’daki kalpla ilgili Yüksek Araştırma ve İhtisas Hastanesi’ne gittiğimizde tanıdım Doçent Dr. Tamer Türk’ü…
* İtinayla 3 damar baypas edildi
Bir dizi tetkiklerden sonra açık kalp ameliyatıyla 3 ana damarın baypasla 26 Ağustos 2013 tarihinde halledildi. Çok şükür, önce Allahın izniyle ve tamerin hünerli elleriyle sağlığıma kavuştum. Bu arada sigaranın ne kadar tehlikeli olduğunu daha hastanenin kapısından girerken anladım. Gerçi ben 5-6 yıl önce bırakmıştım sigarayı. Fakat hangi odaya kayıt ve kontroller için girdi isem ilk soru sigara içiyor musun? İçti isen kaç yıl içtin? Ve cevabım hemen kayda alınıyor. O dönemde Doçent Dr olan Tamer Türk’ün hastanedeki otoritesi ve titizliğini ve her hastayla bir kardeş, evlat gibi davranması, orada görev yapan, doktor, hemşire, hasta bakıcı hatta yemek dağıtıcılarına da yansımış Tamerin bu güzel davranışı.
*****
Birçok İl’den gelen hastalarla tanışma fırsatım oldu. Benim gibi ameliyat gününü bekleyen 55 yaşlarındaki Trabzonlu bir hastaya sordum; “Neden Bursa?” diye sorduğumda; “Bu hastanenin ve doktorları iyi olduğunu duyduk. Hele bir sakallı varmış. O mu rastlar bana bilmem!” deyince ben açık vermeden; “… Buradakiler hepsi iyi imiş!” dedim…
* Ameliyattan sonra korse ve dikişAmeliyattan sonra kendisine; “Korse kullanacak mıyım?” dediğimde; “Dikişi ben yaptım. Korse vermiyoruz. Robot gibi seni gezdirmem. Yalnız 2, 2.5 ay kendini iyi kollayacaksın” dedi.
Sonradan öğrendiğim ilginç bir Notu da aktarmak istiyorum.
Tamer Türk Fakülte’de okurken bir ameliyattan sonra hocası ile diyalogu olmuş. Hoca dikişi Tamer’in yapmasını isteyince, Tamer dikişe başlamış. Dikişin itinalı yapıldığını gören hoca Tamer Türk’e: “… Senin baban terzimi idi?” diye sorunca Tamer de: “Nereden bildin hocam?” Hocası da: “Dikişinden anladım oğlum!” demiş.
Kim bilir! Belki de sökük dikmekteki alışkanlığı ile ameliyat sonrası yaptığı o itinalı dikiş, Tamer Türk’ün Cerrah olmasına neden olmuştur!...
Çünkü İlkokul’a giderken babasının Terzi dükkanında sökük diken, düğme diken çıraklık yapan çocuk, şimdi Kalp ve Damar Cerrahı Profesörü olarak kalp ameliyatı için açtığı bölgeyi dikiyor!..
… Evet! Terzi Dükkanı’nda pantolon ütülemek, sökük ve düğme dikmekle hayat mücadelesine başlayan Tamer Türk, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmıştı.
1992 yılında Kep Atma Töreni’nden sonra başladığı Kalp ve Damar Cerrahlığı’nın 2 Yılı’nı başka İl’de, 22 Yıl’dan beri de Bursa Yüksek İhtisas, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarıyla sürdürürken önce Doçent, şimdide Prof. Cerrahı olarak sürdürmeye devam edecek.
*****
Ben önceden babası Terzi Cafer ile Konfeksiyoncu ağabeysi Ali Türkü Tanır. Dr. Tamer Türk’ü tanımazdım. Ta ki 2013 Ağustos Ayı’na kadar… Kalp sorunum olduğunda kendisini tanıyan büyük oğlum İsmail, durumu telefonla kendisine bildirdikten birkaç gün sonra Bursa’daki kalpla ilgili Yüksek Araştırma ve İhtisas Hastanesi’ne gittiğimizde tanıdım Doçent Dr. Tamer Türk’ü…
* İtinayla 3 damar baypas edildi
Bir dizi tetkiklerden sonra açık kalp ameliyatıyla 3 ana damarın baypasla 26 Ağustos 2013 tarihinde halledildi. Çok şükür, önce Allahın izniyle ve tamerin hünerli elleriyle sağlığıma kavuştum. Bu arada sigaranın ne kadar tehlikeli olduğunu daha hastanenin kapısından girerken anladım. Gerçi ben 5-6 yıl önce bırakmıştım sigarayı. Fakat hangi odaya kayıt ve kontroller için girdi isem ilk soru sigara içiyor musun? İçti isen kaç yıl içtin? Ve cevabım hemen kayda alınıyor. O dönemde Doçent Dr olan Tamer Türk’ün hastanedeki otoritesi ve titizliğini ve her hastayla bir kardeş, evlat gibi davranması, orada görev yapan, doktor, hemşire, hasta bakıcı hatta yemek dağıtıcılarına da yansımış Tamerin bu güzel davranışı.
*****
Birçok İl’den gelen hastalarla tanışma fırsatım oldu. Benim gibi ameliyat gününü bekleyen 55 yaşlarındaki Trabzonlu bir hastaya sordum; “Neden Bursa?” diye sorduğumda; “Bu hastanenin ve doktorları iyi olduğunu duyduk. Hele bir sakallı varmış. O mu rastlar bana bilmem!” deyince ben açık vermeden; “… Buradakiler hepsi iyi imiş!” dedim…
* Ameliyattan sonra korse ve dikişAmeliyattan sonra kendisine; “Korse kullanacak mıyım?” dediğimde; “Dikişi ben yaptım. Korse vermiyoruz. Robot gibi seni gezdirmem. Yalnız 2, 2.5 ay kendini iyi kollayacaksın” dedi.
Sonradan öğrendiğim ilginç bir Notu da aktarmak istiyorum.
Tamer Türk Fakülte’de okurken bir ameliyattan sonra hocası ile diyalogu olmuş. Hoca dikişi Tamer’in yapmasını isteyince, Tamer dikişe başlamış. Dikişin itinalı yapıldığını gören hoca Tamer Türk’e: “… Senin baban terzimi idi?” diye sorunca Tamer de: “Nereden bildin hocam?” Hocası da: “Dikişinden anladım oğlum!” demiş.
Kim bilir! Belki de sökük dikmekteki alışkanlığı ile ameliyat sonrası yaptığı o itinalı dikiş, Tamer Türk’ün Cerrah olmasına neden olmuştur!...