OKU/YORUM

 

Muhalefet her şeye hayır diyor

Bugünkü köşe yazıma siz ister yorum deyin isterseniz açıklama deyin ne derseniz deyin.

İsterseniz bu yazıma taraflı deyin isterseniz gerçekleri yazmışsın deyin. Ben gerçekleri yazmaya çalışıyorum. Fakat yorumlarımda bazıların arzuladığı övgüler olmadığı için yorumlarımın taraflı olduğunu iddia ediyorlar.

Bu iddialar, daha ziyade muhalefet partilerin bazı taraftarlarca ileri sürülüyor. Oysa önemli bir icraat veya yerinde bir öneriye rastlasak ve onlardan da övgüyle bahsedeceğiz.

****

Ben kendimi bildim bileli Türkiye’nin ve millet yararına yapılmak istenen her önemli yatırıma ve projeye hep karşı çıkıldı, hayır dendi, yaptırmayız dendi.

Süleyman Demir’in başlattığı Keben barajı için, “kurbağalara göl yapıyorlar,” yaptırmayız diyen rahmetli Bülent Ecevit, barajın açılışını da o yapmıştı.

Yine Demirel İlk Boğaz köprüsünü başlattığında da,CHP yine, “zenginlerin özel arabaları ve tüccarların yükünü taşıyacak kamyonların geçmesi için yapılmak isteniyor. Hayır, biz istemiyoruz!” diyordu Ecevit’in CHP’si… Fakat köprünün açılışını yine açmak Ecevit’e nasip olmuştu ve köprüden ilk önce o geçmişti.

Özal döneminde 2. Boğaz Köprüsü ve da birçok önemli yatırımlar için, “yaptırmayız, sattırmayız” itirazlara rağmen hepsi yapıldı ve dünya bile yararlanıyor.

45-50 yaşından küçük olanlar bunları yaşamadığı için hatırlamıyor. Bizde dedik ki, bunları hatırlatarak bugünlere gelelim. 3. Boğaz Köprüsü, Asya ile Avrupa adalarını birbirine bağlayan MARMARAY ve Boğazın altından AVRASYA Tünelleri ve Dünyanın en büyük 3. Havalimanı ve daha birçok önemli projelet muhalefetin karşı çıkmasına rağmen yapıldı.

Yaklaşık 50 yıldan beri her şeye karşı çıkan muhalefetin, Kanal İstanbul’a evet demesini beklemek hayal olur.

Şimdi ben bilinenlerin küçük bir miktarını aktardığım için taraf mıyım? Gerçekleri yazarak taraf olunursa ben sonuna kadar tarafım.

Tarafsız vatandaşlara soruyorum: Muhalefetin 50 yıldan beri hayır, yapmayın, yapamazsınız itirazlarına iktidarlar uysaydı ve yapılmasaydı bugün Türkiye’nin hali ne olacaktı?